1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9450 K: 2018/5043 T: 23.5.2018


Belediye tarafından gecekondu önleme bölgesi olarak ilan edilen alanın belediye sınırları içerisinde kaldığı ve toplu konut alanı ilan edildiğine yönelik herhangi bilgi ve belgenin de dosyada bulunmadığı, bu itibarla 775 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik uyarınca belediye sınırları içerisinde kalan uyuşmazlık konusu alanda gecekondu önleme bölgesi ilan etme yetkisi ve devamında imar planı yapma yetkisi belediyelere ait olduğu.

İstemin Özeti: İstanbul 5. İdare Mahkemesince verilen 27/04/2015 tarihli, E:2013/823, K:2015/887 sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının, 775 sayılı Kanun hükümleri uyarınca gecekondu önleme bölgeleri içinde imar planı yapma yetkisinin belediyelere ait olduğu gerekçesiyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 15.10.2012 tarihinde onaylanan İstanbul İli, Pendik İlçesi, A1 Mahallesi, … ada, …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dava konusu plan değişikliğinin onaylandığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinin (ğ) bendi uyarınca, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile 775 sayılı Gecekondu Kanunu doğrultusunda Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan uygulamalara ilişkin her tür ve ölçekte plan ve parselasyon planlarım yapmak, yaptırmak, onaylamak görevinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sorumluluğunda bulunduğu, yetkili olmayan davalı idare tarafından gecekondu önleme bölgesi kapsamında yer alan taşınmazlara yönelik olarak hazırlanan plan tadilatında, yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptalinde karar verilmiş, bu karar davalı idareler ile davalı yarımda müdahillerin vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 1. maddesinde; “Mevcut gecekonduların ıslahı, tasfiyesi, yeniden gecekondu yapımının önlenmesi ve bu amaçlarla alınması gereken tedbirler hakkında bu kanun hükümleri uygulanır” hükmüne, 2. maddesinde; “Bu kanunda sözü geçen (Gecekondu) deyimi ile, imar ve yapı işlerini düzenleyen mevzuata ve genel hükümlere bağlı kalınmaksızın, kendisine ait olmayan arazi veya arsalar üzerinde, sahibinin rızası alınmadan yapılan izinsiz yapılar kastedilmektedir” hükmüne, 19. maddesinde; “Islaha muhtaç veya tasfiyesi gereken gecekondu bölgeleri ile yeniden halk konutu veya nüve konut yapımına tahsis edilecek sahaların seçimi, haritalarının hazırlanması, imar ve ıslah planlarının düzenlenmesi, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının denetimi altında, ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, hazırlanan harita ve planlan redde, düzeltilmek üzere geri göndermeye, olduğu gibi veya değiştirerek onaylamaya ve lüzum gördüğü hallerde bu hizmetleri kendisi yapmaya veya yaptırmaya yetkilidir. Onaylanarak kesinleşen planlar belediye dairesinde herkesin görebileceği bir yerde bir ay süre ile asılır ve keyfiyet mutat vasıtalarla halka duyurulur” hükmüne, Geçici 9. maddenin 2. fıkrasında; “Bu Kanun hükümleri uyarınca Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca başlatılmış veya planlanmış iş ve işlemler; bu işlere ilişkin her türlü hak, yetki ve görevler, alacak, borç ve mükellefiyetler Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilmiştir. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca başlatılmış veya planlanmış işleri yürütmeye, bu konuda yeni işler yapmaya, gerekli görülenleri belediyelere devretmeye veya tasfiye etmeye yetkilidir.” hükmüne ve Ek 2. maddesinin yollama yaptığı “775 sayılı Ana Kanuna İşlenemeyen Hükümler” başlığı altında yer alan 02.03.1988 tarihli, 3414 sayılı Kanun’un 1. maddesinde ise; “775 sayılı Gecekondu Kanununun belediye sınırları ile mücavir alanlardaki tatbikatı için Toplu Konut İdaresi Başkanlığına verilen hak, yetki ve görevler ilgili belediyelere devredilmiştir. Belediyeler bu hak, yetki ve görevleri yetkili organları eliyle kullanırlar. Büyükşehirlerde bu Kanunun tatbikatı büyükşehir belediyelerinin koordinatörlüğünde ilçe belediyelerince yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.

2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun 4. maddesinde; “Başkanlık, gecekondu dönüşüm projesi uygulayacağı alanlarda veya mülkiyeti kendisine ait arsa ve arazilerde veya valiliklerce toplu konut iskan sahası olarak belirlenen alanlarda çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde her tür ve ölçekteki planlar ile imar planlarım yapmaya, yaptırmaya ve tadil etmeye yetkilidir.” hükmüne, Ek 7. maddesinde ise; “Başkanlık gecekondu bölgelerinin tasfiyesine veya iyileştirilerek yeniden kazanımına yönelik olarak gecekondu dönüşüm projeleri geliştirebilir, inşaat uygulamaları ve finansman düzenlemeleri yapabilir. Bu amaçla gecekondu bölgelerinde, gerçek kişilerin ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan gayrimenkuller ile 24.02.1984 tarihli, 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanuna göre hak sahibi olan kişilerin haklarına konu gayrimenkullerin değeri Başkanlık tarafından tespit edilir ve Başkanlık bu kişilerle proje çerçevesinde anlaşmalar yapabilir. Bu anlaşmaların usul ve esaslarını belirlemeye Başkanlık yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Uyuşmazlığın çözümü bakımından 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 30.07.1966 tarihinden bu yana konu ile ilgili olarak mezkur Kanun’da yapılan değişikliklerin ve gerekçelerinin kronolojik olarak incelenmesinden;

775 sayılı Gecekondu Kanununun Ek-2 maddesinin yollama yaptığı “20.07.1966 tarihli, 775 sayılı Ana Kanuna İşlenemeyen Hükümler” başlığı altında yer alan 02.03.1988 tarihli, 3414 sayılı Kanunun 1.maddesinin ilk halinde; “775 sayılı Gecekondu Kanununun belediye sınırları ile mücavir alanlardaki tatbikatı için Bayındırlık ve İskan Bakanlığına verilen hak, yetki ve görevler ilgili belediyelere devredilmiştir. Belediyeler bu hak, yetki ve görevleri yetkili organları eliyle kullanırlar. Büyükşehirlerde bu Kanunun tatbikatı büyükşehir belediyelerinin koordinatörlüğünde ilçe belediyelerince yapılır” düzenlemesine, aynı Kanun’un geçici 1. maddesinde ise: “11.06.1985 tarihinden önce 775 sayılı Kanun hükümlerine göre Bayındırlık ve İskan Bakanlığının yetkisine dayanılarak başlatılmış olan iş ve işlemlere adı geçen Bakanlıkça devam edilir. Bu Kanuna göre öngörülen devir işlemleri ile birinci fıkradaki iş ve işlemler bu Kanununa esas olan Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinden itibaren en geç 5 yıl içinde sonuçlandırılır” hükmüne yer verilmiştir.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 775 sayılı Gecekondu Kanunundan doğan hak, yetki ve görevlerinin Belediyelere devredilmesine ilişkin 3414 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde; hükümetin reorganizasyon çalışmaları sonucu, İmar ve İskan Bakanlığı ile Bayındırlık Bakanlığının birleştirilmesi üzerine Mesken Genel Müdürlüğü kaldırılarak, bu Genel Müdürlüğün görevlerinden büyük bölümünün belediyelere devredildiği, ayrıca Hükümetin konut politikası dikkate alınarak mahalli idarelerin hizmetlerini daha etkin, süratli ve kolay şekilde yürütülebilmesi, bazı formalitelerin kaldırılması ve hizmetin vatandaşın ayağına götürülmesi amacıyla Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 775 sayılı Gecekondu Kanunu ile ilgili hak, yetki ve görevlerinin belediyeye aktarıldığı, böylece imar konusundaki yetki ve görevlerin tamamı mahalli idarelere devredilerek bürokratik işlemlerin asgariye indirildiği belirtilmiştir.

Devam eden süreçte, 775 sayılı Kanun hükümlerine göre Bakanlık tarafından başlatılmış ve başlatılacak olan işlere Bakanlık tarafından devam edilmesinin ve devir işlemlerinin 5 yıl içinde tamamlanmasının öngörüldüğü 3414 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinde, 03.07.1992 tarihli, 3811 sayılı Kanunla değişiklik yapılarak, Bakanlığın yetkisinin 09.09.1985 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle uzatıldığı, söz konusu Kanun değişikliğinin gerekçesinde; 5 yıllık sürenin sonuna yaklaşıldığı halde Bakanlık tarafından devam eden uygulamaların sonuçlandırılamadığı, 775 sayılı Kanuna göre yaptırılıp vatandaşlara satılan konutların tapularının yansına yakınının verilemediği, diğer taraftan 775 sayılı Kanun gereğince vatandaşlara ve konut kooperatiflerine dağıtılan arsaların bir kısmındaki inşaatların henüz bitmediği, diğer bir kısım arsalarda ortaya çıkan kamulaştırma ihtilaflarının yargıya intikal etmesi nedeniyle anılan işlemlerin sürüncemede kaldığı, bütün bu işlemler bitirilmeden, görevin Bayındırlık ve İskân Bakanlığından alınmasının vatandaşları zor durumda bırakacağı gibi, ilgililerin de konuyla ilgili olarak başvuracak merci bulamayacağı, 775 sayılı Kanundan yararlanmış vatandaşların yarım kalmış iş ve işlemlerinin çabuklaştırılarak sonuçlandırılması ve idareye olan güvenin sarsılmaması bakımından, 775 sayılı Kanunla Bayındırlık ve İskân Bakanlığına verilmiş olan görevlerin tamamlanması için, 3414 sayılı Kanunda öngörülen 5 yıllık devir süresinin 15 yıla çıkarılarak, Bakanlıkça yapılmasına devam edilecek iş ve işlemlerin

09.09.2000 yılına kadar adı geçen Bakanlıkça sonuçlandırılması gerektiği belirtilmiştir.

İlerleyen dönemde, 3414 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinde 29.11.2000 tarihli, 4608 sayılı Kanunla yeniden değişiklik yapılarak, 775 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda Bakanlıkça başlatılmış ve başlatılacak olan işlerin tamamlanması için Bakanlığın yetkisi bu defa 09.09.2009 tarihine uzatılmış, sonrasında 22.03.2007 tarihli, 5609 sayılı Kanunla yeniden değişiklik yapılarak, 775 sayılı Gecekondu Kanunu içerisinde geçen “Bayındırlık ve İskan Bakanlığı” ifadelerinin “Toplu Konut İdaresi Başkanlığı” olarak değiştirilmesi öngörülmüş, bu şekilde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın Gecekondu Kanunundan doğan hak, yetki ve görevleri Toplu Konut İdaresi Başkanlığa devredilmiş, yine 5609 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile 775 sayılı Kanuna eklenen geçici 9. maddesinin 2. fıkrasında; “Bu Kanun hükümleri uyarınca Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca başlatılmış veya planlanmış iş ve işlemler; bu işlere ilişkin her türlü hak, yetki ve görevler, alacak, borç ve mükellefiyetler Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilmiştir. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca başlatılmış veya planlanmış işleri yürütmeye, bu konuda yeni işler yapmaya, gerekli görülenleri belediyelere devretmeye veya tasfiye etmeye yetkilidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

775 sayılı Gecekondu Kanununda değişiklik yapan 5609 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde; “Gecekondu Kanunu yürürlüğe girdiği tarihte bu Kanun uygulamalarına finansman kaynağı olarak F1 Bankasında açılan özel bir hesapta Bakanlık emrinde gecekondu fonu oluşturulduğu, bu fonun 2000 yılına kadar uygulamaların finansman kaynağı olduğu, ancak kaynağım tamamen bütçeden alan fonun işlevini yitirdiği ve faaliyet göstermediği gerekçesiyle 4568 sayılı Kanun değişikliği ile kaldırıldığı ve aynı Kanun’un geçici 1. maddesi uyarınca Bakanlıkça başlanılmış işlere, Bakanlıkça devam edileceğinden finansman sağlanması amacıyla fonun bütün varlıklarının Toplu Konut İdaresi Başkanlığı adına açılan “gecekondu gelir hesabına” devredildiği, bu durumda, bir yandan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca Kanunun uygulanmasına devam edilirken, diğer yandan uygulamanın finansman kaynağı olan fonun tasfiye edilerek gelir hesabı şeklinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na devredilmesi, Gecekondu Kanununun uygulamalarını son derece zor ve sağlıksız bir duruma getirdiği, Gecekondu Kanunu uygulamalarının ve finansman kaynağının aynı kurumun idaresi altında olmasının, uygulamaların daha hızlı, etkin ve sağlıklı yürütülmesi bakımından gerekli görüldüğü, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın kanunlara dayalı olarak üstlendiği misyon dikkate alındığında, planlı arsa ve konut üretimine yönelik faaliyetler ile gecekondulaşmanın önlenmesine yönelik faaliyetlerin tek merkezden ve hizmet bütünlüğünü sağlayacak şekilde yürütülmesinin daha yararlı olacağı ve bunun için Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca yürütülen Gecekondu Kanunu kapsamındaki faaliyetlerle ilgili işlemlerin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na devredilmesinde kamu yaran bulunduğu” şeklinde gerekçelere yer verilmiştir.

Yukarıda detaylarına yer verilen yasal düzenlemeler ve değişiklik gerekçeleri doğrultusunda; 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 30/07/1966 tarihinde, icracı bakanlık olarak İmar ve İskan Bakanlığının uygulama yapmasına yönelik yetkiler içerdiği, anılan Kanunda 1988 yılında 3414 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile Ek-2. maddesinin Kanuna eklendiği ve Kanunda öngörülen yetkilerin belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde anılan bakanlıktan alınarak belediyelere devredilmesinin öngörüldüğü, bu şekilde imar konusundaki yetki ve görevlerin tamamı belediyelere devredilirken, sadece Bakanlıkça başlatılmış olan işler ile bu işlerin tasfiyesine yönelik olarak başlatılacak olan işler yönünden, Bakanlığın yetkisinin devam etmesinin öngörüldüğü, bu haliyle Bakanlığın, 775 sayılı Kanun’un uygulanmasına yönelik yetkilerinin başlamış ve devam eden işlerle kısıtlanmış bir yetki olduğu, sonrasında Kanunun uygulamaları ile finansman kaynağının tek elde toplanarak yönetimde birliktelik sağlanması, bu şekilde işlerin daha etkin ve süratli şekilde yapılmasını temin etmek amacıyla ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığının planlı arsa ve konut üretimine yönelik misyonu da dikkate alınarak, 775 sayılı Kanun’da 2007 yılında 5609 sayılı Kanun ile yeniden değişiklik yapıldığı ve Bakanlığın 775 sayılı Kanun’dan doğan kısıtlı yetkilerinin Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda; Toplu Konut İdaresi Başkanlığının, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca gecekondu önleme, ıslah veya tasfiye bölgelerinde başlatılmış veya planlanmış işleri yürütme, bu konuda yeni işler yapma ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun 4. ve Ek 7. maddeleri uyarınca gecekondu bölgelerinin tasfiyesi veya iyileştirilerek yeniden kazanımına yönelik olarak gecekondu dönüşüm projeleri geliştirme, mülkiyeti kendisine ait arsa ve

arazilerde veya valiliklerce toplu konut iskan sahası olarak belirlenen alanlarda uygulama yapma yetkisine sahip olduğu açıktır.

Diğer taraftan 04.07.2011 tarihli, 27984 sayılı (mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “Görevler” başlıklı 2. maddesinin, 16.05.2012 tarihli, 6306 sayılı Kanun’un 19. maddesi ile değişik (ğ) fıkrasında; “…02.03.1984 tarihli, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile 20.07.1966 tarihli, 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan uygulamalara ilişkin her tür ve ölçekte etüt, harita, plan ve parselasyon planlarını yapmak, yaptırmak, onaylamak, ruhsat işlerini gerçekleştirmek, yapı kullanma izinlerini vermek ve bu alanlarda kat mülkiyetinin kurulmasını sağlamak” görevinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının görevi olduğu hüküm altına alınmış olup, bu haliyle 16.05.2012 tarihinden itibaren Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 775 sayılı Gecekondu Kanunu’ndan doğan imar konusundaki hak ve yetkilerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devredildiği anlaşılmaktadır.

Öte yandan; Gecekondu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 69. maddesinin (d) bendinde önleme bölgesi, ıslah bölgesi, dönüşüm bölgesi ifadeleriyle imar planlarında Gecekondu Kanununa istinaden bu maksatla ayrıldıkları açıkça belirtilmiş olan bölgelerin kastedildiği belirtilmiştir.

775 sayılı Gecekondu Kanunu, mevcut gecekonduların ıslahı, tasfiyesi ve yeniden gecekondu yapımının önlenmesi şeklinde üç temel ilkeyi kapsamaktadır.

Gecekonduların ıslahı; durumu iyileştirilebilecek gecekonduların veya gecekondu bölgelerinin, merkezi ve yerel yönetimler eliyle ya da gecekondu sahiplerince onarılıp ıslah edilmesini ifade etmektedir. Gecekonduların tasfiyesi; Gecekondu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 86 ve 87. maddelerinde yer alan tanımlamalara göre; afete maruz sahalarda, gayri sıhhi ve iskana müsait olmayan sahalarda, tarihi ve turistik sahalarda, amme hizmetlerinin götürülmesine imkan olmayan veya çok gayri iktisadi olan sahalarda, normal şehircilik prensipleri içerisinde tahsisi mümkün olmayan sahalarda, gecekondu ıslah bölgesi olarak ayrılması arsa kıymeti bakımından gayri iktisadi olan sahalarda bulunan gecekondular ile plan ve mevzuat icaplarına göre tamir veya değiştirilmesi mümkün olmayan, Gecekondu Kanunu ve bu Kanuna ait Yönetmeliğe uydurulamayan ve ıslah bölgelerinde imar ve ıslah planı tatbikatı dolayısıyla kaldırılması icap eden gecekonduların tasfiyesini ifade etmektedir. Gecekondu yapımının önlenmesi ise; Gecekondunun yapılırken veya yapıldıktan sonra 775 sayılı

Kanunun 18. maddesi uyarınca yıkılmasını veya yeni gecekondu yapımının önlenmesi ve sağlıklı planlı yapılaşmanın temini amacıyla yeni alanlar belirlenmesini ifade eder.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden de; gecekondu şeklinde yapılaşmaların bulunduğu alanlarda, gecekondu ıslah veya tasfiye projelerinin uygulanması gerektiği, 775 sayılı Kanunun 7. maddesine göre ise; belediyelerin mülkiyetinde bulunan ve bu Kanuna göre belediyelerin mülkiyetine geçecek yeni arazi ve arsalarda, sağlıklı ve planlı bir şekilde konut yapılması amacıyla ise gecekondu önleme bölgesi projelerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu doğrultuda Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yetkilerini belirleyen 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile 1164 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanunda gecekondu dönüşüm projeleri uygulanan alanlarda ve toplu konut alanlarında anılan idareye uygulama yapma yetkisi tanınmasına rağmen gecekondu önleme bölgelerine yönelik olarak uygulama yapma yetkisi tanındığına dair bir hüküm yer almamaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu alanda öncesinde yürürlükte olan 29.07.2003 onay tarihli 1/5000 ölçekli Pendik E5 Karayolu TEM Otoyolu Arası 1. Etap Nazım İmar Planında uyuşmazlık konusu taşınmazlar “Sabiha Gökçen Havaalanı ve İleri Teknoloji Endüstri Parkı” kullanımında; 22.06.2005 onay tarihli 1/1000 ölçekli İleri Teknoloji Endüstri Parkı ve Havaalanı Sahası Uygulama İmar Planında ise “E:1.50, hmaks:12.50 metre yapılaşma koşullarında ticaret alanı” kullanımında kalmakta iken, söz konusu taşınmazlara ilişkin olarak Pendik Belediye Başkanlığı tarafından 2010 yılında çalışmalarına başlanılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından ilk olarak 12.11.2010 tarihinde onaylandığı, ancak imar planına askı süresi içerisinde yapılan itirazlar doğrultusunda planın tadil edilme süreci birkaç kere yinelenerek, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin nihai olarak 15.10.2012 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca onaylandığı, diğer taraftan dava konusu planlama süreci devam ederken, uyuşmazlığa konu taşınmazların bulunduğu alanın, davacı Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 06.05.2011 tarihli oluru ile gecekondu önleme bölgesi ilan edildiği, bunun üzerine davacı idare tarafından, plana askı süresi içinde yapılan itiraz ile; Gecekondu Kanunun 19. maddesi uyarınca gecekondu önleme bölgesi içerisinde imar planlarının Toplu Konut İdaresi Başkanlığının denetimi altında ilgili belediyelerce yapılabileceği, 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğine konu taşınmazların kendi yetki ve sorumluluğunda bulunan gecekondu önleme bölgesinde kalmasına rağmen Toplu Konut İdaresi Başkanlığının görüş ve onayının bulunmadığı, plana ilişkin herhangi bir işlem yapılmayarak sonucu hakkında kendilerine bilgi verilmesi gerektiği bildirildiği halde, söz konusu itiraza yönelik olarak, davalı belediye tarafından herhangi bir işlem yapılmadığı, bu nedenle dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının yetki yönünden sakat olduğu ileri sürülerek bakılmakta olan davanın açıldığı görülmüştür.

Yukarıda detaylarına yer verilen yasal düzenlemeler doğrultusunda; 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun Ek-2. maddesinin yürürlüğünü halen sürdürdüğü, anılan madde uyarınca Kanunda öngörülen yetkilerin kullanılmasının belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde belediyelere devredildiği, kanun koyucu ek-2. maddesinde “Bayındırlık ve İskan Bakanlığı” olarak yer alan ifadenin “Toplu Konut İdaresi Başkanlığı” olarak değiştirilmesini öngörmüş iken, anılan maddenin kaldırılması yolunda veya belediyelere devredilen yetkilerin de Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca yürütülmesi yolunda herhangi bir düzenleme getirmeyerek, belediye ve mücavir alanlarda Kanunun uygulanması konusundaki yetkinin belediyelerde olması iradesini devam ettirdiği, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yetkilerinin ise; öncesinde Bakanlıkça başlatılmış ve devam etmekte olan işlerin tamamlanması ve bu doğrultuda yeni işler yapmakla sınırlı bir yetki olduğu ve bu yetkinin 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca 16.05.2012 tarihinden itibaren Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devredildiği sonucuna varılmıştır.

Uyuşmazlıkta, davacı idare tarafından gecekondu önleme bölgesi olarak ilan edilen alanın belediye sınırları içerisinde kaldığı ve toplu konut alanı ilan edildiğine yönelik herhangi bilgi ve belgenin de dosyada bulunmadığı, bu itibarla 775 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik uyarınca belediye sınırları içerisinde kalan uyuşmazlık konusu alanda gecekondu önleme bölgesi ilan etme yetkisi ve devamında imar planı yapma yetkisi belediyelere ait olduğundan, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında davacının iddia ettiğinin aksine yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Bu tespit ve açıklamalar doğrultusunda, İdare Mahkemesince, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetki yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul 5. İdare Mahkemesince verilen 27/04/2015 tarihli, E:2013/823, K:2015/887 sayılı kararın bozulmasına, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/05/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 15.10.2012 tarihinde onaylanan İstanbul İli, Pendik İlçesi, A1 Mahallesi, … ada, …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dava konusu plan değişikliğinin onaylandığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinin (ğ) bendi uyarınca, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile 775 sayılı Gecekondu Kanunu doğrultusunda Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan uygulamalara ilişkin her tür ve ölçekte plan ve parselasyon planlarını yapmak, yaptırmak, onaylamak görevinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sorumluluğunda bulunduğu, yetkili olmayan davalı idare tarafından gecekondu önleme bölgesi kapsamında yer alan taşınmazlara yönelik olarak hazırlanan plan tadilatında, yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptalinde karar verilmiş, bu karar davalı idareler ile davalı yanında müdahillerin vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 7. maddesinde; “Belediyelerin mülkiyetinde bulunan ve bundan sonra bu kanuna göre mülkiyetine geçecek olan arazi ve arsalardan, belediye meclisi kararı ile belli edilip, Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca uygun görülenler, bu kanun hükümleri dairesinde konut yapımına ayrılır. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, belediye meclislerince tespit edilen yerleri redde, aynen veya değiştirerek onaylamaya veya değiştirilmek üzere geri göndermeye yetkili olduğu gibi, teklif edilenler dışında lüzumlu gördüğü yerlerin de bu maksada ayrılmasını belediyelerden isteyebilir.” hükmü ile, aynı Kanun’un “Plan ve Programlar” başlıklı 19. maddesinde; “Islaha muhtaç veya tasfiyesi gereken gecekondu bölgeleri ile yeniden halk konutu veya nüve konut yapımına tahsis edilecek sahaların seçimi, haritalarının hazırlanması, İmar ve ıslah planlarının düzenlenmesi, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının denetimi altında, ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, hazırlanan harita ve planlan redde, düzeltilmek üzere geri göndermeye, olduğu gibi veya değiştirerek onaylamaya ve lüzum gördüğü hallerde bu hizmetleri kendisi yapmaya veya yaptırmaya yetkilidir. Onaylanarak kesinleşen planlar belediye dairesinde herkesin görebileceği bir yerde bir ay süre ile asılır ve keyfiyet mutat vasıtalarla halka duyurulur.” hükmü yer almaktadır.

22/03/2007 tarihli 5609 sayılı Kanunla, 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nda yer alan “Bayındırlık ve İskan Bakanlığı” ifadeleri “Toplu Konut İdaresi Başkanlığı” olarak değiştirilmiş, ayrıca 775 sayılı Kanuna 5609 sayılı Kanunla eklenen geçici 9. maddenin 2. fıkrasında; “Bu Kanun hükümleri uyarınca Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca başlatılmış veya planlanmış iş ve işlemler; bu işlere ilişkin her türlü hak, yetki ve görevler, alacak, borç ve mükellefiyetler Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilmiştir. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca başlatılmış veya planlanmış işleri yürütmeye, bu konuda yeni işler yapmaya, gerekli görülenleri belediyelere devretmeye veya tasfiye etmeye yetkilidir.” kuralına yer verilmiştir.

Bu şekilde plansız yapılaşma ve gecekondulaşmanın önlenmesi konularında görevli kurumların, görev ve yetkilerinin tek kurumda toplanması amaçlanarak, gecekondu alanlarında düzgün yapılaşmayı sağlayabilmek için gecekondu önleme bölgesi ilan etme, bu alanlarda imar planlan ile uygulama işlemleri yapma yetkisi, Ülkemizin konut sorununu çözmek üzere kumlan Toplu Konut İdaresi Başkanlığında toplanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazların bulunduğu alanda davalı Pendik Belediye Başkanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından dava konusu planlama çalışmaları devam etmekte iken, söz konusu alanın davacı Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 06.05.2011 tarihli olum ile gecekondu önleme bölgesi ilan edildiği, bunun üzerine davacı idare tarafından, plana askı süresi içinde yapılan itiraz ile; Gecekondu Kanunun 19. maddesi uyarınca gecekondu önleme bölgesi içerisinde imar planlarının Toplu Konut İdaresi Başkanlığının denetimi altında ilgili belediyelerce yapılabileceği, 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğine konu taşınmazların kendi yetki ve sorumluluğunda bulunan gecekondu önleme bölgesinde kalmasına rağmen Toplu Konut İdaresi Başkanlığının görüş ve onayının bulunmadığı, plana ilişkin herhangi bir işlem yapılmayarak sonucu hakkında kendilerine bilgi verilmesi gerektiği bildirildiği halde, söz konusu itiraza yönelik olarak, davalı belediye tarafından herhangi bir işlem yapılmadığı, bu nedenle dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının yetki yönünden sakat olduğu ileri sürülerek bakılmakta olan davanın açıldığı görülmüştür.

Uyuşmazlıkta, İstanbul İli, Tuzla İlçesi, A3 ve A2 Mahalleleri sınırları içinde yer alan ve uyuşmazlık konusu taşınmazları da kapsayan sahanın, bölgede bulunan İleri Teknoloji Endüstri Parkı, Sabiha Gökçen Havaalanı, Tuzla, Gebze, Pendik Organize Sanayi Bölgelerinin konut ihtiyacının karşılanması, bu alanların planlanmasının gerekmesi ve çevresindeki mevcut yapıların olası depremde yıkılma riskinin olması nedenleriyle Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 06.05.2011 tarihli, 2475 sayılı Olur’u ile 775 sayılı Yasa kapsamında gecekondu önleme bölgesi ilan edildiği görülmüştür.

Bu doğrultuda, davaya konu alanın 775 sayılı Kanun’dan doğan yetkiye dayanılarak davacı idare tarafından gecekondu önleme bölgesi ilan edilmesi, söz konusu işlemin iptal davasına konu edilmeyerek halen yürürlükte bulunması karşısında, bölgede yapılacak olan imar planlarının da Toplu Konut İdaresi Başkanlığının denetimi altında belediyelerce veya re’sen Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapılması gerektiği açıktır.

Bu tespit ve açıklamalar doğrultusunda, davacı idarenin 06.05.2011 tarihli oluru ile gecekondu önleme bölgesi ilan edilen alanda, davacının görüş ve onayı alınmaksızın davalı belediyelerce hazırlanarak 15.10.2012 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığından, temyiz istemine konu edilen İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği oyuyla Dairemiz kararına katılmıyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir