1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2014/14482 K: 2016/2164 T: 24.02.2016


4721 sayılı TMK. nun 725. maddesinden kaynaklanan temliken tescil istekleri, ayrı bir davaya konu yapılabileceği gibi savunma yoluyla da istenebilir.

Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı yönetici, üzerinde kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulu 12 ada 13 parsel sayılı taşınmaza üzerinde kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulu komşu 21 parsel sayılı taşınmazdaki binanın taşkın olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine, yıkıma ve geriye dönük kademeli faizi ile birlikte 50.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiş; davalılardan … dava tarihinden önce 23.01.1997 tarihinde öldüğünden birleşen dava mirasçılar aleyhine açılmıştır.

Mahkemece, 12 parsel sayılı taşınmaza komşu 21 parselden 32,07 m2 taşkınlığın ve 13,02 m2 tecavüzün keşfen saptandığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesine ve taşkın kısmın yıkımına; dava tarihi olan 26.08.2009 tarihinden geriye dönük 5 yıllık hesaplanan bilirkişi raporuna atfen 7.758,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının yöneticisi olduğu ifraz suretiyle oluşan üzerinde kat mülkiyeti kurulu 12 ada 13 parsel sayılı taşınmaza komşu davalılara ait üzerinde kat mülkiyeti kurulu 21 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının 32,07 m2 lik bölümünün taşkın olduğu gibi 13 parsel sayılı taşınmazın 13,02 m2 lik bölümünün de 21 parselin sınırlarına dahil edilmek suretiyle kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Hemen belirtmek gerekir ki; 4721 sayılı TMK. nun 725. maddesinden kaynaklanan temliken tescil istekleri, ayrı bir davaya konu yapılabileceği gibi savunma yoluyla da istenebilir.

Ne var ki; davalı taraf savunma yolu ile temliken tescil talep ettiği halde, mahkemece davalının bu talebi değerlendirilmemiş ve bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.

Hâl böyle olunca, davalının savunma yolu ile getirdiği temliken tescil isteği değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinden bir karar verilmesi gerekirken, anılan husus üzerinde durulmadan sonuca gidilmiş olması doğru değildir.

Kabule göre de; her yıl için belirlenen ecrimisil bedeline, o yılın dönem sonundan itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde faiz başlangıç tarihini belirtmeksizin ecrimisilin tamamına kadameli faiz yürütülmesi de isabetsizdir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir