1. Anasayfa
  2. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2002/17955 K: 2002/20473 T: 12.11.2002


Taşınmazın tapu kaydı üzerine Kamulaştırma Kanununun 7. maddesine uygun olarak kamulaştırma şerhi konulması fiili el atma olarak kabul edilmez ve fiili el atmayı başlatmaz.

DAVA: Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 38. maddesinde belirtilen hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla Duruşma için belli edilen 02.07.2002 günlü belli saatte Temyiz eden davacılar vekili Avukat A. H.’a usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davalı idare vekilinin yüzüne karşı duruşmaya başlanarak Temyiz isteminin süresinde olduğu görülüp davalı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra Dairemizin geri çevirme kararı üzerine noksanlıkları tamamlanarak gelen dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K: Dava, kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel istemine ilişkindir. Mahkemece davanın Kamulaştırma Kanununun 38. maddesinde yazılı 20 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle reddedilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Kamulaştırma Kanununun 38. maddesindeki hak düşürücü süre taşınmaza fiilen el atma tarihinden başlar.

1-Taşınmazın tapu kaydı üzerine Kamulaştımıa Kanununun 7. maddesine uygun olarak kamulaştırma şerhi konulması fiili el atma olarak kabul edilmez ve fiili el atmayı başlatmaz. Dava dilekçesinde dava konusu taşınmaza kamulaştırma şerhinin konulması tarihinde fiilen el atıldığına dair beyan da bağlayıcı olmadığı gibi el atma tarihi konusunda kanaat verici nitelikte değildir.

Dava konusu taşınmaza tali yol ve park yapılmak suretiyle el atıldığına göre taraflardan delilleri sorulmak, gösterdikleri takdirde tanıklar dinlenmek suretiyle fiili el atma tarihinin kesin olarak belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile 20 yıllık hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmesi,

2-Kabule göre; Davanın hak düşürücü süre içinde açılması dava şartıdır. Dava şartının yokluğu sebebiyle davanın reddedilmesi halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle H.U.M.K: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 12.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir