1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2022/4416 K: 2023/5626 T: 22.11.2023


Önalım hakkı davasında bilirkişinin belirlediği değerin tek başına bedelde muvazaayı ispatlamaya yeterli olmadığı, dosyada bulunan diğer delilerin de tapu senedinde gösterilen bedelin ödendiği yönünde olduğu, davalı şirketin defterlerinde ödenen paranın yer almamasının yada farklı yer almasının mevzuata aykırılık teşkil etmesi dışında bu davanın konusu olmadığı, yine ödenen paranın diğer davalının banka kayıtlarında bulunup bulunmamasının da muvazaanın ispatı için yeterli olmadığı.

Taraflar arasındaki ön alım hakkından kaynaklı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Konya Akşehir, A1 Mahallesi’nde bulunan 1054 ada 1 parsel, 1055 ada 1 parsel ve 1055 ada 3 parsel sayılı taşınmazların hissedarı olduğunu, 17.09.2020 tarihinde davalı … tarafından 1054 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 1/24 payın 434.000,00 TL bedelle; 1055 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 7/192 payın 568.000,00 TL bedelle; 1055 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 1/24 payın 248.000,00 TL bedelle davalı şirkete satıldığını, bedelde muvazaa yapılarak resmi satış senedinde satış bedellerinin yüksek gösterildiğini, yine davalı şirket lehine taşınmazlar üzerinde ipotek tesis edildiğini, taşınmazların davalı … tarafından toplamda 24.500,00 TL bedelle satın alındığını belirterek ön alım bedelinin 24.500,00 TL kabul edilerek taşınmazlar üzerindeki davalı şirket hisselerinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçelerinde; resmi senette bildirilen miktarların eksiksiz ödendiğini ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın bedelde muvazaa iddiasında bulunduğu, iddiasını ispatı açısından dava dilekçesinde, tanık, keşif, bilirkişi raporu ve her türlü sair delillere dayandığı, ancak verilen kesin süreye rağmen tanık listesini ibraz etmediği ve muvazaa iddiasını ispata yarar başkaca herhangi bir delili süresinde bildirmediği, keşifte bilirkişinin belirlediği değer ile satış sözleşmesindeki değer farkının tek başına bedelde muvazaayı ispatlamaya yeterli olmadığı, davacı tarafın dayandığı deliller ile muvazaa iddiasını ispatlayamadığı, resmi satış sözleşmesindeki bedel ve masraflar üzerinden önalım hakkını kullanmak üzere davacı vekiline verilen kesin süre içerisinde de ön alım bedelinin ve eksik harcın yatırılmamış olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, davalıların kötüniyetli olduklarını, ön alımı engellemek için satıştan önce taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, bedellerin olduğundan yüksek gösterildiğini, davalının devlet memuru olduğunu, bir inşaat şirketine ne şekilde 2 milyon borçlandığını, yine banka hareketlerinde bu miktarların olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davalı şirket kayıtlarına ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini, sunulan dekontların şeklen mevcut olduğunu, davalının hesabına bu şekilde bir para girişinin olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile devir tarihindeki taşınmazların bedellerinin tespit ettirildiği, satışa konu hisselerin tespit edilen bedellerinin sırasıyla 146.128,00 TL, 191.290,00 TL ve 83.525,00 TL olduğu, yine dosyaya banka dekontları ve çeklerin suretlerinin sunulduğu, bilirkişinin belirlediği değerin tek başına bedelde muvazaayı ispatlamaya yeterli olmadığı, dosyada bulunan diğer delilerin de tapu senedinde gösterilen bedelin ödendiği yönünde olduğu, davalı şirketin defterlerinde ödenen paranın yer almamasının yada farklı yer almasının mevzuata aykırılık teşkil etmesi dışında bu davanın konusu olmadığı, yine ödenen paranın diğer davalı …’in banka kayıtlarında bulunup bulunmamasının da muvazaanın ispatı için yeterli olmadığı, muvazaanın ispat edilemediği yönündeki değerlendirmenin yerinde olduğu, verilen kesin süreye rağmen bedelin davacı tarafça depo edilmediği, davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ön alım hakkından kaynaklı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2 . 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 732, 733, ve 734 üncü maddelerinde düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve istinaf sebeplerinde ileri sürülmeyen hususların temyiz sebebi yapılamayacağının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine; kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.