1. Anasayfa
  2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2016/1121 K:2016/837 T: 22.06.2016


Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu yerler ile daha önce dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğünce kamulaştırıldığı iddiasıyla açılan tezyidi bedel davasına konu olan bölümlerin aynı yerler olup olmadığının araştırılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk (Kapatılan Kartal 2. Asliye Hukuk) Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22.05.2012 gün ve 2011/714 E., 2012/317 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 03.12.2012 gün ve 2012/16749 Esas 2012/24692 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş ise de davalı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 18.04.2013 gün 2013/5033 Esas 2013/7718 Karar sayılı ilamı ile;

(…Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı … vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, bu karara karşı davalı … vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazların dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü’nce kamulaştırıldığı, davacı … ve arkadaşları tarafından Kartal Asliye Hukuk Mahkemesinin 1953/511-141 sayılı dava dosyası ile tezyidi bedel davası açıldığı, Dairemizce bu kararın bozulması üzerine yine aynı mahkemenin 1954/643 esas, 1955/141 karar sayılı dosyası ile bedelin tezyidine karar verildiği ileri sürüldüğünden, söz konusu tezyidi bedel davasına konu olan yerler ile dava konusu bölümlerin aynı yerler olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI: Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacılar vekili, Maltepe İlçesi, Altayçeşme Mah. Büyükyalı mevkii 260 ada 4 parsel ve 5573 ada 10 parsel sayılı taşınmazların müvekkillerinin murisleri olan …, A.. G.. ve Ah.. G.. adlarına kayıtlı olduğunu, davalı tarafından söz konusu taşınmazlara D-100 Karayolu Büyükyalı Kavşağı projesi kapsamında kavşak, alt geçit ve yan yollar yapılmak suretiyle 2005 yılı ortalarında el atıldığını, müvekkilleri tarafından açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/210 Esas 2010/518 Karar sayılı ilamı ile, davalı … tarafından dava konusu taşınmazlara el atıldığının ve el atılan toplam 4.970 m2 lik kısmın değerinin de 12.425,000,00 TL olduğunun tespiti ile dava değeri olan 30.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verildiğini, anılan kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 13/10/2011 gün ve 2011/7542 E., 2011/16240 K. sayılı ilamı ile onandığını, bakiye kalan 12.395,000,00 TL’nin tazmini için eldeki davayı açtıklarını belirterek 12.395,000,00 TL’nin el atma tarihinden itibaren en yüksek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, dava konusu yerin Karayolları Genel Müdürlüğünün çalışma yaptığı protokol kapsamında olan yerlerden olduğunu, protokollerin yürürlük tarihinden önceki kamulaştırma ve kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın yalnızca Karayolları Genel Müdürlüğüne açılması gerektiğini, kamulaştırmasız el atma davalarında öncelikle uzlaşmaya müracaatın şart olduğunu, dava açılmadan önce izlenmesi gereken uzlaşma prosedürüne uyulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece; yerel mahkemenin 2007/210 esas sayılı dosya hakkında verdiği kararın 12/4/2012 tarihinde kesinleştiği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle davacıların payının karşılığının 12.425,000,00 TL olduğunun kesinleşmiş bulunduğu, bunun 30.000,00 TL’si hakkında mahkemece daha önce karar verildiği, bakiye 12.395,000,00 TL hakkında hüküm tesis edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Özel Dairece ilk olarak kararın onanmasına karar verilmiş ise de; davalı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine karar yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu yerler ile daha önce dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğünce kamulaştırıldığı iddiasıyla açılan tezyidi bedel davasına konu olan bölümlerin aynı yerler olup olmadığının araştırılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

Davalı … vekili tarafından karar düzeltme dilekçesinde, dava konusu 260 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 3.744 m2’lik ve 5573 ada 10 parsel (eski 366 ada 10 parsel) sayılı taşınmazın ise 4.128 m2’lik kısmının daha önce Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı, taşınmazların geri kalan kısımlarına ilişkin olarak davacıların murisleri tarafından Kartal Asliye Hukuk Mahkemesinin 1953/511 E., 1954/141 K. sayılı dosyasıyla tezyidi bedel davası açıldığı, yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 1954/3890 E., 1954/5253 K. sayılı ilamı ile kararın bozulduğu, Kartal Asliye Hukuk Mahkemesinin 1954/643 E., 1955/141 K. sayılı dosyası ile yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile 206 ada 4 parselden istimlaki icap eden 1.370 m2 ve 366 ada 10 parselden (yeni 5573 ada 10 parsel) istimlaki icap eden 376 m2 yerler için ilave bedel belirlendiği, böylelikle dava konusu taşınmazların tamamının Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı ve kamulaştırma bedellerinin davacıların murislerine ödendiği ileri sürülmüştür.

Bu itibarla, mahkemece söz konusu tezyidi bedel davasına konu olan yerler ile dava konusu bölümlerin aynı yerler olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kısmi dava olarak açılan 30.11.2010 gün ve 2007/210 E., 2010/518 K. sayılı kararın Yargıtayca, miktara ve fazlası açısından yeniden dava açıldığında tekrar değerlendirileceğinden söz edilmemek sureti ile onandığı, onama dosyasındaki taşınmaza kamulaştırılmasız el atıldığının ve değerine ilişkin bilirkişi raporunun kesinleştiği, kısmi talebe ilişkin kesinleşen mahkeme kararının dayanağı olan bilirkişi raporunun kesinleşmiş delil mahiyetinde olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma ilamında ve yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 22.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir