1. Anasayfa
  2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1996/8169 K: 1996/9169 T: 22.10.1996


Taşınmazın ilerde uygulanacak imar planı içerisindeki konumu dikkate alınmaksızın mevcut durumu itibariyle değerlendirme yapılır.

Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin artırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: K: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak; 1- Birinci bilirkişi kurulu raporunda, kamulaştırmadan artan ve aynı kararda mahkemece kamulaştırmadan vazgeçme sebebine dayanılarak davacı adına tescil edilen 65 m²’lik yerin imar planındaki konumu, yola eskiden beri cepheli oluşu dikkate alındığında bu bölümde herhangi bir değer artışının bulunmadığı; ikinci bilirkişi kurulu raporunda ise taşınmaz 30 metre genişliğindeki yola cepheli hale gelmişse de park alanında kaldığı ve herhangi bir imar parseline ve kütlesine basmadığı gerekçesiyle artan bölümde değer artışı olmayacağı sonucuna varılmıştır. Kamulaştırma bedelinin arttırılması davalarında taşınmazın ilerde uygulanacak imar planı içerisindeki konumu dikkate alınmaksızın mevcut durumu itibariyle değerlendirme yapılır. Örneğin, imar planına göre yeşil alan içerisinde yer alan bir taşınmazın kamulaştırılması sırasında bu taşınmaz üzerinde plana göre hiç bina yapılamayacağı gerekçesi ile az değer verilemez. Bu ilke dikkate alınarak artan bölümün yüzölçümü ve 30 metre genişliğindeki yola cepheli oluşu hususları gözönünde bulundurulmak suretiyle taşınmazdaki değer artışının ne olacağı konusunda bilirkişi kurullarından ek rapor alınmaması,

2- Mahkemece taşınmazın 65 m²’lik bölümünün kamulaştırılmasından vazgeçildiği kabul edilerek davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru ise de bu ücretin Kamulaştırma Kanununun 21. maddesinde açıklandığı üzere maktu bir miktar olması gerektiği hususunun gözetilmemiş olması da doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK: nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir