Son Yazılar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2023/218 K: 2025/30 T: 12.2.2025

Satış bedelinin muvazaalı olduğu ileri sürülerek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davada, davalının cevap dilekçesinde şuf'a bedelinin depo edilmesi kaydıyla davayı kabul ettiğini belirttiği, ancak bedelde muvazaa iddiasının reddini savunduğu somut olayda, davalının cevap dilekçesindeki beyanının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1978/1101 K: 1980/1420 T: 19.03.1980

Henüz kat irtifakı kurulmamış veya kat mülkiyetine geçilmemiş inşa edilmekte olan apartmanda, davacının kendisi gibi, belirli bir daireyi satın aldığını bildiği davalı hakkında ön alım davası açmasının ve 240.000 lira bedelle alınan yeri 35.000,00 TL lira ile ele geçirmek istemesinin…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1950 K: 2020/853 T: 10.11.2020

Önalım davasına konu payın bulunduğu taşınmazda paydaşlar arasında fiili taksim yapıldıktan sonra, bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, aynı taşınmazda farklı bir bölüm kendisine bırakılan ve satıcı zamanında bu yerde hak…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2019/739 K: 2022/577 T: 19.4.2022

Önalım hakkına konu payın elbirliği mülkiyetine konu olması durumu tüm ortakların birlikte dava açması ya da bir ortağın açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Taraflar arasındaki “önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Bölge…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2018/559 K: 2020/261 T: 5.3.2020

Anayapının tamamen harap olması hâlinde kat mülkiyetinin kendiliğinden sona ereceği dikkate alındığında anılan kayıtlara değer verilemeyeceği, anayapının harap olması ile beraber arsa payı üzerindeki paylı mülkiyetin devam edeceği kuşkusuzdur. Bu itibarla, kat mülkiyetinin kendiliğinden sona erdiği ve arsa payı üzerindeki…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2196 K: 2017/1112 T: 14.06.2017

Paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda kural satış bedelinin paydaşlara payları oranında dağıtılmasıdır. Ancak bu kuralın mutlak olarak uygulanması imar ile şuyulandırılan taşınmazlar arasında değer farkı varsa hakkaniyete ve adalete uygun olmayan sonuçlar doğuracaktır. Hakkaniyete aykırı durumu önlemek için her bir kadastro…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/284 K: 1992/429 T: 01.07.1992

Satış vaadi borçlusu ile kayden iktisap eden kişi, vaat alacaklısının sözleşmeden doğan hakkını kullanmasına engel olmak amacıyla el ve düşünce birliği içerisinde tamamen alacaklının zararına hareketle muvazaalı olarak bu temliki tasarrufu gerçekleştirmiş olmaları halinde yasal himayeden yararlanamazlar. DAVA: Taraflar arasındaki…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1969/1257 K: 1974/308 T: 30.03.1974

Gayrimenkul satış vaadinde, satış vaadi sözleşmesinin esaslı unsurlarının değiştirilmesinde veya yeniden düzenlenmesinde öngörülen resmi şekle uyulması gereklidir Taraflar arasındaki ferağa icbar davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; KAYSERİ İkinci Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 12/2/1968 gün ve 203/49 sayılı kararın incelenmesi davacı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/2459 K: 2015/1521

Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında tapu tahsis belgeli taşınmaz üzerindeki bina ve eklentileri karşılığında ödenecek bedelin belirlenmesinde, gerek 2981 sayılı Kanun'un 13. maddesinin (b) fıkrası; gerek Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Yönetmeliğinin 14. maddesi ve gerekse tarafların serbest iradeleri ile…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/15-167 K: 2011/302 T: 11.5.2011

Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Tapu kaydı kapsamına göre, davaya konu parseller üzerine konulan satış vaadi şerhinin terkin edildiğinin anlaşılması karşısında, davanın konusuz kaldığının kabulü gerekir. DAVA: Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla, Ankara 11.Asliye Hukuk…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/17-224 K: 2013/1478 T: 23.10.2013

Somut olayda, taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi haricen düzenlenmiştir. TMK 706, TBK 237 (TK 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince gayrimenkul mülkiyetinin nakline dair sözleşmeler resmi şekilde yapılmadıkça geçersiz olup, hukuken alıcıya her hangi bir hak bahşetmez.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/14-1153 K: 2016/910

Satış vaadi sözleşmesinden doğan hak, kişisel bir hak olduğu için, vaat alan alıcının bu hakkını, sözleşmenin tarafı olmayan başka kişilere dava yoluyla ileri süremeyeceği, taşınmazın mal sahibi tarafından başka kişilere satılması halinde, yeni malike karşı herhangi bir hak iddia edemeyeceği,…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/6-558 K: 2014/382 T: 19.3.2014

Ortaklığın giderilmesi davalarında da taraf teşkilinin sağlanması, savunma hakkının kısıtlanmaması açısından gereklidir. Ortaklığın giderilmesi davalarında da verilen karar tüm tapu paydaşlarını etkileyeceğinden ve paydaşların tamamı açısından tapu değişikliği sonucu doğuracağından, tapu paydaşlarının tamamının, paydaş görünen kişiler ölmüş iseler onların mirasçılarının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/6-2408 K: 2016/797 T: 15.6.2016

Ortaklığın giderilmesi davalarında görevli mahkemeyi belirleyen kanun koyucu, paydaşlıktan çıkarma davalarında görev konusunda bir düzenleme getirmemiştir. Ancak, uyuşmazlığın çözümü için izlenecek yol ve yapılacak araştırma, hakkın ve taşınmazın paylaştırılması ve satış aşamaları açısından benzerlikler taşımakta olduğuna göre daha kapsamlı olan…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/6-1512 K: 2013/704 T: 15.5.2013

Eldeki davadaki taksim sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin tüm mirasçıların katılımı ile düzenlenmediği ve tamamı tarafından imzalanmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Esasen bu husus yerel mahkeme ile özel daire arasında uyuşmazlık konusu da değildir. Bu durumda, yukarda bahsedilen ilkelere göre, geçerli bir miras taksim…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/18-38 K: 2015/1657 T: 17.6.2015

Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarında, tamamlanmış yapının fiili durumuyla onaylı projesi arasında aykırılıkların bulunması ya da yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda hemen kat mülkiyeti kurulamayacağı sonucuna varılmayarak, bu eksikliklerin…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/6-109 K: 2013/1476 T: 23.10.2013

Gerçekte satış olan işlemin sırf diğer paydaşların önalım haklarını kullanmalarının engellenilmesi için trampa olarak gösterilmesi halinde kanunun dolanılması söz konusu olur ki, bu hususu kanun korumaz. Öyle ise, yerel mahkeme direnme kararı gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalı tarafından, taşınmazda trampa…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/6-494 K: 2014/153 T: 26.2.2014

Davacı ve davalıya pay satan dava dışı kişiler arasında 16.10.2009 tarihinde düzenlenen miras taksim sözleşmesinde yer verilen, "işbu miras taksim sözleşmesindeki mirasçı taraflar kendi hisselerine düşen payı bir başkasına satmak isterse iyi niyet gereği öncelikle diğer mirasçılara satın alma teklifini…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/6-32 K: 2009/69 T: 11.02.2009

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdikten sonra; TMK.m.733’de diğer paydaşlara noter bildirim yükümlülüğü getirilmiş ve satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle önalım hakkının düşeceği esası getirilmiştir. TMK.734.maddesi uyarınca da…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/6-371 K: 2012/563 T: 12.9.2012

Davalı Belediye maliki olduğu parseldeki çekişmeye konu payını, 2981 sayılı kanun uyarınca, gecekondusu bulunan davalıya gecekondusunun yolda kalması nedeniyle yasa gereği tahsisen temlik etmiştir. Her ne kadar tahsis karşılığında bir bedel alınmışsa da, işlemin niteliği gözetildiğinde gerçek bir satım aktinden…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/14-1343 K: 2016/1036 T: 9.11.2016

Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı veya davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/14-1761 K: 2018/407 T: 28.2.2018

Bilirkişi raporuna ekli krokiden de anlaşılacağı üzere taşınmaz üzerinde davalının satın aldığı paya özgülenmiş bir bölüm bulunmamaktadır. O halde, taşınmazda fiili taksimin varlığından söz edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle de davacının ön alım hakkını kullanması dürüstlük kurallarına aykırılık oluşturmayacağı kabul…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/13-173 K: 2011/291

Dava, menfi tespit istemlidir. Kural olarak, muvazaalı işlemin tarafları birbirine karşı kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunabilir, üçüncü kişilere karşı bu durumu ileri süremezler ise de, somut olayda olduğu gibi tapuda bedelin düşük gösterilmesi suretiyle yapılan muvazaa taraflar arasındaki muvazaa niteliğinde…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/6-123 K: 2011/301

Dava sırasında, davalı taşınmazı bir başkasına devrederse, davacı şu iki yoldan birini seçebilir: Davacı, ya davaya temellük edene (üçüncü kişiye) karşı devam edilmesini isteyebilir ya da davasını, müddeabihi temlik etmiş olan davalıya karşı tazminat davasına çevirebilir. Davalının, taşınmazı bir başkasına…