1. Anasayfa
  2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1995/9225 K: 1995/10247 T: 16.10.19952942/11


Davacıların kamulaştırılan taşınmazda tapu kaydına göre malik olmadıkları halde tapu kayıt malikleriyle olan ilişkilerini gösteren veraset belgesi getirtilmeden malik olarak kabulleri ile lehlerine artırıma hükmedilmesi yerinde değildir.

Diğer tapu kayıt malikleri tarafından açılmış bir dava bulunmadığı halde onların paylarını da kapsar biçimde artırılan bedelin tamamına hükmedilmesi yerinde değildir. Taşınmazın değeri belirlenirken hesaplanmaya esas alınan şeftali ürününe ait dekar başına verim ve üretim maliyetlerine ilişkin resmi verilerin Tarım Müdürlüğünden getirilip, raporların denetlenmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması yerinde değildir.

Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

K: Dosyaya getirtilen Mudanya İlçe Tarım Müdürlüğü yazısına ekli listelere göre bilirkişi kurullarınca hesaplamaya esas alınan şeftali ürününün satış fiyatına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak; 1- Davacılardan G… E: .. (T: ..) ve N… E: .. ve A… E: ..’nin kamulaştırılan taşınmazda tapu kaydına göre malik olmadıkları halde tapu kayıt malikleriyle olan ilişkilerini gösteren veraset belgesi getirtilmeden malik olarak kabulleri ile lehlerine artırıma hükmedilmesi,

2- Tapu kayıt maliklerinden A… E: .. ve A… E: .. tarafından açılmış bir dava bulunmadığı halde, onların paylarını da kapsar biçimde artırılan bedelin tamamına hükmedilmesi,

3- Kamulaştırma evrakının davacılara tebliğ edildiği tarih ilgili noterlik ve idareden sorulup tespit edilmeden davanın süresinde kabulü,

4- Taşınmazın değeri belirlenirken hesaplamaya esas alınan şeftali ürününe ait, dekar başına verim ve üretim maliyetlerine ilişkin resmi verilerin Tarım Müdürlüğünden getirtilip, raporların denetlenmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması,

5- Birinci ve ikinci bilirkişi raporlarında, Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin 3. fıkrasının (f) bendi uyarınca taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına ve olduğu gibi kullanılması haline göre değerlendirme yapılması gerektiği halde, şeftali bahçesi niteliğindeki taşınmazda yerin altındaki boru hattının geçtiği yerlere zirai amaçla inşaat yapılamayacağı ve tamamen varsayıma dayanan biçimde boru hattında meydana gelebilecek arızaların risk tevlit edebileceği gibi nedenlerle değer kaybı oranının taşınmazın yüzölçümüne ve irtifak hakkının geçtiği alana göre yüksek oranda kabulü,

6- Birinci ve ikinci bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede konserve fabrikalarının, muhafaza depolarının bulunması, Bursa-Mudanya yoluna ve Bursa kent merkezine yakınlığı gibi hususlar esasen kapitalizasyon faizinin % 5 olarak kabulünde nazara alınmış olduğu cihetle aynı unsurların, Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin (i) bendi yönünden mükerreren değerlendirilerek taşınmaza fazla değer belirlenmesi,

7- Daimi irtifak kurulan bölümde olup, boru hattının geçirilmesi nedeniyle ziyana uğrayacak olan 3 adet kavak ağacına takdir komisyonunca 50.000 TL takdir edilmiş olduğu halde, dikili iken gelir getirmesi söz konusu olmadığı için uygulama olanağı da bulunmayan Junge metodu olarak tanımlanan bir usul ile fahiş değer belirlenmiş olması doğru görülmemiştir.

8- Bundan ayrı dava tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 4/2. maddesinde yeralan aynı avukat tarafından izlenen (Dairemizde 16.10.1995 tarihinde incelenen 20 adet dosya) ve ayrı emek ve çaba harcanmasını gerektirmeyen aynı konudaki iş sayısına ilişkin kural dikkate alınmadan, tarifede yazılı olan miktarlara göre hesaplanan vekalet ücretinin 1/2 oranında indirilmesi gerekirken tamamına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.

Mahkemece, yukarıda eksikliğine işaret edilen belgeler getirtilip davacıların malik olup olmadıkları, davanın süresinde açılıp açılmadığı saptandıktan sonra resmi verilere göre ve objektif unsur nedeniyle arttırma ile değer kaybına ve ağaç değerlendirmesine değinen bent hükmü dikkate alınarak her üç bilirkişi kurulundan ek raporlar alınmalı, raporların bozma ilamına ve getirtilecek verilere uygunlukları denetlenmeli, ve hasıl olacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK: nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir