1. Anasayfa
  2. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2004/2197 K: 2004/3533 T: 23.3.2004


Bilirkişi kurullarından taşınmazın arazi vasfında olduğu gözetilerek bu niteliğine göre değer biçilmesi için ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, taşınmazın değerlendirme tarihinden sonraki değişen vasfına göre arsa kabul edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

DAVA: Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K: Dava, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmaz arsa niteliğinde kabul edilerek bedelin artırılmasına karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine, toplanan deliller doğrultusunda, taşınmazın arazi vasfında olduğu anlaşıldığından, bu niteliğine göre hüküm kurulması için karar Dairemizce bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasından önce, Gölcük Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden alınan 14.04.2003 gün ve 173/941 sayılı yazıya istinaden, taşınmazın arsa vasfında olduğunu benimseyerek önceki kararda direnilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca; Yerel mahkeme kararının Dairece bozulmasından sonra, bozmaya uyulup uyulmayacağına karar verilmezden önce yeni delilin getirtilip eski kararda direnilmesinin hukuki anlamda direnme olmadığını kabul ederek araştırmaya dayanılarak verilen yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine bu defa yeniden yapılan incelemede;

Dosyada mevcut bilirkişi raporlarında da görüleceği üzere; söz konusu taşınmaz, Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen deprem sebebiyle depremde zarara uğramayanlara verilmek üzere yapılacak konutlar için kamulaştırılmıştır.

Mahkemece de kabul edildiği şekilde, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi 16.11.1999 günüdür. O halde taşınmazın bu değerlendirme tarihindeki özellikleri gözönüne alınarak vasfının saptanması gerekir.

Mahkemece dosyaya getirtilen Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Gölcük İlçe Müdürlüğünün 11.10.2000; Gölcük Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünün 16.10.2000 ve Fen İşleri Müdürlüğünün 05.12.2000 günlü yazılarında, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 16.11.1999 gününde, “Arazi vasfında olup halen kısmen fındıklık, kısmen meyve bahçesi olarak kullanıldığı, imar planı tasdik sınırı dışında kaldığı yol, su, kanalizasyon, imar, itfaiye, çöp hizmetlerinden faydalanmadığı” belirtilmiştir. Taşınmaz bu durumu itibariyle arazi vasfında olup, arsa olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir. Ne varki taşınmaz ile etrafında bulunan ve aynı amaçla kamulaştırılan diğer taşınmazlar üzerinde kısa sürede deprem konutlarının yapılmasından sonra, taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlanır duruma geldiği olağandır. Ancak; yukarıda belirtildiği şekilde değerlendirme tarihinde taşınmaz arazi vasfında olup belediye hizmetlerinden de hiçbir şekilde yararlanmadığından, taşınmazın arsa vasfında kabulü, doğru görülmemiştir.

Bu itibarla; bilirkişi kurullarından taşınmazın arazi vasfında olduğu gözetilerek bu niteliğine göre değer biçilmesi için ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, taşınmazın değerlendirme tarihinden sonraki değişen vasfına göre arsa kabul edilerek hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğu anlaşıldığından yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 23.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir