Son Yazılar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/1-80 K: 1996/224 T: 3.4.1996

Milli Savunma Bakanlığına yapılan tahsisten sonra Yasanın açık hükmüne rağmen önceden Bakanlıktan izin alınmadan verilen tapu tahsis belgesi hukuki unsurlarından yoksun ve yokluk hükmündedir. Yokluk halinde idare mahkemesinin görev alanına giren ve onun tetkik edeceği bir durum sözkonusu olamaz. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/17-294 K: 1996/426 T: 29.5.1996

Çevresinin yayla olan, şahısların bu yerde yayla evi yapmak ve arsa olarak kullanmak suretiyle yararlandıkları anlaşılan taşınmazın öncesinin kadim yaylak olduğunu kabul etmek gerekir; kamu malı niteliğindeki yaylak yerleri özel mülkiyete konu olan ve dolayısıyla zilyetlikle kazanılan yerlerden sayılamaz; böyle bir taşınmazın anılan yasa maddesi gereğince yaylak yeri niteliğiyle sınırlandırılıp özel siciline yazılması gereklidir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/18-567 K: 2005/757 T: 221.12.2005

Kamulaştırma bedel farkının talep edildiği davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan, diğer hukuk davalarından farklı olarak mahkeme resen emsal arayabilir, taraflar sonradan emsal bildirebilir. Amaç, gerçek değerin bulunması olduğuna göre emsalin, dava konusu taşınmaza denk, benzer yüz ölçümlerde, bitişik ya da yakın adalarda bulunması, aynı imar iznine sahip olması; eş söyleyişle, uygun emsal olması gerektiği kuşkusuzdur. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/5-754 K: 2005/783 T: 228.12.2005

Davacıların adresleri; Tapu, Vergi ve Nüfus Müdürlüklerinden sorulmadan ve haricen zabıta vasıtası ile araştırılmadan gazete ile ilan edilmiş ise yapılan tebligat geçersiz olduğundan, mal sahibi için henüz başlamış bir kamulaştırma işlemi bulunmadığından, davacıların bedel artırım davası açma hakları vardır. Bu nedenle Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca verilen tescil kararının kaldırılmasına gerek yoktur. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/8-9 K: 2006/170 T: 12.4.2006

Kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın adına tespit ve tapu kaydı oluşturulan kişinin bakanlar kurulu kararı ile Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine karar verilmiş ise de; kayıt maliki, halen bu kişi olduğundan davada tapu malikinin yurtdışına çıktığı ve kendisinden haber alınamadığı ileri sürüldüğünden, tüm aramalara rağmen bulunamayan kimseyi temsilen kayyım atanması gereklidir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/7-518 K: 1996/675 T: 9.10.1996

Kural olarak kesin hüküm, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır; bu kabulün doğal sonuç olarak da aynı taşınmaza ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/2-717 K: 1993/39 10.2.1993

Yabancı unsurlu veraset davalarında, hak ehliyetini tespit bakımından kanuni sınırlamalar ve mütekabiliyet (ülkeler arasında karşılıklı işlem) esaslı unsurlardandır. Bu nedenle hakim yabancıların mirasçı olup olamayacaklarını resen araştırmalıdır. Yabancı devlet uyruğundaki Türk asıllılar da mirasçılık açısından yabancı statüsündedir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-555 K: 2005/17 T: 2.2.2005

Uygulamaya tabi tutularak davacılara pay tahsis edilen dava konusu imar parseli, imar planında lise alanı olarak ayrıldığından; davacıların taşınmazdan bağımsız yararlanma ve başka türlü kullanma olanağı kalmadığına göre; mahkemenin, kamulaştırmasız elatma koşullarının gerçekleştiği yönündeki direnme kararı yerindedir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/8-249 K: 2005/276 T: 27.4.2005

Taşlık kayalık yer olarak tespit dışı bırakılan taşınmazların imar ve ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiği, eylemli zilyetliğin sürdürüldüğünü davacı tarafça ileri sürülmüş, ancak bu olgu, gereği gibi araştırılmamıştır; bu nedenle dava konusu taşınmazın başında keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının humk'nın 259. Maddesi hükmü uyarınca yeniden dinlenilmeleri, gereken tüm incelemeler yapılarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi, sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/8-1264 K: 2000/1250 T:11.10.2000

Kadastro yasasının 7/4 maddesi hükmünce itiraz üzerine tutanak düzenlenmiş ve kadastro komisyonunca hukuksal durumu belirlenerek tesbit dışı bırakmaya ilişkin bir kararının varlığı durumunda bu kararın veya kadastro mahkemesince verilen tesbit dışı bırakılma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren kazanma süresinin ve koşullarının başladığının kabulü gerekir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/18-715 K: 1992/740 T: 16.12.1992

Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin (f) bendi uyarınca, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre taşınmazın belirlenen değerinin, ayrıca aynı maddenin (i) bendine göre artırılabilmesi için, artırma unsuru olan "objektif ölçülerin" açık, seçik, tüm nitelikleri ile belirtilmesi yanında bu ölçülerin, araziye getirdikleri katkıların ne olduğu ve arazi değerini hangi nedenlerle etkilediklerinin açıklanması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/18-426 K: 1995/687 T: 28.6.1995

Arazinin değeri ile rantı arasındaki oran kapitalizasyon faizi oranıdır. Bir yıl içinde bölgede satışı yapılan tüm arazilerin dekar başına fiyatı tesbit edilip ortalama dekar fiyatı bulunduktan; aynı arazi parçalarının herbirinin dekar başına net geliri de saptanıp yine ortalama net geliri belirlendikten sonra, her iki ortalama rakamın birbirine olan oranı, yüzde ile ifade edilen kapitalizasyon faizidir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/18-803 K: 1997/84 T: 19.2.1997

Yerleşmiş uygulama ve Yargıtay İçtihatlarına göre Türkiye'nin coğrafi konumu, iklim koşulları, toprak yapısı ve verimliliğine etkili olan diğer unsurlar göz önüne alınarak, kapitalizasyon faizi oranı % 3-% 5 arasında kabul edildiğinden, bu oranı % 1 olarak alan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması isabetsizdir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/18-718 K: 2000/239 T: 29.3.2000

Kamulaştırma bedelinin tespitinde etkisi olan tüm unsurlar gerekçeleri ile ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları da gösterilmek suretiyle kamulaştırma bedeli saptanmalıdır. Dava konusu taşınmazın ve emsal alınan taşınmazların ayrı ayrı incelenmesi neticesi aradaki farklılıkları, üstün ve eksik yönleri tek tek tespit edilmeli, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu gerekçeleriyle saptanmalı ve bu suretle yapılacak karşılaştırma neticesi dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir. Devamını Oku