İmar planı değişikliğine ilişkin ilçe belediye meclisi kararının büyükşehir belediye başkanınca onaylanmayarak iade edilmesine ilişkin işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğinde olmadığı hk.<
İstemin özeti:adana 2.idare mahkemesinin 26.6.2003 günlü, e: 2003/112, k: 2003/666 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti:Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Halil Koç’un Düşüncesi: 3194 sayılı İmar Kanununun 8/b maddesinde, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği, bir aylık ilan süresi içerisinde planlara yapılan itirazların belediye meclisince onbeş gün içinde incelenerek kesin karara bağlanacağı, onaylanmış planlarda yapılacak değişikliklerin de bu usullere tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 3030 sayılı Yasanın 14.maddesinde, büyükşehir ve ilçe belediye meclisince alınan bütün kararların büyükşehir belediye başkanına gönderileceği, büyükşehir belediye başkanının konunun meclislerde tekrar görüşülmesini isteyebileceği, meclislerin kararlarında ancak 2/3 çoğunlukla ısrar edebilecekleri ve bu hallerde meclis kararının kesinleşmiş olacağı hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıdaki hükümlere göre, büyükşehir belediye başkanları, ilçe belediye meclislerince kabul edilmiş 1/1000 ölçekli imar planlarını onama veya onamama yetkisine sahip bulunmaktadır. Belediye meclisi kararının büyükşehir belediye başkanınca onanmaması durumunda ise belediye meclisinin konuyu tekrar görüşeceği, gerekirse 2/3 çoğunlukla eski kararında ısrar edebileceği yasanın açık hükmü gereğidir. Öte yandan, belediye meclisinin konuyu tekrar görüşme gibi bir zorunluluğu bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda davacı tarafından önerilen 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin 2.7.2002 günlü, 383 sayılı Seyhan Belediye Meclisi kararının Büyükşehir Belediye Başkanınca onaylanmayarak ilçe belediye meclisine iade edilmiş, davacı tarafından da onaylanmama işlemi dava konusu edilmiştir.
İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu yolundaki Anayasa hükmü uyarınca büyükşehir belediye başkanının belediye meclisi kararının onaylamama hususunda sahip olduğu yetkinin de her halde yargı denetimine tabi olması gerektiği gibi, olayda, davacı tarafından önerilen ve ilçe belediye meclisince kabul edilen plan değişikliğinin onaylanmaması nedeniyle, bu onaylamama işlemi davacı açısından kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliğindedir.
Belirtilen nedenlerle, İdare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı Emel Cengiz’in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Adana, Seyhan İlçesi, Cemalpaşa Mahallesi, ? pafta, ? ada, ? sayılı parsellerle ilgili olarak yapılan 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğine ilişkin 2.7.2002 günlü, 383 sayılı Seyhan Belediye Meclisi kararının onaylanmayarak iade edilmesi yolundaki 4.11.2002 günlü, 2355 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince, ilçe belediye meclisi kararlarının, büyükşehir belediye başkanı tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe gireceği onaylanmaz ise ilçe belediyesine iade edileceği ilçe belediye meclislerince kararlarında 2/3 çoğunlukla ısrar edilebileceği, ancak bu halde meclis kararlarının kesinleşmiş olacağı, dava konusu edilen işlem imar planı değişikliğine ilişkin ilçe belediye meclisi kararının onaylanmayarak iadesine ilişkin olduğundan ve anılan karar üzerine belediye meclisince yeniden karar verileceğinden, dava konusu işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Adana 2.İdare Mahkemesinin 26.6.2003 günlü, E: 2003/112, K: 2003/666 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA, fazla yatırılan 11,97 YTL (11.970.000.-lira) harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 22.6.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.