1. Anasayfa
  2. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2009/11626 K: 2010/1675 T: 18.02.2010


Özet: İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.

Uyuşmazlık, iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili şirketin ticari faaliyetlerinin artmakta olup, halen kullanmakta olduğu makine ve ekipmanların işletme içerisinde sıkışık ve üst üste bulunduğunu, üretimin uygun hale getirilmesi için işletmesini genişletme ihtiyacı bulunduğundan bitişikteki dava konusu imalathane vasfındaki taşınmazı satın aldığını, ihtarla davalıya bildirmesine rağmen sonuç alamadığından kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, davanın kötü niyetle açılmış olup, davacının taşınmazı iktisabının muvazaalı olduğunu, fahiş kira bedelinin kabul edilmemesi üzerine dava açıldığını, davalının halen 3900 m2’lik bir alanda faaliyet göstermekte olup, kullandığı alanın kendilerine yeterli olduğunu, ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ihtiyacın samimi olduğundan bahisle davalının tahliyesine karar verilmiştir.

İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.

Davada ticari faaliyetlerin artması nedeniyle halen kullanılan yerin ihtiyacı karşılamadığı iddiasıyla ihtiyaca dayanılmıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi, hükme esas alınan 23.02.2009 tarihli bilirkişi raporu da hüküm kurmaya elverişli değildir. Öncelikle mahallinde konusunda uzman bilirkişilerden oluşan heyet ile yeniden keşif yapılarak, davacı tarafın ticaret defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle iş hacminin belirlenmesi, halen kullanılan taşınmazın yüz ölçümü itibariyle yeterli olup olmadığı ve belirlenen iş hacmine göre ihtiyacı karşılayıp karşılamayacağına ayrıca dava konusu taşınmazın yapılmak istenilen işe uygun hale gelebilmesi için esaslı bir tamirat ve tadilat gerekip gerekmediğinin de belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir