Son Yazılar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1981/560 K: 1984/61 T: 3.2.1984

Hazine adına olan tapu kaydında gerçek sahibini belirtmediğinden, taşınmazdaki zilyetliği devralan kişi bu hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açabilir. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (M. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/8-366 K: 2004/362 T.16.6.2004

Davacının taşınmazı zamanaşımıyla iktisap etmesinin mümkün olmadığı, harici satışın da geçerli olmayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine; mülkiyet mutasarrıfına geçmediğinden hazinenin de son mirasçı sıfatıyla taşınmaza malik olması söz konusu olamayacağından davanın reddine kara verilmelidir. Taraflar arasındaki "tapu iptali, tescil" davasından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/14-372 K: 2004/377 T: 23.6.2004

Davada dayanılan kayıt, 474 sayılı yasa’ya göre oluşturulmuş tahsis kararı niteliğinde değilse, kadim yararlanma hakkının taraflardan hangisine ait olduğu yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle tespit edilmeli, yukarda anlatılan şekilde uygulama yapılmalı, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Taraflar arasındaki "men'i…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/7-174 K: 2004/161 T: 24.3.2004

Yerel mahkemenin zilyetlik süresinin orman kadastrosunun kesinleşmesi tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve 3402 sayılı kadastro yasasının 14 ve 17. Maddelerinde öngörülen sürenin dolmadığı yönündeki belirlemesi doğru olmakla birlikte, hazineye ait özel mülk niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın tapunun beyanlar hanesine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-665 K: 2003/614 T: 22.10.2003

Öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı yasanın 1. Maddesi ve yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. Bu olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıkların kazanılamayacağı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/1-19 K: 2002/97 T. 27.2.2002

Kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan her türlü kayıt ve belgeler ile mahkeme ilamları hukuki değerlerini yitirirler. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 3.5.2000 gün ve 1999/1193…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-72 K: 2002/60 T.6.2.2002

Açılmamış sayılan bir dava, tespitin kesinleşmesini önlemez, bu durumda somut olayda tespit, kadastro komisyonu kararı tespit maliki ismail'e tebliğ edildiği tarihte kesinleşmiş olmaktadır. Taraflar arasındaki "el atmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tunceli Ovacık Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/8-1056 K: 1999/1052 T: 22.12.1999

Dava kadastro mahkemesince davalı adına oluşturulan tapu kaydının, tespit tarihinden önceki zilyetliğe dayanılarak iptal ve tescil istemine ilişkindir; yerel mahkemenin kadastro yasasının 12/3 maddesinde anılan on yıllık hak düşürücü sürenin, kadastro mahkemesi'ndeki davada taraf olmayan davacı yönünden aleyhindeki komisyon kararının…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/1-608 K: 2003/665 T.12.11.2003

Somut olayda istek sadece, orman kadastro komisyonunca hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan dava konusu taşınmazın, davalıya ait tapusunun iptali ile hazine adına tesciline ilişkin olduğu için isteğin aşılması suretiyle taşınmazın tapu kaydı üzerindeki "6831 sayılı yasanın 2/b maddesi uyarınca…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/1-262 K: 1999/257 T.5.5.1999

Koruma makiliği dışında kalan makiliklerin 5653 sayılı kanun hükümleri gereğince orman sayılamazlarsa da nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, ancak imar ihya koşullarının gerçekleşmesi halinde özel mülkiyete konu teşkil edebileceği kuşkusuzdur. Taraflar arasındaki "tapu iptali ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-705 K: 1997/7 T: 29.1.1997

Uyuşmazlık ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan bir uyuşmazlık kadastro mahkemesinin bakmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır; ölünceye kadar bakma akdine dayanan istem, kadastro mahkemelerinin bakamayacağı davaları düzenleyen ve kadastro kanunun 25. Maddesinde sayılan dava türlerinden özellikle yenilik doğurucu hüküm almayı…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-518 K: 1996/675 T.9.10.1996

Kural olarak kesin hüküm, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır; bu kabulün doğal sonuç olarak da aynı taşınmaza ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur.…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2003/2498 K: 2003/2985 T.17.10.2003

Bir taşınmazın meraya komşu olması mutlaka meradan açıldığı anlamına gelmez. Dosyadaki dinlenen yerel bilirkişi tanıkların birbirini tamamlayan sözleri ayrıca ziraatçı bilirkişinin taşınmazın tarım toprağı niteliğinde bulunduğu yolundaki gerekçeli raporu bilirkişi ve tanık sözlerinin teyit etmektedir. Dava konusu taşınmaz tespit sırasında…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2005/3898 K: 2005/3987 T.19.12.2005

Yetkili idari mercilerce yapılan mera tahsisine ilişkin yönetimsel işleme karşı idari yargı yerinde dava açılarak ve yönetimsel işlemin iptal edildiği öne sürülerek bu hukuksal olgunun kanıtlanmadığı takdirde mera niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle tespit edilen taşınmazlar üzerindeki sürdürülen zilyetlik süresi ne…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/361 K: 2004/1154 T. 29.3.2004

Meralar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz. Kamu malı niteliğinde meralar, tescile tabi olmayan sınırlandırılmakla yetinilmesine karar verilmesi zorunlu bulunan taşınmazlardandır. Kadastro sırasında 174 ada 21 parsel sayılı 45915.57 m2 yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydına, satın almaya,…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/292 K: 2004/737 T.4.3.2004

Bir yerin mera olup olmadığının belirlenebilmesi için  öncelikle taşınmazın bulunduğu çalışma alanında tahsisli mera olup olmadığının saptanması, mera tahsis kaydı var ise mera tahsis kaydı ve dayanağı belgelerin getirtilip uygulanması, mera tahsis kaydı yok ise, davada yararı olmayan komşu köyler halkından…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-625 K: 2002/780 T.9.10.2002

Tahkime tabi tapu iptali ve tescil davasının mülkiyetin tespitine yönelik kısmı mecburi hakemce karara bağlanıp kesinleştiğinden, eldeki dava ise bu davanın mahkemece karara bağlanması gereken iptal ve tescile yönelik kısma ilişkin bulunduğundan, bu davanın dayanağı zilyetlik değil, mülkiyetin tespitine yönelik…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/14-829 K: 2002/1003 T: 20.11.2002

Taviz bedelinden ibaret alacak hakkı veren vakıf şerhi de, niteliği ne olursa olsun, tutanaklarda belirtilmesi gereken bir haktır. Belirtilmemişse tespitin, dolayısıyla tutanağın kesinleşmesinden itibaren yasada öngörülen 10 yıllık süre geçmişse, artık hakkın düştüğü kabul edilmelidir. Taraflar arasındaki "vakıf şerhinin tapuya…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/13-414 K: 2003/410 T.11.6.2003

Kamu malı niteliği taşıyan, yetkili idari organca kamu malı olmaktan çıkarılmayan ve dolayısıyla özel mülk olarak tescile tabi bulunmayan bir taşınmazın, her nasılsa özel mülk olarak tapuya tescil edilmesi, bir "yolsuz tescil" olup, o yerin özde tescile tabi bulunmama (kamu…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2001/2027 K: 2001/2654 T: 03.04.2001

İki ayrı orman bilirkişisi tarafından düzenlenen raporlar, taşınmazın eylemli ve hukuki durumu ve öncesinin niteliği açısından birbiri ile çelişkili olup yeterli ve kanaat verici değildir. Birbiri ile çelişen raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz. Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2012/9417 K: 2012/14536 T: 17.12.2012

Dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu gerekçesiyle tapuya tesciline karar verildiğine göre, hem tutanağın beyanlar hamsindeki 2/B şerhinin, hem de kullanıcı şerhinin iptali sonucunun doğması bakımından, kadastro tespitinin tümüyle iptaline karar verilmelidir. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402…