1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2006/774  K: 2008/1867


Ruhsata aykırı inşaatın neler olduğu tesbit edilmeden, sadece inşaata devam edildiğinden bahisle para cezası verilmesinde, hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.

İstemin Özeti: Muğla İdare Mahkemesinin 31.3.2005 günlü, E: 2004/15, K: 2005/150 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi E. Emel Çelik’in Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Ülkü Özcan’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Duruşma yapılmasına gerek görülmedi.

Dava, Muğla İli, Milas İlçesi, Güllük Beldesi, Kıyıkışlacık Köyü, Asın Çiftliği Mevkii, tapunun … cilt,… sayfa,… ve … sırasında kayıtlı parseller üzerinde yapılan yapılar nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 9.9.2003 günlü, 26 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; daha önce mühürlenerek durdurulan yapıların inşasına yeniden başlandığının 8.9.2003 günlü tutanak ile tesbit edilmesi üzerine anılan yapıların konumu, büyüklüğü, mekanları dikkate alınarak asgari tutarda belirlenen para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde, “Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç, ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.” hükmü yer almış, aynı Kanunun 42. maddesinde ise, “Ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının yapı sahibine ve müteahhidine, istisnalar dışında özel parselasyon ile hisse karşılığı belirli bir yer satan ve alana 500.000 TL’dan 25.000.000 liraya kadar para cezası verilir. Ayrıca fenni mesule bu cezaların 1/5’i uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yazılı Kanun hükümleri uyarınca ruhsatsız yapılan inşaatın neler olduğunun belirtilmesi suretiyle yapı tatil tutanağı ile tesbit edilmesinden sonra bu ruhsatsız kısımlar nedeniyle para cezası verilmesi gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, 8.9.2003 günlü tutanak ile sadece inşaata devam edildiğinin saptanarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, yapılan inşaatta ruhsata aykırılığın nelerden ibaret olduğu belirtilerek saptama yapılmadan, inşaata devam edildiğinden bahisle para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Muğla İdare Mahkemesinin 31.3.2005 günlü, E: 2004/15, K: 2005/150 sayılı kararının bozulmasina, fazla yatırılan 17 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 19.3.2008 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY Temyize konu mahkeme kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından anılan mahkeme kararının onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.