1. Anasayfa
  2. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2002/15957 K: 2002/16804 T: 13.09.2002


İİK.nun 15. maddesine göre de; kanunda hilafı yazılı değilse bütün harç ve masraflar borçluya ait olup, neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur. Sadece cezaevi harcı 2548 sayılı yasanın 1. Madde 2. fıkrası gereğince borçluya yükletilemez, bu harcın yükümlüsü alacaklıdır.

Medeni Usul Hukukunda olduğu gibi İcra Hukukunda da harç ve giderler sonuçta haksız çıkan tarafa yükletilir. Harç, yapılan bir hizmet karşılığı olarak Devletin aldığı bir paradır. Tahsil harcı da, bu amaca yönelik olup ve alacaklıya tediye sırasında alındığına göre, takip masrafları çıkarıldıktan sonra geri kalan miktar üzerinden hesaplanması gerekir. Çünkü, alacaklıya yapılan hizmet, kendisine yapılan ödeme kadardır.

Nitekim, 492 Sayılı Harçlar Kanununda tahsil harcının, tahsil olunan paradan alınacağı belirtilmiştir. Bu tahsil olunan para, alacaklı tarafından alınan paradır. İİK.nun 15. maddesine göre de; kanunda hilafı yazılı değilse bütün harç ve masraflar borçluya ait olup, neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur. Sadece cezaevi harcı 2548 sayılı yasanın 1. Madde 2. fıkrası gereğince borçluya yükletilemez, bu harcın yükümlüsü alacaklıdır.

3.7.2001 tarihli, Resmi Gazete ile yayınlanan 4684 sayılı yasanın geçici 4. maddesine göre, yeniden yapılandırma süreci içinde bankalarca kredi alacaklarının tahsili amacıyla açılmış ve açılacak dava ve takipler sonuçlandırılıncaya kadar 492 Sayılı Harçlar Kanunun 2. 23 maddeleri hükümlerinin uygulanmayacağı hükmü getirilmiştir.

Yukarıdaki ilkeler ve yasa hükümleri gözönünde bulundurularak İcra Müdürlüğüne yatırılan para alacaklıya ödenirken bundan tahsil harcı düşülemez. Yatan paranın alacaklıya ödenmesi gerekir. Ancak, tahsil harcının mükellefi borçlu olduğundan İİK.nun 15. maddesi gereğince ayrıca hüküm ve ayrı bir takibe gerek kalmaksızın yapılan takipte tahsil harcı yönünden muhtıra çıkarılmak suretiyle borçluya yöneleceği tabidir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.9.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir