1. Anasayfa
  2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/8-353 K: 2004/350 T:9.6.2004


Taşınmaza ait olan uyuşmazlıklardan taşınmazın aynına ilişkin olanlar, kanunun kapsamı dışına çıkartılmış, böylece taşınmazın mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıkların genel mahkemelerde açılacak tek bir dava ile sonuçlandırılması, taşınmazın mülkiyetine ilişkin yargı kararları arasında birlikteliğin ve mahkemelerin iş yükünün azaltılması sağlanmakla; uyuşmazlığın hakem yolu ile değil, genel mahkemelerde çözülmesi gerektiği yönündeki direnme kararı usule ve yasaya uygundur.

Taraflar arasındaki “tapu iptali, tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; C. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 12.3.2003 gün ve 2002/164 E- 2003/53 K: sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 21.10.2003 gün ve 2003/6330-6595 sayılı ilamı ile; (…Davacı Belediye, TMK: nın 713/1 maddesi hükmüne dayanarak taşınmazın adına tescilini istemiştir. 3533 sayılı Kanunun 1.maddesi hükmüne göre; Belediye ile Hazine arasındaki davanın mülkiyetin tespiti yönünden önce hakemce görülmesi ve mülkiyet tespitine dair hakemden karar alındıktan sonra genel mahkemede tescil davası açılması veya açılmış olan tescil davasına devam olunması gerekmektedir. Şu halde göre;hakemde mülkiyet tespit davası açmak üzere davacı Belediyeye süre ve imkan tanınması, hakemin vereceği kararın beklenilmesi, bundan sonra tescil davasına bakılıp işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken mahkemece hakem kararı beklenilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Davacı Cizre Belediye Başkanlığı vekili, davaya konu Şırnak İli, Cizre İlçesi, Dağkapı Mahallesi, 102 ada, 10 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sonucunda 10.12.1992 tarihinde senetsizden davalı hazine adına tespit edildiğini, kadastro tespiti öncesinde Cizre Belediye Başkanlığı’nın 25 yılı aşkın süre taşınmaza çekişmesiz, aralıksız zilyet ve tasarruf ettiğini, davalı hazine adına yapılan tespitin iptali ile davacı belediye başkanlığı adına tescile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı hazine vekili cevap dilekçesiyle, 3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere ait Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yoluyla Halli Hakkındaki Kanunun 1.maddesine göre bu ihtilafın bu kanunla yazılı tahkim usulüne göre çözümü gerektiğini, davacı belediye başkanlığının taşınmaz üzerinde yaptığı binaların ruhsatsız olduğunu, zeminin inşaat yapmaya elverişli olmadığını, taşkın sularının aktığı kanalın bitişiği olması sebebiyle riski bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar özel dairece, yukarda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.

29.6.1938 tarih, 3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Ait Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim, Yolu ile Halli Hakkında Kanunun 4.maddesi “…Katma Bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, Özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve uyuşmazlık gayrimenkule ilişkine o gayrimenkulün bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire ve müessesenin ve davalılar birden çok olduğu taktirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir…” hükmünü içermekteydi. Buna göre öncelikle hakemde mülkiyet tespit davası açılıp, hakemin vereceği tespit kararından sonra, tescil davasına bakılıp, işin esası hakkında karar verilmesi yoluna gidiliyordu.

3.7.2003 tarih, 4916 sayılı, Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılması Hakkındaki Kanunun 24.maddesi ile 3533 sayılı Kanunun 4.maddesinde yer alan “uyuşmazlık gayrimenkule ilişkinse o gayrimenkulün bulunduğu yerin” ibaresi, “taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin” olarak değiştirilmiş, taşınmazın aynına ilişkin olan uyuşmazlıklar, 3533 sayılı Kanun kapsamından çıkartılmıştır.

3533 sayılı Kanunun 4.maddesi hükmüne göre, taşınmazın mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıklarda önce mülkiyet tespit davası açılarak hakeme başvurulması, hakem tescile karar veremediğinden, dava sonunda lehine karar verilen tarafça ayrıca yetkili mahkemelerde tapu iptali, tescil davası açılmak zorunda kalınması uyuşmazlıkların çözümünün uzamasına ve mahkemelerin iş yükünün artmasına neden oluyordu. Anılan Kanunda, 4916 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, taşınmaza ait olan uyuşmazlıklardan taşınmazın aynına ilişkin olanlar, kanunun kapsamı dışına çıkartılmış, böylece taşınmazın mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıkların genel mahkemelerde açılacak tek bir dava ile sonuçlandırılması, taşınmazın mülkiyetine ilişkin yargı kararları arasında birlikteliğin ve mahkemelerin iş yükünün azaltılması sağlanmıştır.

Yukarda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin, uyuşmazlığın hakem yolu ile değil, genel mahkemelerde çözülmesi gerektiği yönündeki direnme kararı usule ve yasaya uygun olup, yerindedir.

Ne var ki, özel dairece davalı hazine vekilinin işin esasına yönelik temyizi bozma nedenine göre incelenmemiş olup, dosyanın davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için özel daireye gönderilmesi gerekir.

Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan dosyanın işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 9.6.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir