1. Anasayfa
  2. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2003/3560 K: 2003/4553 T.27.5.2003


Orman ve orman içi mera içinde yer alıp meranın devamı niteliğinde olan taşınmazların mülkiyetinin (orman ve merada) zilyetlik yoluyla kazanılmasına yasal olanak bulunmadığından dava konusu iki parça taşınmazın bir bütün olarak mera niteliği ile sınırlandırılıp özel siciline yazılması gerekir.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine ve mera sınırlandırmasına itiraz davalarının yapılan duruşması sonunda, davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu K: .. Köyünde mera komisyonunca 1999 yılında çalışma yapılarak çalışma sonuçları 22.11.1999 – 22.12.1999 tarihleri arasında ilan edilmiş, taşınmaz mera sınırları içine alınmış, yapılan tespite 16.12.1999 tarihinde ve süresi içinde Orman Yönetimi bu yerin 3402 sayılı Yasanın uygulamalarına esas olmak üzere yapılan orman tahdit sınırları içinde olduğu iddiası ile itiraz etmiştir. Mera komisyonu itirazı reddetmiş, karar 25.1.2000 – 25.2.2000 tarihleri arasında ilan edilmiş, Orman Yönetimi bu kararın iptali istemi ile kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Davacılar, Mustafa ile Halit tarafından da taşınmazın farklı kesimlerine karşı zilyetlik ve vergi kayıtlarına dayanılarak kadastro mahkemesinde davalar açılmıştır. Bu aşamada çekişmeli yer genel arazi kadastrosunca K: .. Köyü 129 ada 33 parsel numarası ve 134 hektar 0911.72 m2 miktarla, niteliği belirtilmeksizin 3.7.2000 tarihinde tespit görmüş, ilgili davalar sebebiyle 3402 sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine devredilmiş, kadastro mahkemesinde tüm davalar birleştirilmiştir. Orman Yönetiminin davasının reddi, gerçek kişilerin davasının kabulü ile (A) harfli 13555.01 m2’lik kısmın Zekiye mirasçıları, (B) harfli 18111.70 m2’lik kısmın Salih mirasçıları adına tescili, geriye kalan 1.309.245.01 m2’lik kısmın ise, mera olarak sınırlandırılması yolunda kurulan hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu olup, 27.5.2002 tarihli uzman bilirkişi krokisinde (A) ve (B) ile işaretli olarak gösterilen iki parça taşınmazın 129 ada 33 sayılı mera parseli içinde yer aldığı anlaşılmıştır. Öncelikle 33 sayılı parsel, 34 sayılı (134 Hektar 0911.72 m2’lik) orman parseli içinde yer alan meradır. Dava konusu taşınmazlara uygulanan vergi kayıtları değişir sınırlı olup, her yere uygulanabilecek niteliktedir. Kaldı ki; orman bütünlüğü söz konusu olduğu gibi, meranın bütünlüğü de söz konusu olup gözetilmesi gerekip, ayrıca gerçek kişilerin bu iki parça taşınmaz üzerinde 1970’den itibaren zilyetliklerinin dahi söz konusu olmadığı, 33 sayılı mera parseli içinde meranın devamı niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Vergi kayıtlarının bazı sınırlarında şahıs yazılıdır. Oysa, her iki parça taşınmaz da dört tarafı mera ve 33 sayılı mera parselinin tüm etrafı da ormanla çevrili olması nedeniyle başka bir gerçek kişinin varlığı söz konusu değildir. O halde; bu olgu içerisindeki vergi kayıtlarının bu taşınmazlara aidiyetinden de söz edilemez.

Vergi kayıtları ile ilgisi bulunmayan, etrafı mera ve ormanla çevrili 1970’den itibaren kullanımın da söz konusu olmadığı, taşınmazlar için zilyetlik yoluyla kazanımdan söz edilemez. Orman ve orman içi mera içinde yer alıp meranın devamı niteliğinde olan taşınmazların esasen (orman ve merada) zilyetlik yoluyla taşınmaz kazanılmasına yasal olanak bulunmadığına ve mera içinde ilgisiz şekilde tarım arazisinin varlığının bütünlüğü de bozacağı, kazanımın söz konusu olmadığı anlaşıldığına göre, dinlenme olanağı bulunmayan davanın reddi ve dava konusu iki parça taşınmazın 33 sayılı mera parseli içinde bir bütün olarak mera niteliği ile sınırlandırılıp özel siciline yazılması gerekirken, (A) ve (B) ile işaretli bölümlerde gerçek kişiler lehine özel mülkiyet oluşacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.5.2003 günü oybirliği ile karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir