Davacının sınırdaş parsellerde bulunan taşınmazlarda 3/44 hisse pay sahibi olup taşınmazlarda tam malik değil, sadece paydaş olduğu, ön alım hakkının tarım arazisinin davalıya satıldığı tarihte doğduğu ve kullanılabilir duruma geldiği, tam malik olmayan davacının ön alım hakkını kullanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle Mahkemece davanın, davacının tam malik olmaması nedeniyle aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir
Taraflar arasındaki sınırdaş parsel malikinin ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılmasına aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; sınır komşusu maliki olan müvekkili lehine ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
II. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; 5403 sayılı Kanun’un 8/i maddesindeki 2 nci fıkranın yürürlükten kaldırıldığını, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava konusu taşınmazlara sınırdaş olan taşınmazlarda hisseli malik olduğu, hak düşürücü süre içerisinde eldeki davayı açtığı ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/İ maddesi gereğince davalıya satılan hisseler üzerinde şufa hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar: İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri: 1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; reddedilen 130 ada 2 parselin tarla vasfında olduğunu, bu taşınmaz yönünden de davanın kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek, bu taşınmaz yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının Türk vatandaşı olmadığını, tarımsal faaliyeti bulunmadığını, davacı her ne kadar sınırdaş ise de sınırdaş olarak malik olduğu yerlerin hisseli olduğunu, davanın kabulü hâlinde tarımsal bütünlüğün sağlanamayacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ön alım hakkına konu edilen parsellerin 04.02.2020 tarihinde 3/4 hisse, 01.06.2020 tarihinde 1/8 hisse olarak davalı …’a satıldığı, davacı Duran Ak’ın ise dosyada mevcut tapu kaydına göre bu tarihte komşu 107/2, 108/9, 108/16, 121/24, 130/3, 131/75, 131/85, 104/6 parsellerde bulunan taşınmazlarda 3/44 hisse pay sahibi olup taşınmazlarda tam malik değil, sadece paydaş olduğu, ön alım hakkının tarım arazisinin davalıya satıldığı tarihte doğduğu ve kullanılabilir duruma geldiği, tam malik olmayan davacının ön alım hakkını kullanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle Mahkemece davanın, davacının tam malik olmaması nedeniyle aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, Alaca Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.07.2022 tarih ve 2020/391 Esas, 2022/206 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar: Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri: Davanın açıldığı tarihte sınırdaş ön alım hakkı tanıyan kanun yürürlükte bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 732 ve devamı maddeleri ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 6537 sayılı Kanunla değiştirilen 8/i maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sınırdaş parsel malikine tanınan yasal ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 732 ve devamı maddeleri ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 6537 sayılı Kanunla değiştirilen 8/i maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.