Son Yazılar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/6-371 K: 2012/563 T: 12.9.2012

Davalı Belediye maliki olduğu parseldeki çekişmeye konu payını, 2981 sayılı kanun uyarınca, gecekondusu bulunan davalıya gecekondusunun yolda kalması nedeniyle yasa gereği tahsisen temlik etmiştir. Her ne kadar tahsis karşılığında bir bedel alınmışsa da, işlemin niteliği gözetildiğinde gerçek bir satım aktinden…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/15910 K: 2014/2430 T: 25.2.2014

Önalım davasına konu payın dair bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir 3. şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/3127 K: 2013/4971 T: 1.4.2013

Davalı tanıklarından davalıya pay satan şahıs dışındaki tanıklar fiili taksime ilişkin görgüye dayalı bilgileri olmadığını beyanla davalıdan duydukları şeklinde beyanda bulunmuşlar. Davalı tanığı taksimin hisse satışından önce yapıldığını beyan etmiş ise de, keşif tutanağından ve keşif sonrası düzenlenen rapor ve…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/8491 K: 2014/9115 T: 8.7.2014

Bir taşınmazda fiili taksim sebebiyle önalım hakkının kullanılamaması için, taşınmazın paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilmesi ve önalım hakkını kullanan (davacı) ile pay satışı yapan paydaşların paylarına denk gelen bölümü kullanıyor olmaları ve de pay satanların bu payı kullandığı…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/2740 K: 2014/6664

Somut olayda, davalı tarafından, cevap dilekçesinde önalım hakkına konu olan payın bulunduğu taşınmaz üzerinde uzun yıllara dayalı fiili taksim bulunduğu bildirilmiştir. Mahkemece davalının bu savunması üzerinde durularak davalının delillerinin ve davacının karşı delillerinin toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/6398 K: 2014/11139

Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Eylemli kullanma durumu, taşınmaz üzerinde paydaşlarca taksim edilerek kullanılagelen bir durumun varlığı ve…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/16536 K: 2014/3688 T: 18.3.2014

Yapılan 2. keşifte özellikle davalı tanığı M. Y.'ün fiili kullanıma dair tutarlı ve ayrıntılı beyanına uygun olarak düzenlenen 12.6.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda davaya konu payın bulunduğu taşınmazın krokide A harfli kısmının davalıya pay satan G. K., D harfli kısmının…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/13749 K: 2014/1395 T: 4.2.2014

Kötü niyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/14-1343 K: 2016/1036 T: 9.11.2016

Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı veya davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/14-1761 K: 2018/407 T: 28.2.2018

Bilirkişi raporuna ekli krokiden de anlaşılacağı üzere taşınmaz üzerinde davalının satın aldığı paya özgülenmiş bir bölüm bulunmamaktadır. O halde, taşınmazda fiili taksimin varlığından söz edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle de davacının ön alım hakkını kullanması dürüstlük kurallarına aykırılık oluşturmayacağı kabul…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/15281 K: 2017/6845 T: 26.9.2017

Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 gün 3/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/18920 K: 2017/8814 T: 27.11.2017

Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/17524 K: 2016/3546 T: 23.3.2016

Önalım davasında davaya konu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafların toplamından ibaret olan önalım bedelinin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 734/2. maddesi gereğince hükümden önce mahkemece belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için davacıya süre verilmesi…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/17145 K: 2017/8527 T: 16.11.2017

Satış tarihi ile karar tarihi arasında 18 yıl gibi uzunca bir sürenin geçmiş olması gözönüne alındığında bu durumun davacıyı amacı dışında zenginleştirmemesi davalıyı da fakirleştirmemesi gerekir; bir tarafın diğer taraf zararına azımsanamayacak derecede oransız bir çıkar sağlaması M.K'nun 2. maddesinde…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2017/4874 K: 2018/1459 T: 27.2.2018

Satış tarihinden itibaren geçen uzunca bir süre sonra, taşınmazın değerinde meydana gelen objektif ve enflasyon artışlarının, önalım bedeline dahil edilmesi yorumu, yasaya ve hukukun genel prensiplerine de ters düşmeyecektir, aksine bir uygulamanın hukukun amacı olan adaletin somutlaştırılmasını önleyeceği ve çıkarlar…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/9101 K: 2018/1671 T: 5.3.2018

Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/6458 K: 2019/5034

Mahkemece, 29.12.2015 tarihli ön inceleme celsesinde, taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda 1 No'lu ara kararı ile tahkikata geçilmesine karar verildiği halde taraf vekillerinin beyanları alınmaksızın 3 No'lu ara karar ile önalım bedelini depo etmek üzere davacı vekiline kesin süre verildiği, ne…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/13-173 K: 2011/291

Dava, menfi tespit istemlidir. Kural olarak, muvazaalı işlemin tarafları birbirine karşı kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunabilir, üçüncü kişilere karşı bu durumu ileri süremezler ise de, somut olayda olduğu gibi tapuda bedelin düşük gösterilmesi suretiyle yapılan muvazaa taraflar arasındaki muvazaa niteliğinde…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2011/6-123 K: 2011/301

Dava sırasında, davalı taşınmazı bir başkasına devrederse, davacı şu iki yoldan birini seçebilir: Davacı, ya davaya temellük edene (üçüncü kişiye) karşı devam edilmesini isteyebilir ya da davasını, müddeabihi temlik etmiş olan davalıya karşı tazminat davasına çevirebilir. Davalının, taşınmazı bir başkasına…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/17174 K: 2017/2116 T: 20.3.2017

Dinlenen tanık beyanlarına göre, davaya konu 1494 ada 13 no'lu parselde portakal ağaçlarının bulunduğu yerin davacı tarafından kullanıldığı, davalıya satılan ve sebze ekilmek suretiyle kullanılan kısmın ise tel örgü ile çevrili haldeyken davalıya satıldığı anlaşıldığından fiili taksimin varlığı kabul edilmelidir.…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/6-1754 K: 2015/1235

Bilindiği üzere şuf’a (önalım) hakkı müşterek mülkiyet ilişkisi devam ettiği sürece mevcuttur. Yargılamanın devamı süresince davacının paydaşlığını koruması zorunludur. Davacı davanın açılmasından sonra herhangi bir şekilde payını yitirirse davacının paydaşlığından söz edilemeyeceğinden şuf’a hakkının kullanılması da mümkün olamaz. Taraflar arasındaki…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/17495 K: 2017/2469 T: 28.3.2017

Paydaşın önalım davası açmadan önce herhangi bir sebeple mülkiyet hakkını yitirmesi ya da taşınmazın paylı mülkiyete konu olma durumunun sona ermesi halinde önalım hakkı da sona erer. Dosyamızda davacıya ait payın dava tarihinden önce 29.01.2015 tarihinde davalı tarafından satın alındığı,…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/10776 K: 2013/12665 T: 2.10.2013

Davanın açılmasından sonra davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir: a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2017/3904 K: 2017/8639 T: 21.11.2017

Toplulaştırma sonucunda davaya konu taşınmazlarda bilirkişi raporuna göre pay ve paydaşlık durumu değişebileceğinden mahkemece davaya konu tüm parseller yönünden toplulaştırma sonucunda paydaşlık durumunun devam edip etmediği araştırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması…