1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/1058 K: 2013/4933 T: 04.04.2013


Bir kimsenin çaplı taşınmaza yapılanmasında iyiniyetli olduğunun kabul edilebilmesi için mutlak surette Belediyeye, Tapu Sicil Müdürlüğüne veya Kadastro Müdürlüğüne yazılı olarak başvurması, oradan görevlendirilecek harita mühendisi veya fen memuru sıfatını taşıyan teknik bilirkişi marifeti ile çap kaydının kapsamının belirlenmesi bu hususlarında belgelendirilmesi zorunludur.

Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişme konusu 918 nolu parselden kaynaklanan müdahale yönünden davanın kabulüne, 923 nolu parselde yeralan ve davacı parseline taşkın olan yapı yönünden ise savunma yoluyla getirilen irtifak hakkı tesisi isteğinin kabulü ile depo edilen bedelin davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 922 parsel sayılı taşınmazın davacı kısıtlı Kemal’e, komşu 918 ve 923 parsel sayılı taşınmazların ise davalıların miras bırakanı Ahmet’e ait olduğu anlaşılmaktadır.

Davacı, davalıların miras bırakanı Ahmet’in taşkın yapılaşmak suretiyle vasisi olduğu Kemal’a ait 922 parsel sayılı taşınmaza müdahale ettiğini, davalıların da duvar yapmak suretiyle tecavüz ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve duvarların yıkılmasını istemiş, davalı Ahmet ise, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuş, savunma yoluyla da; temliken tescil veya irtifak hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı haksız yapılanma sebebiyle temliken tescil isteklerinin müstakil bir davaya konu olması gerektiği halde, Türk Medeni Kanununun 725. maddesinden kaynaklanan taşkın yapı sebebiyle müstakilen temliken tescil davasına konu yapılabileceği gibi taşkın inşaatı yapan kişiye karşı açılan elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davalarda savunma yoluyla da istekte bulunulması olanaklıdır.

Bilindiği üzere; taşkın yapıyla ilgili davaların kabul edilebilmesi Türk Medeni Kanununun 725. maddesi hükmünde öngörülen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Anılan yasal düzenlemeyle öngörülen koşulların en başında gelen ve öncül koşulu yapılanmada yapı sahibinin iyiniyetli olmasıdır. Şayet yapı sahibi iyiniyetli değil ise, diğer koşulların araştırılmasına ve gerçekleşip gerçekleşmediğinin de irdelenmesine gerek yoktur.

Diğer taraftan bir kimsenin çaplı taşınmaza yapılanmasında iyiniyetli olduğunun kabul edilebilmesi için mutlak surette Belediyeye, Tapu Sicil Müdürlüğüne veya Kadastro Müdürlüğüne yazılı olarak başvurması, oradan görevlendirilecek harita mühendisi veya fen memuru sıfatını taşıyan teknik bilirkişi marifeti ile çap kaydının kapsamının belirlenmesi bu hususlarında belgelendirilmesi zorunludur. Ancak, böylesi bir durumda yapı sahibini iyiniyetli olarak kabul etmek mümkündür. Oysa somut olayda; böyle bir durumun varlığı iddia ve ispat edilmiş değildir.

Hal böyle olunca, 923 parsel üzerinde yer alan ve davacı parseline taşkın olan yapı yönünden de davanın kabulüne, savunma yoluyla getirilen temliken tescil isteği ile irtifak hakkı tesis edilmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir