Son Yazılar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/274 K: 2004/2295 T: 4.3.2004

3621 sayılı Yasanın 6. maddesi hükmü gereği kıyı kenar çizgisi üzerinde devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yapılaşma olanağı olmayan mahal özelliğini taşıyan dava konusu taşınmazdan yararlanılabilmesi için; 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasası hükümlerinde açıklanan koşulların yerine getirilmesi gereklidir. Taraflar…

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu E: 1970/7 K: 1972/4 T: 13.3.1972

Deniz kenarındaki kumluklar, Gecekondu Kanununda yazılı amaçlar için kullanılmak üzere belediyeye devredilen yerlerden değildir. Deniz kenarlarındaki kumlukların, 775 sayılı Gecekondu Kanununda yazılı maksatlarla kullanılmak üzere Belediyelere devir edilip edilmediği hakkında Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 31/12/1968 gün, 9680 esas ve 8549…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1985/7234 K: 1985/10247 T: 1.10.1985

Nitelikleri yönünden kamunun yararlandığı ve tescile bağlı olmayan deniz, akarsu, kumluk, kayalık, bataklık gibi yerler üzerinde imar ve ihya yoluyla özel mülkiyet kurulamaz. Bu tür yerlerin yanlışlıkla tapuya tescili kayıt sahiplerine mülkiyet hakkı vermez ve tapu kaydına dayanarak mal edinenler…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/4430 K: 2005/5039 T: 25.4.2005

Kıyıların kamu malı niteliği taşıyan ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğu, anılan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı açıktır. Belirtilen nitelikteki yerlerde 18. madde uygulamasıyla tapu kayıtlarının oluşması olanaksızdır. Her nasılsa kıyılarda oluşturulan mülkiyet belgelerine değer verilmesine de olanak…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1978/1-967 K: 1980/1365 T: 27.2.1980

Sahipsiz ve kamuya ait mallar üzerinde özel mülkiyet kuralları yürümez; alınıp satılamazlar, zamanaşımı ile kazanılamazlar. Denizlerin kara suları, kıyılar, kumluk, çakıllık, taşlık, kayalık yerler denizlerin uzantısıdır. Bu bakımlardan bu gibi yerler için alınan tapu kayıtları hukuken değer taşımazlar. Taraflar arasındaki…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1986/17861 K: 1990/12580 T: 31.10.1990

Kadastro hakimi, dava konusu taşınmazla sınırlı olarak hüküm vermek, tespit tutanağı düzenlenen taşınmazın davaya konu edilen bölümü ile sınırlı olarak inceleme yapmak zorundadır. Parselin dava konusu olmayan bölümü hakkında komisyon kararı kesinleştiğinden, mahkemece, dava dışına çıkılarak, parselin tümü hakkında hüküm…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2001/6756 K: 2002/1288 T: 12.2.2002

Denizden doldurulmak suretiyle kazanılan taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında olup özel mülkiyet konusu olamaz; hazineye ait devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bir yerin, devri gerçekleşmedikçe belediye tarafından başka kimselere kiraya verilmesi hukuken geçerli de bir sonuç doğurmayacağı gibi,…

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1996/70 K: 1996/1 T: 22.1.1996

Bir taşınmazın tapuya tescili mümkün olmadığı halde; tapuya tescil edilmesi de, kamu tüzel kişileri tarafından satılması da hukuken bir değer taşımaz. Bu gibi durumlarda, M.K: 931. maddesi de uygulanmaz. Müdahil, tespitten sonra tapu dışı satıma dayanarak davaya katıldığından, davaya bakma…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1996/1813 K: 1996/3213 T: 1.4.1996

Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, buralardan yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyı kapsamında kalan taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamazlar. Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin kanuni süresinde…

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu E: 1996/5 K: 1997/3

İdare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idari yargı tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından saptanması gerektiği…

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2007/6214 K: 2007/9985 T: 23.10.2007

Kıyıda kalan taşınmazın, kamu yararı nedeni ile davalının tapusunun iptal edilerek taşınmazın kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmayıp, davalının tapu kaydının iptalinden dolayı ancak tazminat talebinde bulunabileceğinden usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının onanması gerekir. Dava:…

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1998/5567, K: 1998/5633

Milli park alanında kaldığı anlaşılan taşınmazın zilyedlikle kazanılmasına olanak yoktur. Ayrıca kıyı kenar çizgisinin belirlendiği bu kararın tebliğ olunmadığı ve böylece kıyı kenar çizgisinin belirlenmesine ilişkin kesinleşmiş idari yargı kararı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kıyı kenar çizgisinin mahkemece belirlenmesi zorunludur.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-498 K: 2004/475 T:6.10.2004

Kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin adli yargıya ait olduğu; ancak 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9.maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/187 K: 1992/295 T:6.5.1992

Kumluk, sazlık, bataklık vb. taşınmazlar kural olarak devletin hüküm ve tasarrufu altında olsa da özel bir yasa ile izin verilmesi durumunda üzerlerinde özel mülkiyet kurulabilir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; S. 3. Asliye Hukuk…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 1991/501 K: 1991/6714 T: 11.07.1991

Kıyı kenar çizgisi Valiliklerce oluşturulan komisyonca tesbit edilir. Böyle bir belirleme yapılmamışsa, istem halinde anılan komisyonca bunun yerine getirilmesi zorunludur. Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.11.1986 gününde verilen dilekce ile kıyı kenar çizgisine vaki elamanın önlenmesi ve kal' istenmesi üzerine…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1994/2380 K: 1994/5531 T. 10.5.1994

Deniz sınırının saptanabilmesi için, kıyı kenar kıyı çizgisinin belirlenmiş olması ve ilan edilmiş olması gerekir. Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda kurulan 16.09.1992 günlü hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi Hazine, Orman…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2005/1076 K: 2005/4231 T.3.5.2005

Kural olarak ilke olarak mülkiyet hukuku yönünden kıyı-kenar çizgisinin belirlenme görevi adli yargı yerine aittir; ancak 3621 sayılı yasanın 5 ve 9. maddeleri hükmünce idarenin belirlediği ve idari yargı yerine başvurulmaması yüzünden yargı yolunun kapanmış olması nedeniyle kesinleşmiş kıyı-kenar çizgisi…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2005/10282 K: 2006/553 T.31.1.2006

13.3.1972 tarih 7/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda kıyıların menfaati umuma ait yerlerden olduğu, 28.11.1997 tarih ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararı'nda da ilke olarak mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisinin belirlenme görevinin Adli Yargı yerine…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2004/4562 K: 2004/5273 T.2.7.2004

Teknik bilirkişi tarafından düzenlenen krokiye göre parselin kuzeyi Karadeniz ile çevrilidir; bu durumda, dava konusu taşınmazın denizin devamı olan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kumluk bir yer olup olmadığının yöntemine uygun bir biçimde araştırılıp belirlenmesi gerekir; dava, tescil isteğine ilişkindir;…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2003/2343 K: 2003/3443 T.13.5.2003

Bir yerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla tapuya tesciline karar verilebilmesi için diğer kazanma koşulları yanında taşınmazın niteliği itibariyle özel mülkiyet şeklinde tescile elverişli yerlerden olması gerekir; dava konusu taşınmaz kumluk olarak tespit dışı bırakılan bir yerdir; paftaya göre taşınmazın…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/458 K: 2004/1318 T.6.4.2004

Komşu taşınmazlarla ilgili davalar ayrılmışsa da uyuşmazlığın niteliği ve davanın tarafları dikkate alındığında biri hakkında verilecek hükmün diğer davanın sonucunu etkileyeceğinden davalar arasında fiili ve hukuki irtibatın varlığının kabulü gerekmekle; dava dosyalarının birleştirilmesi zorunludur. Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava…