Son Yazılar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/17-224 K: 2013/1478 T: 23.10.2013

Somut olayda, taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi haricen düzenlenmiştir. TMK 706, TBK 237 (TK 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince gayrimenkul mülkiyetinin nakline dair sözleşmeler resmi şekilde yapılmadıkça geçersiz olup, hukuken alıcıya her hangi bir hak bahşetmez.…

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2010/14600 K: 2010/27687 T: 25.11.2010

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz. Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi 5 (beş) yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/1164 K: 2015/2654

Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/3212 K: 2016/5499 T: 4.5.2016

Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/6890 K: 2018/747 T: 5.2.2018

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2011/6312 K: 2011/7489 T: 8.6.2011

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedelin tamamının ödenmiş olması gerekir. Bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.07.2004…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/1410 K: 2015/4749 T: 28.4.2015

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. Bu durumda mahkemece, dava konusu edilen ve…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2008/3661 K: 2008/4795 T: 8.4.2008

Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı mülkiyet aktarımı istemidir. Kural olarak geçersiz olmadıkça veya sözleşme feshedilmedikçe yarışan şahsi haklardan önceki tarihli olanına değer tanınır. Burada satış işleminin yüklenici tarafından üçüncü kişilerden birine veya bir kaçına resmi biçimde (noterde satış vaadi sözleşmesi…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2011/6337 K: 2011/7613 T: 9.6.2011

Satış vaadi sözleşmelerinin Tapu Kanununun 26. maddesi uyarınca tapu kütüğüne şerh edilme olanağı vardır. Sözleşmenin şerh edilmesi ancak taşınmazın şerhten sonraki malikleri üzerinde etkisini gösterir. Aynı taşınmazın değişik kişilere satışının vaadi halinde, kadim tarihli yani önceki tarihli olanına değer verilmelidir.…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/8243 K: 2013/12094 T: 24.9.2013

Malikin satış vaadi sözleşmesine konu yaptığı taşınmazla ilgili olarak sonradan bir başka kişiye satış vaadinde bulunması mümkündür. Böyle durumlarda şahsi hakların yarışması söz konusudur. Kural olarak da sözleşme geçersiz olmadıkça veya feshedilmedikçe yarışan şahsi haklarda kadimlik ilkesi geçerli olduğundan önceki…

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2013/20865 K: 2014/5278 T: 26.2.2014

Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin avukatlık ücreti karşılığı düzenlendiği ve bu sözleşmenin de Avukatlık Kanunu'nun 164/3 maddesinde belirtilen hasılı davaya iştirak yasağına aykırı ve geçersiz olduğu dosya kapsamı ile sabittir. O halde mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekir…

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/7092 K: 2002/8738,T: 26.9.2002

Ana taşınmazın mimari projesinde asansörün öngörüldüğü ve yerinin de ayrıldığı, ancak ana yapının inşası sırasında yapılmadığı anlaşılmaktadır. Böyle bir asansörün sonradan inşası Kat Mülkiyeti Yasasının 42. maddesi kapsamında mütalaa edilemez. Çünkü anılan madde, ana taşınmazın ortak yerlerinde -fakat projede öngörülmeyen-…

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2008/4122 K: 2008/5028,T: 28.4.2008

Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu kararlarının iptali ile mimari projede var olan asansörün yaptırılması istenilmiştir. Mimari projede var olan asansör teşkilatının yapılmamış olması da gözetilerek bu eksikliğin giderilmesini isteme hakkı tüm kat maliklerine ayrı ayrı tanınmış bir haktır. Bu eksikliğin…

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2016/18748 K: 2017/2819 T: 2.3.2017

Tapu tahsis belgeli taşınmaz üzerindeki bina ve eklentileri karşılığında ödenecek bedelin belirlenmesinde, gerek 2981 Sayılı Kanun'un 13. maddesinin ( b ) fıkrası; gerek Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Yönetmeliğinin 14. maddesi ve gerekse tarafların serbest iradeleri ile imzaladıkları ve…

Yargıtay 13 Hukuk Dairesi E: 2016/10724 K: 2017/370 T: 19.1.2017

Hak sahiplerine ait gecekondu, tesis, müştemilat ve ağaçlar için Belediyece oluşturulacak kıymet takdir komisyonunca belirlenecek kıymet takdir bedelinin % 10'u enkaz bedeli olarak hesaplanır. Bu bedel, yapılacak sözleşme ile hak sahiplerine verilecek konuta ait inşaat maliyetinden düşülüp kalan bedel hak…

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2018/5127 K: 2018/7330

Mahkeme tüm kanıtları değerlendirerek bağımsız bölümün değeri ile bölüme özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlamaya çalışmalıdır. Söz konusu işlem yapılırken de bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısınma sistemi, aydınlanması, mimari kullanımı ve konumu, cephesi ve manzarası gibi hususlar değerlendirme…

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2015/4664 K: 2015/5506 T: 24.3.2015

6306 sayılı Kanunun yukarıda değinilen açık hükmü karşısında, salt binanın yıkılmış olması, aile konutu şerhinin kaldırılması gerektiren diğer koşullar bulunmadıkça şerhin kaldırılmasını gerektirmez. Dosyada, binanın yıkılmış olması dışında şerhin kaldırılmasını gerektiren başkaca bir sebep iddia ve ispat edilmediğine göre, şerhin…

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu E: 1996/3 K: 1998/1 T: 17.4.1998

Belediyelerce, yapılıp usulünce onaylanarak yürürlüğe konulan nazım imar planı kapsamındaki taşınmazlar Kamulaştırma hukuku yönünden arsa sayılabilir ise de, bu nitelendirmede; nazım imar planının ait olduğu idari birim (büyükşehir, il, ilçe Köy), belediye ve mücavir alan sınırları içindeki yerleşim ve nüfus…

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1999/8847 K: 1999/12160 T: 6.7.1999

Taşınmaz Belediyece yaptırılan 1/25000 ölçekli imar planı içinde olsa dahi üzerinde yapılaşma olanağı mevcut değilse değerinin arazi olarak tesbiti gerekir. DAVA: Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; kamulaştırma bedelinin artırılmasına dair verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/13035 K: 2015/12077

Davalı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin gerçekte taşınmaz mülkiyetinin ileride devredilmesi amacı ile değil alacağın teminatı olmak üzere yapıldığını savunduğuna göre bu yönde gerekli araştırmalar yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekir Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/17177 K: 2016/8000 T: 10.10.2016

Davalılara ait adi ortaklık şirketinin feshedildiğine ilişkin bilgi ve belge dava dosyasında bulunmamaktadır. Dosya içinde bulunan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi başlıklı, adi yazılı sözleşme içeriğinden sözleşmenin her iki davalı tarafından da imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle adi ortaklıkta yer alan diğer…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/14-1153 K: 2016/910

Satış vaadi sözleşmesinden doğan hak, kişisel bir hak olduğu için, vaat alan alıcının bu hakkını, sözleşmenin tarafı olmayan başka kişilere dava yoluyla ileri süremeyeceği, taşınmazın mal sahibi tarafından başka kişilere satılması halinde, yeni malike karşı herhangi bir hak iddia edemeyeceği,…

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1997/5231 K: 1997/6757 T: 26.6.1997

Mimari projede yer alan, fakat yapılmayan asansör çok masraflı ve lüks nitelik taşıyan özellik arzetmediği için, asansörü yaptıran sakat kat maliki, diğer bağımsız bölüm maliklerinin, giderlere katkıda bulunmalarını isteyebilir. Ancak, bunu doğrudan dava konusu yapamaz. Konuyu kat malikleri kuruluna götürüp…

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1995/668 K: 1995/1412 T: 6.2.1995

Projesinde asansör bulunmayan bir binanın mimari durumunun elverişli olması halinde, anagayrimenkulün pay ve paydaş çoğunluğunca hazırlatılacak ve yetkili mercilerce onaylanacak bir projeye uygun biçimde, asansör tesisi mümkündür. DAVA: Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine…