1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2008/4480 K: 2008/5239 T: 17.04.2008


Diğer irtifaklarda olduğu gibi kuşkusuz, mecra irtifakı da özünü komşuluk hukukundan alır ve yine diğer irtifaklarda olduğu gibi kesintisizlik ilkesinin mecra irtifakında da gözetilmesi zorunludur.

Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 744. maddesine dayanılarak elektrik hattı mecrası tesisi istemi ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiş, bilirkişinin 25.09.2006 tarihli krokisinde A harfi ile gösterilen 3.40 m2 direk alanına ait davalı tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, 332.06 m2’lik kısımda irtifak hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir.

Gerçekten, Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “her taşınmaz maliki zararın tamamının önceden ödenmesi koşulu ile su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının başka yerden geçirilmeleri olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür…” Diğer irtifaklarda olduğu gibi kuşkusuz, mecra irtifakı da özünü komşuluk hukukundan alır ve yine diğer irtifaklarda olduğu gibi kesintisizlik ilkesinin mecra irtifakında da gözetilmesi zorunludur.

Somut olayda; davacı maliki olduğu 701 parselde kum ocağı tesisi kurduğunu, enerji ihtiyacı içinde olması nedeniyle elektrik mecra irtifakı istediğini ileri sürdüğüne göre öncelikle enerjinin alınacağı yerden davacıya ait 701 parsele kadar TEK. tarafından onaylandığı belirtilen proje güzergahındaki bütün parseller davada taraf durumunu almalı, bu güzergah dahilinde olacaksa davacıya, akti mecra irtifakı tesis etmek üzere mehil verilmeli, davacı akti mecra irtifakı kurarsa güzergahtaki bütün parseller dikkate alınarak kesintisiz mecra kurulmalıdır.

Mecra irtifakının kesintisizlik ilkesinin ihlali suretiyle hüküm tesisi doğru olmamıştır. Kabule göre de, mecra irtifak bedeli davalıya ödenmek üzere önceden dosyaya depo ettirilmeden davalıya yeni bazı külfetler yükler şekilde tahsil hükmü kurulması, bu tür davalarda yükümlü taşınmaz malikinin davanın niteliği gereği yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı göz ardı edilerek davalının yargılama giderleri ile sorumlu kılınması da yanlıştır. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.