1. Anasayfa
  2. Danıştay Kararları

Sit Alanları Hakkında Danıştay ve Yargıtay Kararları


Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu E: 2002/2 K: 2002/5

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun koruma amaçlı imar planıyla ilgili olarak verdiği 4974 sayılı karar ile 5042 sayılı kararın iptali istemiyle açılan davalarda, Zonguldak İdare Mahkemesince, dava konusu işlemlerde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen iki kararın temyizen incelenmesi sonucunda Danıştay 6. Dairesisince verilen kararlar arasındaki aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesine yer olmadığı. Devamını Oku…

Danıştay İDDK E: 1992/336 K: 1993/5

İmar planına karşı açılan davada, uyuşmazlık konusu alanın “ sit” olarak ilanı ile birlikte plan uygulamasının duracağı; ancak bu durumun, dava konusu planın mahkemece iptali sonucunu doğurmayacağı hk. Devamını Oku…

Danıştay İDDK E: 1992/502 K: 1993/376

Bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanının, bu alandaki imar planı uygulamasını durduracağı ve artık koruma amaçlı planların hazırlanarak uygulamaya konulacağı; sit olarak ilan tarihinden itibaren uygulama olanağı kalmayan 1/1000 ölçekli imar planı hakkında açılan davada ancak karar verilmesine yer olmadığı yolunda bir karar verilmesi gerektiği. Devamını Oku…

Danıştay İDDK E: 1992/507 K: 1993/381

Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın bulunduğu alanın, koruma kurulunca sit olarak ilanı üzerine bu alandaki imar planı uygulaması duracağından, kamulaştırma işleminin de, bu tarihten itibaren uygulanmasının mümkün olmadığı hk. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2008/8349 K: 2010/6342

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla; dava konusu imar uygulaması ile, hisseli olan tescilli yapı parselinden müstakil parsel oluşturulması, mevcut imar planında yol olarak görülen yerde imar parseli oluşturularak imar planına aykırı uygulamaya gidilmiş olması ve düzenleme sınırının yol ekseninden geçirilmiş olması nedenleri ile 3194 sayılı Yasa’nın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasının uygun olmadığına karar verildiği ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca, kamu kurumu ve kuruluşları ile belediyelerin koruma bölge kurullarının kararlarına uymak zorunda oldukları hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2006/3863 K: 2008/3509 T: 28/05/2008

Birinci derece doğal sit alanı ve 100 metrelik sahil şeridinde kalan, ancak eski eser tescil kaydı bulunmadığı açık olan temel aşamasındaki yapıların yeniden inşası mümkün olmadığından mevcut bağ evi dışında kalan iki ayrı bina için yapı ruhsatı verilemeyeceği yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5365 K: 2005/2128 T: 12/04/2005

Dava konusu parsellerin üzerindeki yapıların korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu ve tescil edilmeleri gerektiği konusunda yargı kararı bulunduğundan anılan taşınmazlara ilişkin olarak kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca alınacak karar doğrultusunda parselasyon işlemi yapılması gerekirken bu durum gözetilmeksizin tesis edilen işlemde hukuka uyarılık bulunmadığı. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi, E: 2005/423, K: 2007/2614

Kiracının, eski eser tescilinin kaldırılmasına ilişkin kararın iptali istemiyle, dava açabileceği hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Daire E: 2006/5047 K: 2007/1095 T: 23.2.2007

Koruma amaçlı imar planlarının iptaline ilişkin belediye meclisi kararının hukuki sonuç doğurabilmesi için, 2863 sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre, kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca onaylanması gerektiği hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/7562 K: 2005/4688

2863 sayılı Kanun uyarınca taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının sınırlarını belirleyerek tescilini yaptırmak görevi kültür ve tabiat varlıklarını koruma kuruluna ait olduğundan aynı Kanunun 10.mddesine göre düzenlenen protokol uyarınca Milli Savunma Bakanlığı ile gerekçeli koordinasyon sağlanılmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle verilen iptal kararında isabet bulunmadığı hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2008/6978 K: 2010/4666

Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları, bunların koruma alanları ve sit alanlarında inşaat ruhsatı verme aşamasında koruma bölge kurullarından izin alınacağı ancak Belediye mücavir alan sınırları içinde yapı kullanma izin belgesi verme görev ve yetkisinin belediyelere ait olduğu hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1263 K: 2005/5189 T: 08/11/2005

Birinci derece arkeolojik sit alanı içerisinde kalan davacıya ait taşınmaz nedeniyle başka bir hazine taşınmazıyla takas edilmesi için verilen sertifikanın bir kez kullanılmasıyla artık kullanım hakkının kalmadığı hk Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/8017 K: 2005/5380 T: 11/11/2005

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olan sit alanlarında ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapılara yönelik olarak 3194 sayılı İmar Kanunu’nda öngörülen para cezalarının iki misli uygulanması yolundaki işlemde mevzuata uyarlık görülmediği. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/8151 K: 2005/5673

Eski eser tescilli yapının büyük ölçüde yıkılmış olmasının eski eser tescil kapsamından çıkarılması için gerekçe olamayacağı; doğal ve kültürel varlıkları koruma envanterine yapılan kayıtların ve bu kayıtların dayanağını oluşturan fotoğraflardaki verilen değerlendirilmesi sonucunda eski eser tesciline ilişkin işlemin mevzuata uygunluğunun değerlendirilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2014/7813 K: 2015/4418

Kesin yapılaşma yasağı bulunan I. derece doğal sit alanında kalan taşınmazın uzun müddet kamulaştırılmadığından bahisle kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi. Devamını Oku…

Danıştay İDDK E: 2018/1422 K: 2018/3387

TÜRK MİLLETİ ADINA, Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarelerden ……….. …………..’nın yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, 05/08/2014 günlü, 29079 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Ankara İli, Çankaya İlçesi, Namık Kemal… Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/2444, K: 2006/2685 

Korunması gerekli sit alanında kalan yapıların yıkılmış olsa bile oranlarının, imar planı ile getirilen yapılaşma oranlarına göre öncelikli olduğu hakkında. Devamını Oku…

Danıştay 6. Dairesi E: 1993/2945 K: 1994/1389 T. 14.4.1994

Koruma kurulunca sit alanı olarak ilan edilen dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede koruma amaçlı imar planı yapılması nedeniyle eski plan kararlarının hükümsüz kaldığı, yeni plan ile yeni koşullar getirildiği açık olduğundan, davanın koruma amaçlı imar planı koşulları çerçevesinde incelenmesi gerekir. Devamını Oku…

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2003/8667 K: 2003/10871 T: 2.10.2003

Sit alanı olması nedeniyle kesin inşaat yasağı getirilmiş taşınmaz malların maliklerine, sit alanında kalan malın bedeli olarak bir belge (sertifika) verilmektedir. Sertifikalar, Hazinece yapılan taşınmaz mal satışlarında ödeme aracı olarak kullanılabileceğinden, paraya çevrilip tahsili mümkün değildir. Devamını Oku…

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2006/7342 K: 2006/6748 T: 25.9.2006

Kamulaştırılan taşınmazın eski eser niteliğinde bulunmasının yalnızca arsa değerinde eksikliğe neden olabileceği dikkate alınmadan, zemin üzerinde bulunan yapı değerinden de indirime gidilmiş olması doğru görülmemiştir. Devamını Oku…

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1986/10595 K: 1986/11217 T: 17.11.1986

Eski eser sayılan yerler zilyetlik yolu ile tescil edilemez. Ancak, 2863 sayılı Yasa hükmüne göre tescil isteminde bulunulabilir. Devamını Oku…

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1994/15418 K: 1995/63 T: 16.1.1995

Dava konusu taşınmaz, 1. derece doğal sit alanında bulunmakta olup, yapılaşması kısıtlandığı, emsal olarak incelenen parsellerin ise kooperatif konutları ve münferit konutlar ile yapılaşmış oldukları dikkate alınarak dava konusu parselin değerinin belirlenmesi gerekir. Devamını Oku…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1996/7055 K: 1996/9414 T: 27.11.1996

2863 s. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11. maddesine göre, korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları ile bunların korunma alanlarının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisabı mümkün değil ise de, bu nitelikteki taşınmazların tapuda kayıtlı olması halinde özel mülkiyete konu olamayacağı hakkında bir düzenleme bulunmadığından, dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtları geldilerinin ve ilk tesis sebebinin açıkça saptanması zorunludur. Devamını Oku…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1997/2792 K: 1997/3395 T: 13.6.1997

İkinci derece koruma alanı içinde kalan taşınmazlarda, gübre depolanmamak kaydıyla her türlü ziraat yapılabileceğinden, bu alan içinde kalan taşınmaz, 3402 s. Kanun’un 14. maddesindeki diğer şartlar da mevcut ise zilyetlikle kazanılabilir. Devamını Oku…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/211 E: 1995/318 T: 12.4.1995

Bir taşınmazın salt arkeolojik “SİT” alanında kalması onun kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile veya diğer bir mülkiyet belgesi ile edinilmesine engel değildir. Koşullarının gerçekleşmesi durumunda bu yer mülk edinilebilir. Devamını Oku…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E: 2017/3114, K: 2021/1190, T: 07.10.2021

Birinci Derece Arkeolojik Sit Alanı içinde kalan, fiilen el atılmadığı anlaşılan ancak amacın fiilen hayata geçirilmemesi nedeniyle taşınmazı kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarenin, malikin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirsiz bir süre için kullanılamaz hâle getirdiği, dolayısıyla malikin taşınmazdan mülkiyet hakkının özüne uygun şekilde yararlanma olanağı kalmadığı, taşınmaz malikinin mülkiyet hakkının hukuksal bir nedene dayanılmadan idarece engellendiği kuşkusuzdur. Devamını Oku…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir