1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/11251 K: 2011/12914 T: 16.12.2011


Mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilerek hüküm fıkrasının infazda sorun çıkaracak biçimde oluşturulması doğru değildir.  

Dava, imar parsel kayıtlarının iptaline dayalı kök parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazların öncesinde tescil dışı alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka birçok parselle birlikte 37-I etap imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan 37-ll etap imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, parsellerden bazılarının yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.

Davacı Hazine eldeki davada çekişmeli taşınmazların kayıtlarının dayanaksız hale geldiğini belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden adına tescilini, olmadığı takdirde zararının tazminini istemiştir.

Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davalı Seyhan belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar yönünden bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural alarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Ne var ki, mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilerek hüküm fıkrasının infazda sorun çıkaracak biçimde oluşturulması doğru değildir.

Öte yandan; birleşen davada yargılama giderleri ve avukatlık ücreti bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi, yargılama masraflarının iptale konu idari işlemi yapan ve böyle dava açılmasına sebebiyet veren belediyeye yüklenmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve dava kabul edildiği halde davacı hazine lehine taşınmazın değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir