1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2001/13932 K: 2002/893 T:28.01.2002


Satıcı kişilerin fiili ve yasal mütekabiliyet esaslarına göre Türkiye’de mal edinip edinemeyeceklerinin tespiti bakımından, intikale esas alınan veraset ilamlarının iptali yönünde hasımlı dava açması için davacı Hazineye önel verilmesi, açılacak davanın sonucunun beklenilmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerekir

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

K: Davacı Hazine, 1-2-3-23 nolu parsellerdeki 1/5 Yorgi payı hariç kalan 4/5 pay maliklerinin firari ve mübadil kişiler olduklarını bildirip, iptal tescil isteğinde bulunmuştur.

Davalılar davanın reddini savunmuşlar, mahkemece tespit maliklerinin Yunan uyruklu oldukları bu nedenle etabli vesikalarının olmadığı, Yunan uyruklu kişilere Ankara Anlaşmasının 12. maddesinin uygulanamayacağı, bu kişilerden satış vaadi sözleşmesi ile satın alan Türk uyruklu davalıların da iyi niyetli oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, Kınalıada’da bulunan çekişmeli taşınmazların 1943 yılında kadastro suretiyle TC. uyruklu Yorgi, uyruğu belirtilmeyen Todori K: ( K: ) , Niko, Kornelyo Firida adlarına 1/5’er pay tescil edildiği, kayıt maliklerinin mirascıları tarafından Beyoğlu 11. noterliğinde düzenlenen 11.9.1991 günlü satış vaadi sozlesmesi ile davalılar Mustafa ve İlyas Yuksel D.’ye satıldıgı, alıcıların İstanbul 4. Aslıye Hukuk mahkemesinde actıkları 1992/41-393 sayılı dava sonunda Yorgi, Koco ve Kornilya paylarının alıcılar adına tesciline karar verildiği Todori ve Niko payları yönünden davanın reddedildiği, kararın infaz edilerek halen 1-2-3 nolu parsellerin 3/10’ar paylarının, 23 nolu parselin de 11/30’ar paylarının davalılar Mustafa ve İlyas Yüksel D., kalan payların da diğer davalılar adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.

İlgili yerlerden verilen cevaplarda satıcı kişilerin Yunan uyruklu oldukları bildirilmiştir. Hal böyle olunca, satıcı kişilerin fiili ve yasal mütekabiliyet esaslarına göre Türkiye’de mal edinip edinemeyeceklerinin tespiti bakımından, intikale esas alınan veraset ilamlarının iptali yönünde hasımlı dava açması için davacı Hazineye önel verilmesi, açılacak davanın sonucunun beklenilmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan husus gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.

SONUÇ: Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK: nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.1.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir