1. Anasayfa
  2. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/12904 K: 2013/12558 T: 13.12.2013


Teknik bilirkişi raporunda, ilk tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, düzeltme işlemi sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, düzeltme işleminde hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar ve “düzeltme işlemi ve haritasını” irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılar yer almalıdır.

Kadastro Müdürlüğü’nce 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca Sıtkı’nın talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında Ç… Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda Cemil adına kayıtlı olan 902 ada 2 parsel sayılı 13.293 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 12.314,58 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı Cemil, düzeltme işlemi sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve eksikliğin davalılara ait 902 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmaza yönelik düzeltme işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı Sıtkı vekili ve davalı Kemal tarafından temyiz edilmiştir.

Kadastro Müdürlüğünce çekişmeli taşınmazların sınırlarında kırık noktalar bulunmasına rağmen kadastro tespiti sırasında noktaların düz geçirilmesiyle sınırlandırma hatası yapıldığı kabul edilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca çekişme konusu 902 ada 2 sayılı parselin 13.293 metrekare olan yüzölçümünün 12.314,58 metrekare olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı bu düzeltme işlemine karşı dava açmıştır.

Dava konusu taşınmaz hakkındaki Kadastro Müdürlüğü’nün düzeltme kararı ve dayanağı teknik rapor ile mahkemece keşif sonucu alınan rapora göre; düzeltmenin nereden kaynaklandığı, taşınmazın orijinal ölçü değerleri esas alınmasına rağmen paftaya mı yanlış aktarıldığı yoksa ölçü değerlerinin mülkiyet sınırlarına aykırı olarak mı tespit edilmiş olduğu anlaşılmamaktadır.

Mahkemece hükme esas alınan rapor 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. madde uygulamasına ilişkin “Kadastro Sırasında veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin” Yönetmelik hükümlerine de uygun bulunmamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle keşifte uygulanması zorunlu bulunan denetime veri teşkil edecek, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, çekişmeli taşınmazlara ait ölçü krokisi, çizelgesi ve ada raporu ile hava fotoğrafları, ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilmelidir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan ilk tesis kadastrosu sırasında da zeminde sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, teknik bilirkişiden düzeltme işlemine esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak düzeltme işleminin denetlemesi istenmelidir.

Teknik bilirkişi raporunda, ilk tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, düzeltme işlemi sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, düzeltme işleminde hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar ve “düzeltme işlemi ve haritasını” irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılar yer almalı; ayrıca birincisi, ortofoto üzerinde ilk tesis kadastrosuna ait harita ile düzeltme haritasını ada bazında, ikincisi çekişmeli taşınmazlar ve komşularını kapsar bazda ve üçüncüsü ise ilk tesis kadastro haritası ile çekişmeli taşınmazların zeminini çakıştırır bazda en az üç adet harita düzenlenmesi ve düzeltme haritasında yanlışlık varsa, doğru sınırları gösterir harita tanzim edilmesi istenmelidir.

Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Somut olayda mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmamış, eski ve yeni paftalar denetime elverir şekilde komşu parselleri ile birlikte çakıştırılmamış, düzeltme işleminde değişen sınırların hangi teknik hataya istinaden yapıldığı bilimsel verilerle açıklanmamıştır. Tesis kadastrosundaki orijinal ölçü krokisi ile tesis kadastro paftası denetlenmemiş, denetime imkan vermeyen soyut içerikli yetersiz fen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Yetersiz inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması isabetsizdir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir