1. Anasayfa
  2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/549 K: 1996/645 T: 02.10.1996


Taraflar arasındaki “tahliye taahhüdüne dayalı tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 29.11.1995 gün ve E.1995/806 – K.1995/1117 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 18.1.1996 gün ve E.1561 – K.318 sayılı ilamı: (…Davacı davalının kiralananı 15.7.1995 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiği halde taahhüdü yerine getirmediğini, icraya müracaat ettiğini, neticesiz kaldığını ileri sürerek süresinde açtığı işbu dava ile kiralananın tahliyesini istemiştir.

Davalı taahhütnamenin kiralanana girerken alındığını geçersiz olduğunu bu hususu bilen tanıkları olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davalı tanıklarını dinleyerek taahhütnamenin ilk kira sözleşmesi ile birlikte alındığından bahisle davayı reddetmiştir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 15.2.1991 başlangıç tarihli ve bir yıl sürelidir. Davalı 15.1.1995 tanzim tarihli belge ile kiralanandan 15.7.1995 tarihinde çıkmayı taahhüt etmiştir. Davalı taahhütnamedeki imzasına karşı çıkmamış sadece tanzim tarihinin doğru olmadığını savunmuştur. Taahhütname altındaki tanzim tarihinin doğru olmadığı şahitle değil ancak yazılı delille kanıtlanması gerekir. Davacı vekili tanık dinlenmesine muvafakat etmediği halde, davalı tanıkları dinlenerek yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru değildir. Taahhüt geçerli olduğuna ve davada süresinde açıldığına göre kiralananın tahliyesine karar verilmek üzere hükmün bozulması icap etmiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir