1. Anasayfa
  2. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2005/11193 K: 2005/12201 T: 26.12.2005


Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.

Uyuşmazlık, altı adet taşınmaz ile bir adet traktörün ortaklığının giderilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece 5549, 5551, 4602, 3565, 5414 nolu parseller ile traktörün satış suretiyle, 1745 parselin ise aynen bölünmek suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmiş, karar, davalı Şerife Yardım vekili tarafından 1745 parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.

Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.

Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.

Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.

Olayımıza gelince; bilirkişi raporuna göre dava konusu 1745 parselin aynen taksiminin mümkün olduğu belirlenmiş ve buna ilişkin olarak harita mühendisi tarafından 19.07.2004 tarihli taksim krokisi düzenlenmiştir. Taşınmaz köyde olmasına rağmen mahkemece onay makamı olarak belediyeden sorulmuş, belediyece cevabi yazıda taşınmaz köyde olduğundan onay makamının İl İdare Kurulu olduğu bildirilmiştir.

Taşınmazın köyde olduğu anlaşıldığına göre onay makamı İl İdare Kuruludur. Bu durumda mahkemece, ifraz krokisine göre taksimin mümkün olup olmadığının Valiliğe yazılarak İl İdare Kurulunun onayına sunulması ve alınacak cevaba göre hüküm kurulması gerekirken, onay makamının görüşü alınmaksızın karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir