Son Yazılar

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E: 2017/2689 K: 2017/3945 T: 12.6.2017

Kamu alacağının genel haciz yoluyla takip edilemeyeceğine dair bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Alacaklı, 6183 Sayılı Kanun uyarınca tahsil yoluyla başvurabileceği gibi genel haciz yolu ile takip yoluna da başvurabilir. DAVA: Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15/10/2014 gününde verilen dilekçeyle itirazın…

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi E: 2009/3593 K: 2010/4847 T: 28.09.2010

Somut olayda ise, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu olan yapı, inşaat halinde olduğu ve yüklenici şirket tarafından tamamlanmadan terkedilmiş bulunduğu halde davalı tarafından pay kaydı iktisap olunduğundan davalı, iktisabında iyiniyetli kabul edilemez ve Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi hükmünden…

Danıştay 8. Daire E: 2008/1088 K: 2009/8114

İmar planında akaryakıt istasyonu olarak ayrılma ve akaryakıt tesis izni alınmasının; akaryakıt ruhsatı verilmesinde, 5015 sayılı Petrol Piyasası Yasası ve Petrol Piyasası Yönetmeliğinde kurala bağlanan mesafe şartı için kazanılmış hak teşkil etmeyeceği hakkında. İstemin Özeti: İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Cevizli…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/3771 K: 2024/2888 T: 23.5.2024

Noter bildiriminin geçerli şekilde davacı paydaşa ulaştığı, bildirimden itibaren 3 aylık yasal sürede davanın açılmadığı gözetilerek İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre yönünden davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu Taraflar arasındaki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/3772 K: 2024/2889 T: 23.5.2024

Ön alım davalarının değeri para ile ölçülebilen davalardan olduğu, ön alım bedelinin depo edilmesinin özel dava şartı olduğu, buna yönelik ara karara uyulmaması halinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114 ve 115 inci maddeleri kapsamında usulden ret kararı verilmeyip işin esası hakkında…

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/356 K: 2023/1036 T: 22.2.2023

Mahkemece davalılar ile davalılara pay devredenler arasındaki pay bedellerine ilişkin görgüye dayalı bir anlatımda bulunmayan ve bilirkişi raporu ile de çelişen tanık beyanları esas alınmak suretiyle karar verilmesi doğru değildir. Zira, soyut tanık beyanları davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli…

Danıştay 17. Dairesi E: 2015/7755 K: 2016/3022 T: 20.4.2016

Herhangi bir bölgenin 6306 sayılı Kanun kapsamına proje alanı ilan edilmesi o bölgedeki uygulamaların tamamen durdurulacağı anlamına gelmeyeceği, bu şekilde bir değerlendirmenin mülkiyet hakkını ihlal edeceği, kamusal yarar ile bireysel menfaat arasında denge gözetilmesi gerektiği, mevcut yapıya yönelik olarak işyeri…

Danıştay 13. Dairesi E: 2020/295 K: 2020/1522 T: 22.6.2020

Davacının ihalesi yapılacak taşınmaz üzerinde bulunan gecekondusu için 2981 sayılı Kanun uyarınca hak sahipliği kabul edilerek adına tapu tahsis belgesi düzenlendiğinden, davacıya ait söz konusu yapı yerinde korunamıyorsa başka bir ıslah veya gecekondu bölgesinden ya da alanda üretilecek konutlardan davacıya…

Danıştay 11. Dairesi E: 2005/1353 K: 2007/6248

Deprem kuşağında yer alan bir bölgede, deprem tehlikesi göz önünde bulundurularak, yerleşim alanlarının belirlenmesi, bu alanlarda yapılaşmaya ilişkin tedbirlerin alınması, uygulanması ve denetlenmesi şeklindeki idari faaliyetlerde ortaya çıkan eksikliklerin, idarenin olumsuz eylemi niteliğinde olması nedeniyle, bu olumsuz eylem ile deprem…

Danıştay 8. Dairesi E: 1986/46 K: 1986/159 31/03/1986

İl daimi encümenlerinin bir köyde bulunan su kaynağını, bir belediyeye tahsis yetkilerinin bulunmadığı. Uşak ili Banaz İlçesi Yukarı Karacahisar köyünden çıkan ve Gediz nehrine karışan Çorağan kaynak suyunun bir kısmının köye yapılacak bazı hizmetler karşılığında uşak Belediyesine içme ve kullanma…

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu E: 1974/2 K: 1976/2 T: 29.01.1976

6830 sayılı Kanuna dayanılarak yapılan kamulaştırmalarda, kamulaştırma konusu taşınmazların yürürlükteki imar planlarında belirtilen maksat dışında kamulaştırılmalarının ancak imar planlarında bu yolda yapılacak değişiklikle mümkün olabileceği. 6830 sayılı kanuna dayanılarak yapılan kamulaştırmalarda, kamulaştırma konusu taşınmazın yürürlükteki imar planında tahsis edildiği maksat…

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu E: 2002/2 K: 2002/5

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun koruma amaçlı imar planıyla ilgili olarak verdiği 4974 sayılı karar ile 5042 sayılı kararın iptali istemiyle açılan davalarda, Zonguldak İdare Mahkemesince, dava konusu işlemlerde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen iki kararın temyizen…

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E: 1990/1132 K: 1991/2742 T: 30.4.1991

Gecekondu Kanunu uyarınca arsa tahsisi kooperatife yapılmış olup, kanunen kooperatif bu arsayı başkasına devredemez. Kooperatifte henüz ferdileşmeye geçilmediğinden anılan Kanun, ortaklık payının devrine engel değildir. Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İzmir Asliye Birinci Ticaret Mahkemesi)nce verilen 16.6.1989 tarih ve 235-456 sayılı…

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E: 2003/1801 K: 2003/11701 T: 14.10.2003

Kiraya verilen mera vasfındaki yerin daha önceki kiracılar tarafından sürülerek mera özelliğinin ortadan kaldırılmış olması davalının tarla olarak kullanmaya devam etmesi nedeniyle sorumluluğunu ortadan kaldırmaz; köy tüzel kişiliğinin yeri davalıya kiralaması sonucu zarar oluştuğundan olayın özelliğine uygun mahkemece takdir edilecek…

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E: 2005/3467 K: 2006/1979 T: 1.3.2006

4342 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin son fıkrasında "... Umuma ait çayır ve otlak yerlerinin kullanılmasında ve bunlardan faydalanılmasında mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin hükümlerin uygulanacağı... " belirtilmiş olmakla zarar kapsamı belirlenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gereklidir. Davacı Hazine…

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi E: 1997/2847 K: 1997/3122 T:17.06.1997

Devlet İhale Kanununa göre yapılan ihalelerin iptali davası idari yargı da görülürse de; ihale ile oluşan eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklara adli yargıda bakılır. Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış…

Danıştay 9. Dairesi E: 1998/3948 K: 1999/3561 T: 13.10.1999

16.5.1994 tarihinde kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırma bedeli ile en son vergi değeri arasındaki fark üzerinden 94-97 dönemi için tahakkuk ettirilen kusur cezalı emlak ile gecikme faizinin bu yıllarda artık malik sıfatı taşımayan davacıdan istenilmesinde isabet yoktur. İstemin Özeti: ... İlçesi, ...…

Danıştay 17. Dairesi E: 2015/881 K: 2015/83

Yararı kamuya ait olan yolların ve kaldırımların, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu, bu nitelikteki alanların fuzulen işgal edilmesi halinde Hazine tarafından ecrimisil istenilebileceği açıktır. Hazine adına tescilli yoldan ecrimisil alınabilir. TÜRK MİLLETİ ADINA, Hüküm veren Danıştay Onyedinci Dairesince dosyanın tekemmül…

Danıştay 17. Dairesi E: 2015/830 K: 2015/311

Su sporlarının yapılacağı alana emniyetli bir şekilde ulaşılabilmesi için emniyetli giriş ve çıkış alanlarının Valilikçe tespit edilebileceği, bu alanın fuzuli işgali halinde ecrimisil istenebileceği Ecrimisil bedelinin münhasıran taşınmazın bulunduğu konum ve diğer unsurlar dikkate alınmak suretiyle keşif ve bilirkişi incelemesi…

Danıştay 2. Dairesi E: 2013/5756 K: 2014/5756

2946 sayılı Kanunun 8. maddesinde; kanuni oturma süresi sona erenlere karşı idarelere sadece konutu boşalttırma yetkisi tanınmış Konutun boşaltılmaması durumunda, idareye işgaliye bedeli tahsil yetkisi verilmemiştir Kanunun bu açık hükmüne rağmen. Yönetmeliğin 34 üncü maddesinin üçüncü fıkrası ile idareye işgaliye…

Danıştay 17. Dairesi E: 2015/562 K: 2015/4299 T: 26.10.2015

İmar planında yeşil alan ve yol olarak tescil dışı bırakılan ve kamunun yararlanmasına terk edilen alanların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması nedeniyle bu nitelikteki bir yerin ilgili belediyeye protokol veya başka bir suretle terk veya devri yapılmamışsa bu alanların…

Danıştay 13. Dairesi E: 2017/420 K: 2017/2343 T: 14.09.2017

Belediye meclisinin yetkileri ile belediye encümenin yetkilerinin ayrı ayrı düzenlendiği, belediye meclisinin belediyenin karar organı olduğu, belediye encümeninin ise tek başına üç yıla kadar kiralama işlemlerini yapabileceği gibi, belediye meclisinin yetkisinde olan 3 yıldan fazla kiralama işlemlerini de belediye meclisi…