1. Anasayfa
  2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1996/7087 K: 1996/8266 T: 7.10.1996 


Arazinin gelir esasına göre değerlendirilmesinde resmi mercilerin münavebeye alınan ürünler konusunda verdiği dekar başına gelir, verim ve gider rakamları uygulanır. Her taşınmazda verim ve sair veriler yılına ve kullanılan verilere göre değişik olabilir ise de aslolan ortalama verilere göre değerin belirlenmesidir.

Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: K: Yargıtay’daki yerleşmiş uygulamaya göre Yasanın öngördüğü biçimde arazinin gelir esasına göre değerlendirilmesinde resmi mercilerin (Tarım Müdürlüğü, Hal Müdürlüğü vs.) münavebeye alınan ürünler konusunda verdiği dekar başına gelir, verim ve gider rakamları uygulanır.

Mahkemece Daireden daha önce geçen dosyalardaki bozma nedenleri dikkate alınarak bu konuda ek rapor istenmiş ise de, bilirkişi kurulu verimin değişken olabileceği gerekçesiyle dosyaya getirtilen verilere göre yeniden hesap yapmaktan kaçınmıştır.

Dosyadaki verilerle bilirkişi kurulunun verileri arasında gerek verim gerekse üretim gideri yönünden önemli farklılıklar mevcut olup, bunlar arazi fiyatına yansıtılmış ve bu suretle yüksek değerlere ulaşılmıştır. Her taşınmazda verim ve sair veriler yılına ve kullanılan girdilere (gübre vs.) göre değişik olabilir ise de aslolan ortalama verilere göre değerin belirlenmesidir. Bu nedenle, bu konuda ilçe ortalamalarının uygulanması zorunludur. Taşınmazın çevresine nazaran değerini arttıran bir niteliği varsa bu nitelik açık ve seçik bir biçimde tarif edilerek bunun ne suretle civardaki taşınmazlara göre üstünlük arzettiği açıklandıktan sonra Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin (i) bendi kapsamında makul ölçüler dairesinde değerlendirilebilir.

Bu hususlar dikkate alınarak dosyadaki verilere göre yapılacak hesap (gerekirse mahkemece hesap bilirkişisine başvurularak) sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 7.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir