Son Yazılar

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu E: 2024/1 K: 2025/2 T: 16.05.2025

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2018/4044 K: 2021/4082 T: 16.6.2021

Taşınmazı satın alan davalının kira sözleşmesinden haberdar olduğu, bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, resmi senet içeriği ve dosya kapsamıyla da sabittir. Ancak kira sözleşmesinde yer alan önalıma ilişkin düzenlemeden davalı tarafın açıkça tapu kaydından kaynaklanan bir bilgiye sahip olduğu ve kötü niyetli olduğu ispat edilemediğine göre; davanın reddine karar verilmesi gerekir Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2023/218 K: 2025/30 T: 12.2.2025

Satış bedelinin muvazaalı olduğu ileri sürülerek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davada, davalının cevap dilekçesinde şuf'a bedelinin depo edilmesi kaydıyla davayı kabul ettiğini belirttiği, ancak bedelde muvazaa iddiasının reddini savunduğu somut olayda, davalının cevap dilekçesindeki beyanının 6100 sayılı Kanun’un 308. maddesinde düzenlenen davaya son veren taraf işlemlerinden olan davayı kabul olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği, başka bir anlatımla davalının bedelde muvazaa iddiasına itiraz etmesinin davanın sonucunu etkileyecek mahiyette bir itiraz olup olmadığı Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1978/1101 K: 1980/1420 T: 19.03.1980

Henüz kat irtifakı kurulmamış veya kat mülkiyetine geçilmemiş inşa edilmekte olan apartmanda, davacının kendisi gibi, belirli bir daireyi satın aldığını bildiği davalı hakkında ön alım davası açmasının ve 240.000 lira bedelle alınan yeri 35.000,00 TL lira ile ele geçirmek istemesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 1985/4561 K: 1985/5504 T: 25.04.1985

Velayeti altında çocuk bulundurulan kişi velayeti altındaki çocuklarının paylarını istenilen fiyata satmak hakkına sahip olduğu gibi yetkili mercilerden alınacak izinle kendisi de satın almak hakkına sahiptir. Velayeti altındaki çocuklarının payını üçüncü şahsa sattıktan sonra aynı bedelle tekrar kendinin satın almak istemesi şuf'a hakkının kötüye kullanılmasıdır. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1950 K: 2020/853 T: 10.11.2020

Önalım davasına konu payın bulunduğu taşınmazda paydaşlar arasında fiili taksim yapıldıktan sonra, bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, aynı taşınmazda farklı bir bölüm kendisine bırakılan ve satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/5663 K: 2019/4206 T: 9.5.2019

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasında taşınmaz üzerindeki bir bağımsız bölümün satıldığında diğer bağısız bölüm malikinin önalım hakkının olmadığı, 2. fıkrasında ise bir bağımsız bölümün paydaşlarından birinin kendi payını başkasına satması halinde öteki paydaşların önalım hakkını kullanabileceği düzenlenmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrası gereğince taşınmazda pay sahibi olan davacının önalım hakkı bulunmaktadır. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2021/528 K: 2021/1417

Gerek yerel mahkeme, gerekse Bölge Adliye Mahkemesince davalının bu yöndeki savunması dikkate alınarak, davacıların haberdar oldukları ve katıldıkları belirtilen bir ihalede, ihalenin sonucuna göre gerçekleşen taşınmaz pay devrine yönelik önalım davası açmalarının, 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı değerlendirilerek davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 1986/5218 K: 1986/6747 T: 12.05.1986

634 sayılı Kat Mülkiyeti kanununun 8. maddesi uyarınca kat mülkiyeti kurulmuş bir gayrimenkulun bağımsız bölümlerinden birinin veya kat irtifakına bağlanmış arsa payının satılması halinde diğer kat maliklerinin veya irtifak hakkı sahiplerinin şuf'a (öncelikle satın alma) hakkı yoktur. Böylece ayrı ayrı bağımsız bölümlerin malikleri arasında şuf'a hakkının cereyan etmeyeceği belirlenmiştir. Bir bağımsız bölümün birden fazla maliki varsa bunlardan birisinin payının satışı halinde aynı bağımsız bölümün diğer paydaşlarının şufa hakkının cereyan edeceği tabiidir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2004/5776 K: 2004/7578 T: 2.11.2004

Olayda deprem sonucu arsanın tamamen yok olması veya üzerine yapı yapılamayacak hale gelmesi söz konusu olmadığına göre ana taşınmaz üzerinde kurulu kat irtifakının sona erdiğinden bahsedilemez. Kat irtifakı kurulan yerde bağımsız bölümler söz konusu olduğundan 634 sayılı Yasanın 8. madde hükmü uyarınca onalım hakkının kullanılmasına olanak yoktur. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/225 K: 2014/4676 T: 8.4.2014

Somut olayda deprem sonucu arsanın tamamen yok olması veya üzerine yapı yapılamayacak hale gelmesi söz konusu olmadığına göre davalıların pay satın aldıkları tarihlerde taşınmaz üzerinde kurulu kat irtifakının kendiliğinden sona erdiğinden bahsedilemez. Davalıların kat irtifakına bağlanmış arsa payları satın aldıkları tarihler sonrasında kat irtifakının 20.03.2012 tarihinde terkin edilmesi Kat Mülkiyeti Kanununun 8. maddesi hükmü uyarınca davacıya önalım hakkı kullanmasına olanak vermez. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2018/559 K: 2020/261 T: 5.3.2020

Anayapının tamamen harap olması hâlinde kat mülkiyetinin kendiliğinden sona ereceği dikkate alındığında anılan kayıtlara değer verilemeyeceği, anayapının harap olması ile beraber arsa payı üzerindeki paylı mülkiyetin devam edeceği kuşkusuzdur. Bu itibarla, kat mülkiyetinin kendiliğinden sona erdiği ve arsa payı üzerindeki paylı mülkiyetin devam ettiği anlaşıldığından, taşınmazdaki paydaşlardan birinin payını üçüncü bir kişiye satması hâlinde diğer paydaşların ön alım haklarını kullanabileceği gözetilerek, bu yönde araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereklidir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2022/3691 K: 2022/6951 T: 16.11.2022

Dava konusu taşınmaz üzerindeki kat mülkiyetinin kendiliğinden sona erdiği ve arsa payı üzerindeki paylı mülkiyetin devam ettiği anlaşıldığından, taşınmazdaki paydaşlardan birinin payını üçüncü bir kişiye satması hâlinde 4721 sayılı TMK'nın 732. maddesi gereğince diğer paydaşların ön alım haklarını kullanabileceği gözetilerek, bu yönde araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereklidir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2004/2890 K: 2004/3399 T: 03.05.2004

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 47. maddesinin açık hükmü karşısında ana yapının tamamının harap olması durumunda kat mülkiyetinin kendiliğinden kalkacağı, tapuda işlemlerin tamamlanmamasının kat mülkiyetinin devam edeceği anlamına gelmeyeceği, arsa payları oranında maliklerin paylı mülkiyet şeklinde malik olacakları, bu nedenle paylı mülkiyete konu taşınmazda Medeni Kanun hükümlerine göre önalım hakkının cereyan edeceği açıktır. Devamını Oku

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı E: 1954/27 K: 1955/3 T: 09.03.1955

İhtiyari müzayede ile satışa çıkarılan bir gayrimenkulün şayi hissesini satın almak için o gayrimenkulün şayi hissedarının müzayedeye iştirak ederek pey sürmesi ve bilahare müzayededen çekilmesi şufa hakkından feragati tazammun etmeyip bu hissedarın şayi hisseyi müzayede neticesinde yapılan ihale ile satın alan üçüncü şahsa karşı şufa hakkını kullanabileceği Devamını Oku

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı E: 1938/17 K: 1939/57 T: 29.11.1939

Artırma ve Eksiltme Kanununa göre yapılan gayrimenkul satışları sırf ihtiyarî satışlardan olmakla beraber 571 nci maddenin hükmü haricinde cereyan eder. Bunların ihtiyarî satış mahiyetlerinden dolayı Kanunu Medeninin 658 ve 659 ncu maddelerinde yazılı şüf’a hükümlerine tabi olduğunda şüphe yoktur. Mezkur maddelerdeki akdi ve kanunî şüf’a baklan satışın öğrenildiği tarihten itibaren bir ay içinde kullanılabilir. Satıştan önce istimal edilmelerine lüzum ve imkan yoktur. İcra Kanununa tevfik edilmeyen ihtiyarî artırmaların hepsi hakkında şüf’anın umumî hükümleri ayniyle cereyan eder. Devamını Oku

Yargıtay Büyük Genel Kurulu E: 1951/1 K: 1951/6 T: 26.12.1951

Medeni Kanunun 658 inci maddesinin son fıkrasındaki bir aylık müddet gibi, on yıllık müddetin de kanuni şufaya tatbiki gerektiğine ve on yıllık müddetin kanuni şufaya tatbikinde başlangıcın meşfuun satışı tarihi olması iktiza ettiğine, kanuni şufa hakkının kullanılmasından önce Borçlar Kanununun 125 inci maddesinin tatbiki bahis mevzuu olmayıp zamanaşımının hakkın kullanılması neticesinde tahassül eden ve mülkiyetin devrini istemekten ibaret bulunan şahsi mutalebe hakkı bakımından bahis mevzuu olduğuna dair Devamını Oku

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2016/28894 K: 2018/2496 T: 14.3.2018

TMK'nun 733/1. maddesine göre; cebri artırmayla satışlarda ön alım hakkı kullanılamaz. Somut olayda, önalım davası ortaklığın giderilmesine dair kararın kesinleşmesinden sonra açılmış olup, anılan davada henüz tapuda iptal ve tescile dair herhangi bir hüküm verilmediğinden ve dolayısıyla önalım hakkı cebri icrayı engellemeyeceğinden, mahkemece satış işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesi yerinde değildir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/14805 K: 2017/6851 T: 26.9.2017

Hüküm sonucunda davacı adına tesciline karar verilen payın miktarı açık ve infaza elverişli şekilde gösterilmemiştir. Ayrıca, depo edilen bedelden ödenmesi gereken önalım bedeli ve tapu masraflarının miktarı belirtilerek davalı adına ödenmesine karar verilmesi gerekirken miktar belirtilmeden hüküm kurulmuştur. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/6136 K: 2016/10817 T: 22.12.2016

Önalım davasının davalısı önalım hakkına dair taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, TMK'nın 732. maddesiyle bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına dair bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Devamını Oku