Son Yazılar

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/14908 K: 2014/727 T: 16.1.2014

Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında satış olduğunu iddia ederek muvazaa iddiasında bulunmuştur. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Trampaya konu edilen…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/6-109 K: 2013/1476 T: 23.10.2013

Gerçekte satış olan işlemin sırf diğer paydaşların önalım haklarını kullanmalarının engellenilmesi için trampa olarak gösterilmesi halinde kanunun dolanılması söz konusu olur ki, bu hususu kanun korumaz. Öyle ise, yerel mahkeme direnme kararı gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalı tarafından, taşınmazda trampa…

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2005/7136 K: 2005/8331 T: 20.9.2005

Satış sözleşmesinin tarafı olan davalının satış bedelinin tapuda gösterilen miktardan fazla olduğu savunması dinlenemez. Davalı yapmış olduğu sözleşme ile bağlı olup bunun aksini savunma ve kanıtlama olanağından yoksundur. Davanın açılmasından sonra, yapılan şikayet üzerine davalının vergi dairesine başvurarak satış bedelini…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/1353 K: 2014/3422 T: 14.3.2014

Önalım hakkı kullanıldıktan sonra satıcının kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali ile tescil istemiyle açtığı davanın davalı tarafından muvazaalı olarak kabulü sonucunda davanın kabul edilmesi ve payların satıcılar adına tesciline karar verilmesi de doğmuş olan önalım hakkını ortadan…

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2011/8819 K: 2011/9214 T: 20.9.2011

Yapılan ihalenin kesinleşmesiyle satış sözleşmesi tamamlanmış olduğundan davacının bu pay satışına yönelik olarak önalım hakkını kullanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Zira satın alınan payın alıcı davalı adına tapuda tescil edilmesi edinilen ayni hakkın üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi açısından önem arz…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/822 K: 2014/5766 T: 5.5.2014

Davacı usulüne uygun olarak diğer davacının açtığı önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasına asli müdahil olarak katıldığından davasının esastan incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Dava konu taşınmazdaki payın satışı işlemine karşı satıcının eski eşi tarafından tasarrufun…

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2014/824 K: 2014/8190 T: 26.5.2014

Davacı, şufa davasının yargılaması sırasında dava konusu yeri 2002 yılında satın aldığını ancak tapu devrinin 2010 yılında gerçekleştiğini, dava konusu taşınmazı 9 yıldır ekip biçtiğini, üzerine ağaçlar diktiğini beyan etmiştir. Hal böyle olunca mahkemece; önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/13397 K: 2014/1359 T: 4.2.2014

Asli müdahale talebinde bulunanın davaya konu taşınmazda paydaş olması sebebiyle yasal önalım hakkı bulunmaktadır. Asli müdahilin satıcı paydaşın oğlu olması önalım hakkını kullanmasında kötü niyetli olduğunu göstermez. Ayrıca, TMK'nın 733/3 maddesi uyarınca 8.8.2011 tarihinde yapılan pay satışı ile ilgili asli…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/18958 K: 2016/5114 T: 26.4.2016

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na dayanarak önalım hakkının kullanılması ile ilgili olarak da TMK'nın 732 vd maddelerinin esas alınması düzenlendiğine göre, davalı davaya konu taşınmazı edinmesinden sonra davacıyı satın almasına dair TMK'nın 733/3 maddesi uyarınca noter bildirimi…

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2012/7547 K: 2012/8893 T: 13.6.2012

Tapuda yapılan işlemin tarafı olmayan davacı, önalım hakkının kullanılmasını engellemek için bedelde muvazaa yapıldığı iddiasında bulunabilir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına…

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2012/1226 K: 2012/5313

Taşınmazdaki paylılık durumu sona erdiğine, davacı ve davalının paydaşlık sıfatları kalmadığına göre önalım hakkı söz konusu olamayacağından davanın reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan önalım davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/6-494 K: 2014/153 T: 26.2.2014

Davacı ve davalıya pay satan dava dışı kişiler arasında 16.10.2009 tarihinde düzenlenen miras taksim sözleşmesinde yer verilen, "işbu miras taksim sözleşmesindeki mirasçı taraflar kendi hisselerine düşen payı bir başkasına satmak isterse iyi niyet gereği öncelikle diğer mirasçılara satın alma teklifini…

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/6-32 K: 2009/69 T: 11.02.2009

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdikten sonra; TMK.m.733’de diğer paydaşlara noter bildirim yükümlülüğü getirilmiş ve satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle önalım hakkının düşeceği esası getirilmiştir. TMK.734.maddesi uyarınca da…

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2009/5193 K: 2009/6020 T: 23.06.2009

Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa satıcı zamanında bu yerde…

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2009/4009 K: 2009/9055 T: 27.10.2009

Her ne kadar mahkemece taşınmazda fiili bir taksim bulunmadığı, tüm paydaşların belli ve muayyen bir yeri olmadığı görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu değerlendirme yukarıda belirtilen esaslara uygun düşmemektedir. Zira eylemli kullanma durumu, taşınmaz üzerinde paydaşlarca taksim…

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2005/6968 K: 2005/8098 T: 13.09.2005

İsteğe baglı acık artırma suretiyle yapılan satışlarda diğer paydaşlar yönünden Borçlar Kanunu'nun 225/2. maddesi hükmü gereği satış sözleşmesi açık artırma yapılmakla gerçekleşmiş olacağından açık artırma tarihi itibariyle doğan önalım hakkının alıcıya karşı kullanılması gerekir. Dava ise payını satan paydaşa karşı…

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2002/942 K: 2002/2526 T: 09.04.2002

Şufalı pay 4.11.1999 tarihinde yapılan ihtiyarı ihale ile davalıya satılmıştır. Bu satış resmi memur huzurunda yapılan satış akdi yerine geçer ve Borçlar Kanununun 225.maddesinin 2.fıkrası uyarınca bu ihale ile satış akdi tamamlanmış olur. Bundan sonra mülkiyetin geçmesi için gerekli tescil…

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2003/6964 K: 2003/8020

Tapudaki pay satışı ile birlikte doğan önalım hakkının özel hukuktan doğan bir hak olması sebebiyle kullanılması hak sahibinin iradesine bağlıdır. Haktan feragat, niteliği itibariyle hukuki sonuç doğuran tek taraflı bir hukuki muameledir. Medeni Kanunun bu konuya ilişkin 733.maddesindeki düzenlemeye göre…

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2016/28894 K: 2018/2496 T: 14.3.2018

Somut olayda, önalım davası ortaklığın giderilmesine dair kararın kesinleşmesinden sonra açılmış olup, anılan davada henüz tapuda iptal ve tescile dair herhangi bir hüküm verilmediğinden ve dolayısıyla önalım hakkı cebri icrayı engellemeyeceğinden, mahkemece satış işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesi yerinde değildir. DAVA:…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/4628 K: 2014/8878 T: 2.7.2014

Dosya arasındaki tedavüllü tapu kayıtları ve akit tablosuna göre davaya konu taşınmaz üzerindeki muhdesatın (dava konusu avlulu kargir evin) önce paylı maliklerden Ş. S.'ye ait olduğu sabittir. Önalım davasına konu 1/2 Ş. S. payının davalı D. Ç.'e muhdesatla birlikte satıldığının…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/4011 K: 2014/9348 T: 11.7.2014

Davalı her ne kadar tapuda satış olarak gösterilen işlemin kooperatife üye olması için peşin ödemesi gereken aidat bedeline mahsuben devralındığını savunmuş, gerçek bir satış olmadığından önalım hakkı doğmadığını bildirmiş ise de tapudaki resmi işlemin tarafı olup üçüncü kişi konumundaki davacıya…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2018/2136 K: 2018/9207

Önalım davasında, mahkeme ilamı satış akdi yerini almaktadır. Tescile ilişkin kararın kesinleşme tarihine göre de dava süresi dikkate alınır. Davalı şuf'alı payı cebri tescil davası sonucu iktisap etmiştir. Mülkiyet hakkı cebri tescil ilamının kesinleşmesi tarihinde davalıya geçeceğinden şuf'a hakkı da…

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2011/3325 K: 2011/6125 T: 10.5.2011

Taşınmaza ilişkin şufa sözleşmesininyazılı şekilde yapılması yeterlidir. Bu durumda şufa akdinin oluşmadığını ileri sürmek usulsüzdür. Kimse sicilde var olan bir kaydı ve bu kaydın bağlı olduğu evrakı müsbiteyi incelemediği hususunda iyiniyet iddia edemez. Tapu sicil müdürlüğüne gelip taşınmazı satın alan…

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/12797 K: 2017/3137 T: 18.4.2017

Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. DAVA:…