1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1997/3867 K: 1997/4400 T: 29.9.1997


Muvazaadan ari bir belge ile tapu dışı satın alındığı kanıtlanamayan, Cemaat adına tapuda kayıtlı taşınmazın zilyetlik yoluyla da iktisabı mümkün değildir. Tapu kaydı maliki Musevi Cemaati mevcut olmasa dahi, Cemaatin hukuken ölümü söz konusu olamayacağından, bu tip taşınmazın mülkiyeti, bulunduğu ilin özel idaresine devredilmelidir.

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü :

KARAR: Kadastro sırasında 412 ada 22 parsel sayılı 423, 50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tesbit postasınca komisyona sunulması üzerine tapu kaydına dayanılarak Vakıflar İdaresi adına tesbitine karar verilmiş; malik hanesi yazılmaması ve askıya çıkarılmaması nedeni ile komisyonca tekrar ele alınarak tapu kaydının maliki Musevi Cemaatinin mevcut olmadığı ve Vakıflarla da ilgisi bulunmadığı gerekçesi ile Özel İdare adına tesbit edilmiştir. İtirazları komisyonca reddedilen Hazine, Cemiyet bulunmadığından ve kendiliğinden dağıldığından Dernekler Kanunu uyarınca Hazineye kaldığını; Vakıflar İdaresi ise taşınmazın Yahudi azınlık vakfına ait olduğunu şu anda cemaat ve mütevellisi olmayan taşınmazın tüm haklarının Vakıflarda bulunduğunu, E: .. nin de Yahudi asıllı Türk vatandaşından tapu dışı satın aldığını ileri sürerek dava açmışlardır. Posta tesbitinden sonra komisyon tesbitinden önce E: .. tarafından Yahudi asıllı Ş… aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası da görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece Hazine ile E: ..’nin davasının reddine; Vakıflar İdaresinin davasının kabulüne, dava konusu parselin Vakıflar İdaresi adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine, E: .. ve davalı Özel İdare tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu taşınmazın Musevi Cemaatine ait tapu kaydı kapsamında kaldığı ve Cemaat Vakfı olduğu, bu nitelikteki taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılamıyacağı, mülkiyetinin Vakıflara ait bulunduğu, Özel İdareye geçmediği, Hazine malı olmadığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın Musevi Cemaati namına Reisi Ruhani Haham Başı vekili M… ve B… adına oluşturulan tapu kaydının kapsamında kaldığı mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Musevi Cemaati namına tapuda kayıtlı taşınmazın tapu dışı satın alma ve zilyetlikle kazanılıp kazanılamıyacağı mülkiyetinin Vakıflar İdaresine mi, Hazineye mi, ya da Özel İdareye mi ait olduğu konusunda toplanmaktadır. 1341 tarihli Bütçe Kanununun 23. maddesinin (V) bendinde “mübadeleye tabi olmayan tüzel kişilerden metruk bilcümle emvali gayrimenkullerin bütün hukuk ve vecaibi bulundukları illerin Özel İdarelerine devredileceği” öngörülmüştür. Musevi Cemaatine ait olan taşınmazın tapuda kayıtlı olduğu tapu kaydının taşınmazı kapsadığı ve cemaatin ölümünün sözkonusu olmadığına göre yukarıda anılan yasa maddesi hükmünce mülkiyeti Özel İdareye geçer. Davacı E: .. taşınmazı tapu dışı satın aldığını muvazadan ari bir belge ile kanıtlıyamamıştır. Bu durumda davanın reddine, taşınmazın Özel İdare adına tesciline karar verilmesi gerekir. Cemaat adına tapuda kayıtlı taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisabı mümkün değildir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle hükmü temyiz eden E: .. ve Hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), E: ..’den ilam harcı peşin alındığından ve Hazine harçtan istisna olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, Özel İdarenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 29.9.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.