1. Anasayfa
  2. Danıştay 1. Dairesi Kararları

Danıştay 1. Dairesi E: 1997/43 K: 1997/144


Bir kamu tüzel kişisi veya kurumuna ait taşınmazın diğer bir kamu tüzel kişisi veya kurumuna devri için o taşınmaza hangi idarenin daha fazla ihtiyacı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.

Gereği Görüşülüp Düşünüldü: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu`nun 30 uncu maddesinde, kamu tüzel kişileriyle kurumlarına ait taşınmaz mala diğer bir kamu tüzel kişisi veya kurumunun ihtiyacı olması halinde işin anlaşma yoluyla çözümleneceği, anlaşma olmadığı takdirde uyuşmazlığın Danıştayca incelenerek karara bağlanacağı hükmü yer almaktadır.

Bu durumda, bir kamu tüzel kişisi veya kurumuna ait taşınnmazın diğer bir kamu tüzel kişisi veya kurumuna devri için o taşınmaza hangi idarenin daha fazla ihtiyacı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.

3360 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu`nun, il`e ait yerel hizmetler başlığı altında düzenlenen 78 inci maddesinin ek 13 üncü fıkrası; il özel idaresinin, mahalli müşterek nitelikte olan imar, bayındırlık, sağlık ve sosyal yardım, çevre sağlığı koruması, eğitim ve spor, tarım, ağaçlandırma, orman tesisi, ekonomi ve ticaret, haberleşme, kültür, turizmle ilgili görevleri v bu kanun dışında çeşitli mevzuatla verilen görevleri imkanları ve tesbit edeceği öncelik esasına göre yürüteceği hükmünü taşımaktadır.

Dosyada yer alan belgelerden; mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait taşınmazların, … Büyükşehir, … Belediyesi 1/1000 ölçekli uygulama imar planında … 1 inci organize Sanayi Bölgesi içinde kaldıkları cihetle … Valiliğine ( il özel idare müdürlüğü ) devrinin istenildiği anlaşılmakta, Vakıflar Genel Müdürlüğünün yukarıda aynen alınan 12.05.1997 günlü yazısında ise, devri istenilen taşınmazlardan yeterli kira geliri sağlandığı, bu nedenle satılacak yerlerden olmadığının ifade edildiği görülmektedir.

Bu durumda, mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait … İl merkezinde bulunan tapunun … parsel sayısında kayıtlı 70 mı`lik, tapunun … parsel sayısında kayıtlı 27.450 mı`lik taşınmazların, … Belediyesi 1/1000 ölçekli uygulama imar planındaki tahsis şekline ve İl Özel İdaresi Kanununda belirlenen amacına uygun organize sanayi bölgesi alanı olarak kullanılmak üzere 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu`nun 30 uncu maddesi uyarınca … İl Özel İdaresine devrine ve dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 10.11.1997 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu`nun 1. maddesinde, Anayasa hükümlerine de uygun olarak, kamulaştırmanın devlet ve kamu tüzel kişileri adına yapılacağı öngörülmüş, özel kanunlarına dayanılarak gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişileri adına yapılacak kamulaştırmalarda da bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

2942 sayılı Yasanın 30 uncu maddesinin, kamu kurum ve kuruluşları arasında gayrimenkul devrini de, ancak, gereksinim alanında kamulaştırma yetkisini haiz kurum ve kuruluşlar yönünden düzenlemiş bulunduğu kuşkusuzdur.

İl özel idaresinin kendi yetki ve görev alanındaki işler için ihtiyaç duyduğu gayrimenkulleri kamulaştırmada, ya da diğer bir kamu kurumundan kendilerine devrini istemekte yetkili olduğu açıktır. Ancak olayımızda olduğu gibi, il özel idaresi müteşebbis ortak bulunduğu organize sanayi bölgesi kuruluşu müteşebbis heyeti adına kamulaştırma yetkisini kullanmaya kalkabilir mi? Kanımızca bu soruya olumlu yanıt vermek mümkün görülmemektedir. Gerçekten, mülkiyet gibi tüm çağdaş demokrasilerde temel hak olarak kabul edilmiş bir hakka devlet ve kamu kurumlarınca müdahale edilebilmesi için yasa hükümlerinin varlığıyla mümkündür.

Ortada il özel idaresinin doğrudan üstlendiği bir görev ve yetki alanı söz konusu olmadığı cihetle, salt müteşebbislerden biri olması nedeniyle, kamulaştırma yetkisini müteşebbis heyet adına kullanması da söz konusu olmamak gerekir.

Aksi bir düşünce, il özel idaresi tüzel kişiliğinin belli paylarla ortak olduğu, özel ticari ve sınai şirketler lehine de kamulaştırma yapabileceği gibi, mülkiyet hakkını ağır biçimde zedeleyen yorumlara ve hakkın özünü zedeleyen uygulamalara yol açar.

Kaldı ki, birçok maddeleri Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olan 933 sayılı Yasanın yürürlükte olan 2. maddesinin C fıkrası, sanayi bölgeleri tesis ve tanzimi ve bu maksatla, gerektiğinde arazi istimlakinin Bakanlar Kurulu Kararnameleri ile yapılacağını açıkça hükme bağlamıştır.

Bu açık hüküm ortada iken, ancak kendi özgün teşebbüsleri için düzenlenmiş bulunan 3360 sayılı Yasanın 78. maddesi hükmünden yorum yoluyla il özel idaresine müteşebbis heyet adına da kamulaştırma ve dolayısıyle de gayrimenkulün devrini isteme yetkisi tanınamayacağı görüşüyle ve salt bu nedenle çoğunluk kararına katılmıyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir