1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/422 K: 2005/5127 T: 26/10/2005


Planda öngörülen yolun ulaşım trafik altyapısının oluşturulmasında elzem bir ihtiyaç olduğu, iki ana arteri bağlayacağı ve tramvay nedeniyle kapatılan bazı arterlerin trafik yükünü hafifleteceği anlaşıldığından planın iptali yolundaki mahkeme kararında isabet bulunmadığı hk.

İstemin Özeti: Eskişehir İdare Mahkemesinin 18.11.2003 günlü, E: 2003/175, K: 2003/1588 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi Şule Tataroğlu’nun Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı M.İclal Kutucu’nun Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Eskişehir, Hoşnudiye Mahallesi, Nayman Sokak, ? pafta, ? ada, ? parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerde 26.7.2002 günlü, 13/91 sayılı belediye meclisi kararı ile kabul edilip 15.8.2002 gününde büyükşehir belediye başkanınca onaylanan 1/5000 ölçekli revizyon Nazım İmar Planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki belgelerin birlikte incelenmesinden; dava konusu yolda önerilen genişlemenin İsmet İnönü Caddesi üzerinde oluşan yoğunluğu diğer yollara dağıtma temelli olamayacağı çünkü 6 bağlantı daha bulunduğu, oluşan kavşağın sinyalizasyon gerektirdiği, trafikte yığılma yaratıp sürekliliği engelleyeceği, devamlılığının olmaması nedeniyle Kentin doğusu ve batısını bağlayamayacağı, bu yolun açılmasının her hangi bir nesnel ve bilimsel ölçüte dayanmadığı, bu ölçütlerin nazım plan raporunda da yer almaması nedeniyle plan kararının ne tür zorunlu gerekçelere dayandırıldığının anlaşılamadığı, ulaşım ve trafik planlamasının temel ilkelerine göre toplu taşımacılığa ağırlık verilmesi gereken bir bölgede üst politika kararı olarak böyle bir seçeneğin benimsendiğinin anlaşıldığı, ancak yine aynı ilkeler doğrultusunda özel araç trafiğini caydırıcı olması gereken mekansal örgütlenmenin merkezde özel araç trafiğini özendirici unsurlar içerecek bir çelişki oluşturduğu, planda şehircilik ilkeleri ve planlama esasları ile kamu yararına uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Günümüzde plansız ve aşırı hızlı kentleşme olgusu, sağlıklı kentleşmenin önündeki önemli engellerden biridir. Bu nedenle kentsel gelişmenin yönlendirilmesinde en temel araçlardan biri olan imar planlaması ile kentsel gelişmenin yakın gelecekteki temel fiziksel özelliklerini oluşturan “yönü, şekli ve büyüklüğü” ile ilgili belirlemeler yapılmaktadır. İmar planı hazırlığının ve uygulamasının kentsel büyümenin önünde gitmesi gereği açıktır. Kentsel planlama sürecinde, çağdaş bir kentin oluşturulması ve yaşatılması için varlığı zorunlu olan aşırı yapılaşmanın etkisini azaltıcı kentleşme kalitesini yükseltici, sağlıklı bir çevre meydana getirmek amaçlı altyapı alanların oluşumu zorunludur.

İmar planlarının yargısal denetimi sırasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları, imar planının bütünlüğü, genel yapısı, kapsadığı alanın nitelikleri ve çevrenin korunması gibi olguların gözetilmesi zorunludur.

Uyuşmazlık konusu olayda planlama bölgesinde ulaşım/trafik altyapısı oluşturulması elzem bir ihtiyaç olduğu gibi açılan yolun 20 metrelik iki ana caddeyi birbirine bağlayan önemli bir arter olacağı, tramvay nedeniyle kapatılan bazı arterler nedeniyle oluşacak trafik yükünü hafifleteceği sonucuna ulaşılmıştır.

Öte yandan dava konusu plan bütününde yayalaştırma ve trafiğe açma seçeneklerinin öngörülmüş olması nedeniyle belirtilen bu seçenek ve kullanımlarla uyumlu, tutarlı olarak ihtiyaç duyulan ulaşım altyapısı oluşturulması amacıyla yapılan imar planı değişikliğinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Bu durumda aksi yönde verilen kararda isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Eskişehir İdare Mahkemesinin 18.11.2003 günlü, E: 2003/175, K: 2003/1588 sayılı kararının BOZULMASINA 16,09 YTL (16.090.000.-) karar harcı ile fazladan yatırılan 11,97 YTL (11.970.000.-lira) harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 26.10.2005 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY(x): Dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan mahkeme kararının onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir