1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1994/4164 K: 1999/4196 T: 23.9.1999


Kamu yararını ilgilendiren genel nitelikte düzenleyici işlem olan imar planına karşı semt sakini (komşuluk) sıfatıyla menfaatin ihlal edildiğinden bahisle iptal davası açılması olanaklı ise de kişisel çıkarları ihlal eden, somut, sübjektif nitelikteki parselasyon işlemine karşı dayanılarak açılan davanın ehliyet yönünden reddi gerekir.

İstemin Özeti: Antalya 2. İdare Mahkemesinin 29.04.1998 günlü, E. 1997/623, K: 1998/391 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi G. Filiz E.A.’ın Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemle kişisel meşru hak ve menfaatinin ihlal edilmediği anlaşılan davacının sübjektif nitelikte düzenleyici bir işlem olan parselasyon işlemine karşı açtığı davanın ehliyet yönünden reddi gerekeceğinden temyize konu idare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Savcı T.K’nın Düşüncesi: Dava, Antalya Merkez Sinan Mahallesinde bulunan 73 ada 27 parsel ve 12536 ada 1, 2 nolu parsellerde düzenleme yapılmasına ilişkin Belediye Encümeni kararının iptali istemi ile açılmış, İdare Mahkemesince dava konusu işlem iptal edilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, düzenleme yapılan parsellerin başka şahıslara ait olduğu ve davacının komşuluk hukukuna dayanarak bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda parselasyon işleminin iptalini istemede meşru ve kişisel bir menfaati bulunmayan davacının, dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

KARAR: Dava, Antalya, Merkez Sinan Mahallesi, 703 ada, 27 ve 12536 ada 1, 2 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dosyanın incelenmesinden, dava konusu parselasyon işleminin imar planı bulunmayan bir alanda yapıldığı anlaşıldığından mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, karar davalı idare ve müdahil vekillerince temyiz edilmiştir.

İptal davaları; kural olarak ilgililerin haklarını ve çıkarlarını korumanın yanında yürütme ve idarenin hukuka uygun davranmasını gerçekleştirmeye yönelik, objektif ve soyut nitelikte bir dava türü olarak teoride genel olarak ifade edilmekle birlikte istisnai olarak uygulamada sübjektif ve somut nitelikte örnekler de içeren idari bir dava türüdür.

İptal davalarının idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olmalarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı idare hukukunun genel esaslarındandır.

Dosyanın incelenmesinden ise, kişisel çıkarları ihlal eden somut, sübjektif nitelikte olan dava konusu parselasyon işlemine karşı, parselasyon yapılan sınırlar içerisinde ayni hakkı bulunmayan davacı tarafından komşuluk hukukuna dayanılarak dava açıldığı anlaşılmaktadır: Bu nedenle dava konusu işlemle herhangi bir hak ve menfaati bulunmadığı anlaşılan davacı tarafından açılan bu davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Diğer taraftan, davacı, uyuşmazlık konusu bölgedeki imar planlarına karşı açtığı iptal davalarının esası hakkında karar verildiğini ileri sürerek parselasyon işlemine karşı açılan davanın da esasının incelenmesi gerekeceğini iddia etmekte ise de, imar planları kamu yararını ilgilendiren genel nitelikte düzenleyici işlemler olduğundan semt sakini ( komşuluk ) sıfatıyla menfaatinin ihlal edildiğinden bahisle dava açma hakkı olan davacının aynı sıfatla sübjektif nitelikteki parselasyon işlemi için kişisel menfaatinin ihlal edildiğinden bahisle dava açma hakkı olduğunu kabule hukuken olanak bulunmamaktadır.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyize konu Antalya 2. İdare Mahkemesinin 29.04.1998 günlü, E. 1997/623, K: 1998/391 sayılı kararının BOZULMASINA, 1.569.400.’er- Lira karar harcının temyiz isteminde bulunanlara iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.09.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir