Şuf’a bedeli ile tapu harç ve masraflarının mutlaka nakit olarak ödenmesinde kanunî bir zorunluluk yoktur. Derhal nakde tahvile kabil olan bir banka mektubu da hususu temine yeterlidir. Davacı vekili tarafından ibraz edilen teminat mektubunda, bedelin istenilen anda derhal hiçbir sebep ileri sürülmeksizin mahkeme emrine nakden ödeneceği bildirilmektedir. Bu teminat mektubu mahkemece her zaman için nakde çevrilebileceğinden şuf’a bedeli ile tapu harç ve masraflarının karşılanmış olduğu kabul edilmek icap eder.
Mahallî mahkemesinden verilmiş bulunan şuf’a davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından istenilmekle; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, şuf’alı payın iptali, ile davacı adına tescili isteminden ibarettir. Mahkemece red kararı verilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
1 – Davacının şuf’a konusu taşınmazda müstakil pay kaydı sahibi olduğu anlaşılamamaktadır. Pay kaydı murisi olduğunu iddia ettiği Müzeyyen adına kayıtlıdır. Müzeyyen’in ölüm tarihine göre terekesinin iştirak halinde bulunup bulunmadığının ve iştirak hali mevcut ise diğer veresenin davaya dahil edilip edilmeyeceğinin veya muvafakatlarının aranıp aranamayacağının ve aksi halde MK. nun 630 ve 581. maddesi gereğince miras şirketine bir mümessil tayin edilip edilmeyeceğinin düşünülmemesi;
2 – Şuf’a hakkını kullanan kimsenin, pay satın alan kimsenin satış akdindeki şartlarla şuf’alı payı iktisap etmesi esasdır. Buna görede şuf’a bedeli ile tapu harç ve masraflarının aynen ödenmesi ya da mahkeme veznesine depo ettirilmesi gerekir. Bu husus BK. nun 81. maddesi gereğince alıcının kendi vecibesini daha önceden ifa etmiş veya ifayı teklif eylemiş bulunması hükmünün bir sonucudur. Şuf’a bedeli ve tapu harç ve masraflarının mahkeme veznesine depo edilmesi, ifayı teklif niteliğindedir. Bu nedenle de, şuf’a bedeli ile tapu harç ve masraflarının mutlaka nakit olarak ödenmesinde kanunî bir zorunluluk yoktur. Derhal nakde tahvile kabil olan bir banka mektubu da hususu temine yeterlidir. Davacı vekili tarafından ibraz edilen teminat mektubunda, bedelin istenilen anda derhal hiçbir sebep ileri sürülmeksizin mahkeme emrine nakden ödeneceği bildirilmektedir. Bu teminat mektubu mahkemece her zaman için nakde çevrilebileceğinden şuf’a bedeli ile tapu harç ve masraflarının karşılanmış olduğu kabul edilmek icap eder. Mahkemece aksinin kabulü ile teminat mektubunun nakit olmadığından bahisle davanın reddedilmesi usul ve kanununa aykırıdır.
Sonuç : Hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve dava tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince takdir olunan 3000 lira mürafaa vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12.10.1982 tarihinde oybirliği ile karar verildi.