1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2012/2806 K: 2012/3134


Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.04.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.08.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı Mefture Armağan vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalılar, cevap vermemiştir. Mahkemece, 2022 parsel sayılı taşınmaz lehine, 26.05.2011 tarihli bilirkişi raporunda 1 no’lu güzergah olarak gösterilen, 2025 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinden Kemalpaşa ASHM kararı ile tescilli geçit hakkına müteakip yola ulaşan yerden geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, dahili davalı … vekili temyiz etmiştir.

Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.

Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.

1-Zorunlu geçit hakkının yukarıda açıklandığı gibi genel yola kadar kesintisiz olarak kurulması şarttır. Davacı, maliki olduğu 2022 parsel sayılı taşınmaz yararına 2025 parsel sayılı taşınmazdan geçit kurulmasına karar verilmiş ise de 26.05.2011 tarihli bilirkişi raporundan anlaşıldığına göre tesis edilen geçitin önceki geçide bağlantısının sağlanması kesintisizlik ilkesine aykırı olmuştur. Bir başka deyişle, aleyhine geçit kurulan taşınmaz ile genel yol arasında bulunan 2026 ve 2027 parsel sayılı taşınmazlardan geçit kurulmaması suretiyle kesintisizlik ilkesi ihlal edilmiştir.

Bu durumda mahkemece, davacıya ait 2022 parsel sayılı taşınmaz lehine 2026 ve 2027 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde Kemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/300-652 sayılı kararı tesis edilen geçit irtifakının bulunduğu kısımdan da geçit tesisi gerekir.

Bu güzergahtan geçit kurulunca, 2026 ve 2027 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin katlanma yükümü çoğalacağından, davacının bu parsel maliklerine bu yükü karşılayacak bedel ödemesi gerekeceğinden, bilirkişi raporunda 2026 ve 2027 parsel sayılı taşınmazlar için belirlenen geçit bedelinin de davalı 2025 parsel sayılı taşınmaz malikine ödenmesine karar verilmesi de doğru olmamıştır.

Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesisi doğru görülmemiş olup hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir