Taşınmazın bir bölümü Harşik çayının taşkınına maruz kalmış ve dere yatağı haline gelmiştir. MK: nun 636. maddesi hükmüne göre böyle bir yer Devlete ait olup özel mülkyet konusu olamaz.
Temel ile Hazine ve K: ….Köyü Muhtarlığı aralarındaki tescil davasının reddine dair, (Torul Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 10.10.1990 gün ve 72-329 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Ziraatçı bilirkişi ile fen memuru tarafından düzenlenen raporlara göre, dava konusu taşınmazın bir bölümü Harşik çayının taşkınına maruz kalmış ve dere yatağı haline gelmiştir. MK: nun 636. maddesi hükmüne göre böyle bir yer Devlete ait olup özel mülkiyet konusu olamaz. Ancak, yine bu raporlara göre taşınmazın bir kısmına karayollarınca yol yapımı sebebiyle toprak yığılmış ve bu sebeple taşınmazın bir bölümü kullanılmaz hale gelmiştir. Bir taşınmazın bir bölümüne toprak yığılması bu yeri özel mülkiyet konusu olmaktan çıkarmaz. O itibarla, mahkemece yapılacak iş; öncelikle dere yatağı haline gelen kısımla toprak yığılan kısmı ayrı ayrı ölçüp göstermek ve toprak yığılan kısmın yapay etki ile kullanılmaz hale gelip gelmediğini tesbit etmek, bu suretle istifade edilemez hale gelmişse davacının tazminat hakkı baki kalmak üzere bu kısmı davacı adına tescil etmekten ibarettir. Mahkemece, bu yön gözönünde tutulmadan taşınmazın tümüne ait davanın reddine karar verilmesi yasaya aykırıdır. Temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 10.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 2.3.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.