Son Yazılar

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2018/3179 K: 2018/13458

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz kadastro parseli Emsal alınan taşınmazlar ise imar parseli olduğu halde, düzenleme ortaklık payı düşülmeden bedel tespit edilmesi doğru olmadığı gibi Emsal alınan taşınmazlar ile dava konusu taşınmaz vergi değerleri bakımından eşdeğer oldukları…

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2017/32749 K: 2018/13473

Belediye başkanlığı cevabında dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihinden önce belediye sınırları içinde olduğu, belediye hizmetlerinden faydalandığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün Parsel Sorgulama Uygulama sitesinden edinilen bilgilerden etrafının meskun olduğu görülmüş olup Taşınmazın açıklanan özelliklerine göre arsa niteliğinde olduğu Taraflar…

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2018/1811 K: 2018/13724

Dava konusu taşınmaz değerlendirmeye esas alınan emsallerle kıyaslanırken eksik ve üstün yönleri oranları ile birlikte ayrı ayrı açıklanmak suretiyle değer biçilmediği ayrıca aynı amaçla kamulaştırılan birbirine komşu olan taşınmazlarla ilgili olarak açılan davalarda aynı değerlendirme tarihi itibariyle benzer sonuçlara ulaşılması,…

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2016/18928  K: 2018/13731

Taşınmaz kamulaştırma kararından sonra düzenlenen 1/1000 ölçekli imar planı içinde ise de, söz konusu imar planı kamulaştırma amacına uygun yapıldığından taşınmazın arsa olarak kabul edilemeyeceği gözetilip taşınmaza ekilebilir net ürün gelirine göre arazi olarak değer biçilmesi ve biçilen değere objektif…

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2014/16911 K: 2014/23116 T: 8.7.2014

Taraflar arasında imzalanan Arsa ve Tesis Karşılığı Konut Sözleşmesiyle tesisin tüm ilişikleri kesilerek boş olarak teslim edildiği tarihi takip eden aydan itibaren hak sahibine kira yardımı yapılacağının kararlaştırıldığı, davacının su ve elektrik aboneliklerini kestirerek kira yardımı hususunda davalıya başvurduğu dosya…

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2015/36941 K: 2016/2003 T: 27.1.2016

Taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarafların özgür iradesiyle düzenlendiği, davacının özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca eksik belirlendiği iddia edilen bakiye alacağının talep edildiği, davacının bu talebinin kişisel hakka dayandığı, bu sebeple uyuşmazlıkta idari yargı değil adli yargı mahkemelerinin görevli…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/2459 K: 2015/1521

Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında tapu tahsis belgeli taşınmaz üzerindeki bina ve eklentileri karşılığında ödenecek bedelin belirlenmesinde, gerek 2981 sayılı Kanun'un 13. maddesinin (b) fıkrası; gerek Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Yönetmeliğinin 14. maddesi ve gerekse tarafların serbest iradeleri ile…

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2016/6272 K: 2016/9124

Davacıya ait taşınmazın Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Proje Alanında kaldığı, kadastral 3544 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Proje alanında yer alan imarın 70178 ada 1 parsel sayılı taşınmazına şuyulandırıldığı, Kuzey Ankara Girişi Kentsel…

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2014/38095 K: 2015/32310 T: 9.11.2015

Taraflar arasında düzenlenen 17.11.2008 tarihli sözleşme özel hukuk hükümlerine tabi bir sözleşmedir. Sözleşmenin, tarafların özgür iradesi ile düzenlendiği, davacının özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca kişisel hakka dayanarak talepte bulunduğu, bu nedenle uyuşmazlıkta idari yargının değil, adli yargı mahkemelerinin…

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2015/36816 K: 2017/1009 T: 31.1.2017

Dava, tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu bağımsız bölümler teslim edilmiştir. Davacılar ve Belediye arasında düzenlenen muvafakat senedi içeriğinde işe başlama ve bağımsız bölümleri davacıya teslim etme sürelerine dair herhangi bir şart kararlaştırılmamıştır. Başka bir anlatımla, teslim süresi kararlaştırılmamış, teslim süresini…

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2016/16468 K: 2017/5173 T: 27.4.2017

Davacı ile Belediye arasında düzenlenen kentsel dönüşüm sözleşmesinin içeriğinde işe başlama ve bağımsız bölümleri davacıya teslim etme sürelerine dair herhangi bir şart kararlaştırılmamıştır. Ancak; davalı, bu yetkisini kullanırken, objektif iyiniyet kurallarına uygun davranmalı ve haklı nedenlere dayalı gecikmeler hariç, işin…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2017/709 K: 2017/5319 T: 20.6.2017

Her ne kadar 775 Sayılı Kanun'un 34. maddesinin 1. fıkrasında "Bu kanun hükümlerine göre belediyelerce tahsis olunan arsalar, yapılar ve bu arsalar üzerinde yapılan bina ile meydana gelen taşınmaz mallar tahsis tarihinden itibaren 10 yıl süre içinde devir ve temlik…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2009/1955 K: 2009/2878 T: 09.03.2009

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/2217 K: 2014/5780

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra tescilin mümkün olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Satış vaadi…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2010/1003 K: 2010/3455 T: 30.3.2010

Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri şahsi hak doğuran sözleşmelerdendir. Böyle bir sözleşme ile alacaklı durumuna gelen kimse, sözleşmeden doğan bu şahsi hakkını, devir yasağı söz konusu olmadığı sürece borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü bir kişiye yine taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile devir…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2018/1322 K: 2019/1159

Davacının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi borçlularına karşı tapuyu devretmeleri konusunda icbar davası açması gerekirken taşınmazlar üzerindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi şerhinin devamı ve tapuya tescili içim davayı açmasında hukuki yarar bulunmadığı, ikinci beş yıllık süre için dava açılamayacağı. Davacı vekili…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2012/2171 K: 2012/2882 T: 29.2.2012

Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi, ecrimisil, ikinci kademedeki istek tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı, yabancı uyruklu gerçek kişidir. Dava konusu taşınmaz, mesken niteliğiyle tapuda kayıtlıdır. Mahkemece yapılması gereken iş, karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiili durum…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2007/6863 K: 2007/8392 T: 27.06.2007

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel zamanaşımı süresi öngörülmediğinden on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.05.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2008/13760 K: 2008/14809 T: 27.11.2008

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmelerinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden BK'nın 125. maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak, satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya…

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2015/11802 K: 2015/19280 T: 1.12.2015

Dava konusu alacak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine, başka bir ifade ile sözleşmeye dayalıdır. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğundan dava BK.nun 125. maddesindeki (6098 sayılı BK.'nun 146.maddesi) 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca, zamanaşımı borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale…

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2015/2343 K: 2016/8466 T: 23.3.2016

Taraflar arasında noterde yapılan düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Sözleşme geçerli olduğuna ve zilyetlik de devredildiğine göre dava zamanaşımına uğramaz. O halde mahkemenin davanın zamanaşımı sebebiyle usulden reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı, davalıların murisi ...'ten 27.4.1988 tarihli…

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2015/27944 K: 2016/3174

Satış vaadi şerhinden sonra konulan haciz lehine şerh konulan kişiye karşı ileri sürülemeyeceğinden ve şerh sonrası 5 yıllık süre içerisinde taşınmaz lehine satış vaadi şerhi verilen şikayetçiye devredildiğinden adı geçenin icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını istemesi mümkündür. Yukarıda tarih ve…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/15-167 K: 2011/302 T: 11.5.2011

Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Tapu kaydı kapsamına göre, davaya konu parseller üzerine konulan satış vaadi şerhinin terkin edildiğinin anlaşılması karşısında, davanın konusuz kaldığının kabulü gerekir. DAVA: Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla, Ankara 11.Asliye Hukuk…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11605 K: 2019/3769 K.

Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunmasıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme…