1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1993/4840 K: 1995/2969 T: 21.3.1995


ÖZETİ: Sudan kadim yararlanma hakları ihlal edilemez.

Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca davacılar tarafından duruşmalı olarak incelenmesi istenilmiş ve isteğin kanuni süresinde olduğu anlaşılmış ise de keşifteki taşınmazın değeri kanunda mürafaa için öngörülen 4.000.000 lirayı geçmediği anlaşıldığından ve pul yatırmadığından duruşma isteminin reddine, dosyanın evrak üzerinde incelenmesine karar verilip tetkik hakiminin raporu okundu, gereği görüşüldü:

K: Kadastro sırasında 1093 parsel sayılı 6341 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydına, miras ve paylaşma ile geçen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalılar M… A… ve M… Ç… adlarına tesbit edilmiş, kütüğün mükellefiyetler hanesine 1087 sayılı parsel için haftada 1 gün, 1126 sayılı parsel için haftada 2 gün sulama suyu verme yükümlülüğü bulunduğu yazılmıştır. Komisyonca M… Ç… ve M… A…’nın itirazlarının kabulü ile 1093 sayılı parseldeki yükümlülüğün ve 1087 ile 1126 sayılı parsellerdeki hakların kaldırılmasına karar verilmiştir. İtirazları komisyonca reddedilen davacı C… D… 1093 sayılı parsel üzerindeki sudan 1087 sayılı taşınmazı lehine haftada 2 günlük, A… R… Ö… 1093 sayılı parsel üzerindeki sudan 1126 sayılı taşınmazı lehine haftada 3 günlük kadim sulama hakkının bulunduğunu ileri sürerek bu hakkın tanınması için ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirildikten sonra davanın reddine, taşınmazların tesbit malikleri adlarına tapuya tesciline, 1093 sayılı parselde su kaynağının muhdesat olarak gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

1087 ve 1126 parsel sayılı taşınmazların zilyetleri 1093 sayılı parsel içerisinde bulunan sudan kadim yararlanma hakları bulunduğunu ileri sürerek dava dilekçelerinde açıkladıkları gün sayısınca sudan kadim yararlanma haklarının hüküm altına alınmasını istemişlerdir. Mahkemece dava konusu suyun debisine göre ancak 1093 sayılı parselin sulanmasına yeterli olduğu, davacıların kendi taşınmazlarından geçen su arkından ve ayrıca o parseller içerisinde bulunan kaynaklardan yararlanabilecekleri gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, kural olarak kadim yararlanma hakları ihlal edilemez.

Taraflara ait tapusuz taşınmazların evvelce bir bütün iken çekişmeli sudan yararlanılarak sulandığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece deliller kadim yararlanma hakları çerçevesinde değerlendirilmek suretiyle davacıların çekişmeli sudan kadim yararlanma hakları subuta erdiği takdirde kadim yararlanmanın kapsamı ve şekli belirlenerek davacılara ait 1087 ve 1126 sayılı hakim parseller lehine davalıya ait 1093 sayılı kadim parsel aleyhine tapu kayıtlarının beyanlar hanesine kaydedilmek suretiyle tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle davanın reddedilmesi isabetsiz, davacıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 21.3.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir