1. Anasayfa
  2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1996/865 K: 1996/1510 T: 12.2.1996 


Taşınmaz, nazım imar planında yer almakta ise de doğal karakteri (tarla) korunacak alanda kaldığı iskan dışı ve su toplama havzasında geçerli havza koruma yönetmeliğine tabi bulunduğuna göre taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: K: 1- Dosyaya getirtilen Görece Belediye Başkanlığının 23.5.1995 tarih ve 635 sayılı yazısında dava konusu taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar planında yer almakta ise de doğal karekteri (tarla) korunacak alanda kaldığı, iskan dışı ve Tahtalı Su Toplama Havzasında geçerli havza koruma yönetmeliğine tabi olduğu bildirilmiş olup, böyle bir taşınmazın Yargıtay’ca da benimsenen Bakanlar Kurulunun 28.2.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca arsa olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

2- Diğer taraftan Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin son fıkrası hükmüne göre kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz malda meydana gelecek kıymet düşüklüğünün kamulaştırma bedeli olarak hesaplanması öngörülmüştür. Yargıtay uygulamalarında, bu davada olduğu gibi kısa süreli irtifak kamulaştırmasında taşınmazın değerinde devamlı bir değer kaybı söz konusu olmadığı için bu irtifak sebebiyle taşınmazın mahrum kalınacak geliri değer kaybı olarak ve bu gelirin objektif bir ölçü olarak, kira olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle irtifak süresince kira esasına göre irtifak bedelinin belirlenmesi gerekirken, bilirkişi raporlarında 11. maddenin son fıkrası kapsamı dışına da çıkılarak ayrıca yeteri kadar açıklanmayan bir biçimde arttırılması istenen kamulaştırma bedeli ile oranlama kurulmak suretiyle fazla değere hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.

Yukarıdaki hususlar dikkate alınarak taşınmazın arazi niteliğine göre değerlendirilmesi yapılıp kamulaştırma bedeli bulunmak üzere bilirkişi kurullarından ek raporlar alınmalı ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK: nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.2.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.