1. Anasayfa
  2. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 1993/6100 K: 1993/7439 T: 15.7.1993


Suriye uyruklu miras bırakanın devletçe el konulan taşınmaz malları doğrudan Türk mirasçısına geçmez.

Yukarıda tarih, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün, Dairenin 26.4.1993 gün ve 3445/4231 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilmişti. Adı geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: K: Tahdidi mutazammın kanun hükümleri yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartı ile yabancı hakiki şahıslar Türkiye’de gayrimenkul mallara temellük ve tasarruf edebilirler (Tapu Kanunu md.35).

Miras ölümle açılır (M.K: md.517). Mirasçı olabilmek için murisin vefatında mirasçılığa ehil olmak ve sağ olmak yeterlidir (M.K: md.519-522). Şu halde bir kimsenin mirasçılığa ehil olup olmadığını murisin ölüm gününe göre araştırıp değerlendirmek gerekir.

Miras hakkı temel haklardan olup, ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabilir (Anayasa md.35). Hakim yargılama sırasında tüm Türk kanunlarını gözetmek zorundadır. 1939 yılında Suriye uyrukluların Türkiye’deki taşınmazlarına tasarrufları yasaklanmıştır. 1062 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan 1.10.1966 günlü ve 6/7104 sayılı Kararname hükümlerine göre de Suriye uyrukluların Türkiye’de bulunan menkul, tapulu ve tapusuz taşınmazlarına Hazinece el konulmuştur.

Suriye uyruklu miras bırakan Türk mirasçı bırakmış ise, miras ölümle açılacağından, ölüm tarihi bu kararnameye göre önem arzetmektedir. Somut olayımızda miras bırakan 20.1.1978 tarihinde vefat etmiştir. Bu tarih 1.10.1966 gün ve 6/7104 sayılı Kararnamenin yürürlüğünden sonra olduğundan ve murisin mallarına devletçe hukuken vaziyet edilmiş bulunduğundan bu mallar olduğu gibi davalı Türk mirasçıya geçmez (sadece emanete alınan bedelleri Türk mirasçıya verilir). O halde veraset ilamında hak ehliyeti yönünden 1.10.1966 günlü ve 6/7104 sayılı Kararnameye işaret edilmek gerekirken bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.

Temyiz aşamasında bu yönlerin gözden kaçtığı ve hükmün değişik gerekçeyle bozulduğu görülmekle davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin önceki bozma gerekçelerinin kaldırılmasına ve yukarıda açıklanan gerekçelerle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440 ve 442. maddeleri gereğince davacının karar düzeltme isteminin kabulüne, mahkememizin önceki bozma gerekçelerinin kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle (BOZULMASINA), oyçokluğuyla 15.7.1993 tarihinde karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir