1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2009/14847 K: 2010/803


Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır.

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.11.2008 gününde verilen dilekçe ile zorunlu geçit hakkı ve mecra istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR Davacı 211 ada 10 parsel sayılı taşınmazının ana yol ile arasında kot farkı olduğundan hayvanları için geçit ihtiyacı içinde bulunduğunu, yine taşınmazındaki ağaçların sulanabilmesi için mecra geçirilmesi gerektiğini beyanla davacı taşınmazı lehine, davalıya ait 211 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan geçit ve mecra hakkı kurulmasını istemiştir.

Davalı, davacı taşınmazının sınırlarında yol ve ark bulunduğundan geçit ve mecra ihtiyacı içinde bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 211 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan geçit ve mecra hakkı tesisine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 744 ve 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı ve mecra kurulması istemine ilişkindir.

Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.

Türk Medeni Kanununun 744. maddesi ise “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.” Şeklinde düzenleme getirmiştir. Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır.

Eldeki davada; fen bilirkişilerinin 15.05.2009 tarihli raporları krokisinde davacının 10 parsel sayılı taşınmazının kuzey yönünde genel yol, güney sınırına bitişik sulama arkı, ve dört tarafında komşu parsellere ihtiyaç hissedilmeksizin mecra geçirilebilecek sulama kanallarının bulunduğu ve dolgu yaparak hayvanların geçişinin sağlanabileceği anlaşıldığından davacının taşınmazının nispi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği içinde olmadığı ve mecra ihtiyacının bulunmadığı sabit olduğundan davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü ile geçit ve mecra hakkı kurulması doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 01.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir