1. Anasayfa
  2. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/8979 K: 2005/13503 T.14.11.2005


Dava mera komisyonu tespit ve tahdit kararının 30 günlük askı ilanı süresi içinde açılmış ise de, mera komisyon kararı askı ilanından çok önce 1983 yılında bu köyde genel arazi kadastrosu kesinleştiğine ve mera komisyonunun yaptığı tespit ve tahdit kararı ile birlikte tapu iptali ve tescil isteminde de bulunulduğuna göre, davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesinindir.

Taraflar arasındaki mera tahsisinin iptali ile tapu iptali ve tescil davalarının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı orman yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı orman yönetimi, A. Köyü 118 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Kahramanmaraş 11 Mera Komisyonu tarafından mera parseli olarak sınırlandırdığını, bu yerin 6831 sayılı Yasa gereğince orman sayılan yerlerden olması nedeniyle, mera tahsis kararının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, tescile ilişkin dava ile davalı Altınova tüzelkişiliğine yönelik davanın bu dosyadan tefrikine, ayrı bir esasa kaydedilmesine, mahkemenin görevsizliğine, mera tahsisinin iptali yönünden 3533 Sayılı Yasa gereğince hakem sıfatıyla davaya bakılmak üzere Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı orman yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, mera tahsisinin iptali ile tapu iptali ve tescildir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.

3 Mart 1998 tarihinde yürürlüğe giren, 4342 sayılı Mera Yasası’nın 13/5. maddesinde “komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise, kadastro mahkemesine dava açılabilir” hükmü bulunduğundan, yasasın öngördüğü temel ilke, mera komisyonlarının TESBİT, TAHDİT ve TAHSİS kararlarına karşı açılacak davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğudur. Maddede belirtilen “kadastro yapılan yerlerde” tümcesinin Mera Yasası’nın 7/2 ve 3. fıkralarında anılan biçimde bir mera tesbit ve tahdit işlemi yapılarak o taşınmaz hakkında genel arazi kadastro tutanağı düzenlenip askı ilanına çıkartılması halinin, yasadaki “kadastro yapılan yerler” kavramı içinde düşünülerek, işte bu halde, askı ilan süresi içinde açılacak davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğunu kabul etmek gerekir.

Mera Yasası’nın 13. maddesinin 5. fıkrasındaki (3402 sayılı Kadastro Yasası uyarınca programa alınan yerler, çalışmaların başlamasından en az 4 ay önce Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce, Bakanlığa bildirilir. Bu süre içinde ilgili komisyonlar tarafından mera, yaylak ve kışlakların tespit ve tahdidi yapılarak, durum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne intikal ettirilir) hükmü ile aynı maddenin 7. fıkrasındaki (komisyonlar, yukarıda belirlenen süre içinde mera tespit ve tahdit işlemlerini yapmadığı takdirde, bu işlemler 3402 sayılı Kadastro Yasası hükümlerine göre kadastro komisyonlarınca gerçekleştirilir) hükmü karşısında, mera komisyonu tarafından tespit ve tahdidi yapılarak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ne intikal ettirilen, ya da yasada öngörülen sürede komisyonca tespit ve tahdidin yapılmaması nedeniyle bu işlemlerin arazi.kadastro ekiplerince yapılarak kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Yasanın LL/I. maddesi uyarınca 30 günlük askı ilan süresi içinde açılan davalara bakma görevinin kadastro mahkemelerine ait olacağı, bunun dışında yani daha önce hiç kadastro yapılmayan ya da genel arazi kadastro işlemi önceki yıllarda yapılıp kesinleşen yerlerde mera komisyonunun yaptığı tesbit, tahdit ve tahsis kararlarının, mera komisyonu tarafından Mera Yasası’nın 13/4. maddesi gereğince yaptığı ilan ya da tebliğ üzerine 30 günlük süre içinde açılacak davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu kabul edilmelidir.

Şunu da belirtmek gerekir ki; mera, yaylak ve kışlakların tespit ve tahdit (sınırlandırılma) işlemleri yasal yollardan geçip kesinleşmedikçe mera komisyonları tarafından TAHSİS kararı verilemez. Yasanın 7. ya da başka bir maddesinde arazi kadastro ekip ve komisyonlarına TAHSİS yapma yetkisi de verilmemiştir.

Yasanın 12. maddesi gereğince TAHSİS KARARI verme yetkisi sadece mera komisyonlarına aittir. Komisyonun verdiği tahsis kararları valilik onayı ile yürürlüğe girer ve bundan sonra 13/4. maddesi hükmünce ilan ve ilgili kuruluşlara tebliğ edilir. Mera Yasası’nın 7 ve 13. maddeleri ile 3402 sayılı Yasanın 25/son maddesi hükmü birlikte göz önünde bulundurulduğunda, ister kadastro yapılan, isterse yapılmayan yerlerde mera komisyonlarının verdiği TAHSİS KARARLARINA karşı 30 günlük askı ilanı içinde açılacak davaların asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiği sonucuna ulaşılır.

Somut olayda; dava mera komisyonu tespit ve tahdit kararının 30 günlük askı ilanı süresi içinde açılmış ise de, mera komisyon kararı askı ilanından çok önce 1983 yılında bu köyde genel arazi kadastrosu kesinleştiğine ve mera komisyonunun yaptığı tespit ve tahdit kararı ile birlikte tapu iptali ve tescil isteminde de bulunulduğuna göre, davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Kaldı ki; 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren ve bu davada da uygulanması gereken 4916 sayılı Yasanın 24. maddesi ile değiştirilen 3533 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince “…taşınmazların aynına yönelik olan…” uyuşmazlıkların hakemde görülemeyeceği hükümleri getirilmiş olduğu anlaşılmakla, bu davanın hakem mahkemesinde görülme olanağı da bulunmamaktadır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; orman yönetimi ve Hazine’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada inlenmesine yer olmadığına, 14.11.2005 günü oybirliği ile karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir