Son Yazılar

Danıştay İDDK E: 2017/2290 K: 2017/3142 T: 18.10.2017

Teknik rapor ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) görüşü doğrultusunda, dava konusu işlemle alanın "riskli alan" olarak ilan edildiğinin anlaşıldığı; bu durumda, 6306 sayılı Yasa'nın Ek-1.maddesinde belirtilen şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatine ulaşıldığından, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi kamu hizmetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, 6306 sayılı Yasa'nın 2. ve ek 1. maddelerine göre riskli alan ilan edilmesine ilişkin 30/05/2016 tarih ve 2016/8860 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında hukuka aykırılık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/4026 K: 2021/7530 T: 01.06.2021

Mevzuat hükümleri ve Anayasa Mahkemesi kararının birlikte değerlendirilmesinden, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde parselasyon işlemi tesis etme hususunda belediye encümenin genel yetkili olduğu, kanunun açıkça yetkilendirdiği özel durumlarda istisnai olarak Bakanlığın parselasyon yapabileceği ayrıca riskli olmayan yapıların da riskli yapılar ile birlikte uygulamaya alınması durumunun ölçülük ilkesine aykırılık oluşturacağı sonucuna ulaşılmıştır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2016/4201 K: 2016/9351 T: 23.12.2016

Acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, riskli alan ilanı doğrultusunda bölgenin sağlıklı yapılaşmasının, taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının ivedilikle aslına uygun olarak tamamlanmasının sağlanmasının hedeflendiği, alanın bütünlüğü de göz önünde bulundurularak kullanılmaz halde bulunan bölgenin kent çeperinde çöküntü alanı oluşumunun önlenmesi, imar ıslahının bir an önce yapılabilmesi için acele kamulaştırma kararının alındığı sonucuna varıldığından dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2016/5834 K: 2017/5916 T: 14.07.2017

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanununda belirtildiği üzere öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi, taşınmazların malikleri tarafından değerlendirilmesinin esas alınması, Kanunda belirtilen uygulamaların Bakanlıkça yerine getirilmesi, ancak üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın malikleri üçte iki çoğunluğu sağlayamazsa acele kamulaştırma yoluna gidilmesi gerekirken anılan hususlar gözetilmeksizin riskli alana ilişkin Bakanlar Kurulu kararı üzerine dava konusu taşınmazın acele kamulaştırılması yolunda tesis edilen Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu E: 2020/570 K: 2021/374 T: 24.03.2021

Dönüşüm uygulamaları sonrasında inşa edilen yeni yapıların hak sahibi maliklerle müteahhitler tarafından üçüncü kişilere satışına ilişkin ön ödemeli konut satış sözleşmelerine veya gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine damga vergisi ve harç istisnası uygulanması gerekmektedir. Dava, Gelir İdaresi Başkanlığının … tarih ve… Devamını Oku

Danıştay 9. Dairesi E: 2020/6224 K: 2021/2347 T: 31.03.2021

Olayda; dava konusu tapu harcının, riskli yapı niteliği taşıyan taşınmazların yıkılarak 6306 sayılı Kanun kapsamında yeniden inşası sonrasında oluşan bağımsız bölümün ilk satışına ilişkin olduğu, kentsel dönüşüm uygulamasının, 6306 sayılı Kanun’un amacını gerçekleştirmeye yönelik olduğu, uygulama sonrasında inşa edilen konutların üçüncü kişilere ilk satış işlemlerinin de bu Kanun kapsamında değerlendirilmesi suretiyle, anılan Kanun’un 7. maddesinin 9. fıkrası uyarınca vergi ve harçtan istisna olduğu sonucuna varılmıştır. Devamını Oku

Danıştay 9. Dairesi E: 2020/5969 K: 2021/2353 T: 31.03.2021

Olayda; dava konusu tapu harcının, riskli yapı niteliği taşıyan taşınmazların yıkılarak 6306 sayılı Kanun kapsamında yeniden inşası sonrasında oluşan bağımsız bölümün ilk satışına ilişkin olduğu, kentsel dönüşüm uygulamasının, 6306 sayılı Kanun’un amacını gerçekleştirmeye yönelik olduğu, uygulama sonrasında inşa edilen konutların üçüncü kişilere ilk satış işlemlerinin de bu Kanun kapsamında değerlendirilmesi suretiyle, anılan Kanun’un 7. maddesinin 9. fıkrası uyarınca vergi ve harçtan istisna olduğu sonucuna varılmıştır. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2021/1885 K: 2021/1531 T: 22.09.2021

Bu durumda; 6306 sayılı Kanun'un ek-1. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde aranan, belirlenen alanın en az %65'inin imar mevzuatına aykırı yapılardan oluşma şartının, uyuşmazlık konusu teklif riskli alan açısından %87,9 oranıyla gerçekleştiği anlaşıldığından, dava konusu Cumhurbaşkanı kararının, mülkiyeti davacıya ait taşınmaza yönelik kısmında hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki Daire kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/17559 K: 2021/11060 T: 07.10.2021

6306 sayılı Kanun ile başlayan riskli yapı tespiti, yıkım ve yeniden inşa sürecindeki tüm uygulama işlemlerinin 6306 sayılı Kanunda belirlenen usuller çerçevesinde yürütülmesi gerekirken, sürecin 6306 sayılı Kanunda düzenlenmeyen ortaklığın giderilmesi davası ile çözümlenmesine yönelik düzenlemenin, ortaklığın giderilmesi davası açmayan diğer maliklerin mülkiyet hakkının sınırlanması neticesini doğuracağı ve Anayasanın 35. maddesi uyarınca Yönetmelik ile bu şekilde bir düzenleme yapılması hukuken mümkün bulunmadığından, dava konusu Yönetmelik değişikliğinde bu yönden de hukuka uyarlık görülmemektedir. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2022/155 K: 2022/1786 T: 16.05.2022

“Malikler, riskli yapının yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazda ortaklığın giderilmesi için Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre dava açabilirler. Ancak, ortaklığın giderilmesi için dava açılmış olması, Kanun kapsamında hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınmasına ve bu karara göre işlem yapılmasına engel teşkil etmez.” hükmü uygulamada belirsizliklere sebebiyet verebilecek nitelikte, maliklere ortaklığın giderilmesi konusunda yeni bir hak verir mahiyette ve 6306 sayılı Kanun kapsamındaki uygulamalarda Türk Medeni Kanunu hükümlerinin dışında değerlendirme yapılmasını gerektirecek şekilde yorumlanmaya açık olduğundan, düzenlemede bu yönden hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu E: 2022/2 K: 2022/7 T: 18.05.2022

6306 sayılı Kanun'un 7. maddesinin (9) numaralı fıkrasında, Kanun kapsamında yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalara ilişkin hiç bir sınırlama getirilmeden geniş bir istisna tanınmış olup Yönetmeliği’nin 16. maddesinin (9) numaralı fıkrasına 25/07/2014 tarihinde eklenen (ç) bendinde yer alan düzenleme ile de dönüşüm uygulamaları sonrasında meydana gelen yeni yapıların ilk satışı, devri ve tescili işlemlerinin de istisna kapsamında olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu durumda, dönüşüm uygulamaları sonrasında inşa edilen yeni yapıların hak sahibi maliklerle müteahhitler tarafından üçüncü kişilere satışında harç istisnası uygulanması gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay 9. Dairesi E: 2022/1577 K: 2023/4127 T: 30.10.2023

6306 sayılı Kanun'un 7/9. maddesi uyarınca 10/12/2018 tarihinden İtibarın geçerli olan değişiklik sonrası dönemler için, riskli yapı malikleri tarafından üçüncü kişilere ilk satış işlemlerine ilişkin olarak malik adına tahakkuk eden tapu harcının Kanun’un açık lafzı ve gerekçesi karşısında istisna hükümleri kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Anılan maddede tanınan istisnanın kapsamının yorum yoluyla genişletilmesi hem Kanun koyucunun amacına, hem de Anayasa’nın 73.maddesinde yer bulan “verginin kanuniliği" ilkesine ters düşecek olup vergilendirme alanında belirsizlik ve keyfiliğe yol açacaktır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/849 K: 2024/185 T: 11.01.2024

Kanun hükmü bir arada değerlendirildiğinde, istisna getirilirken kriter olarak benimsenen inşaat alanına, otopark alanlarının dahil olmadığı, bina inşaat harcı matrahında da dikkate alınmadığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanı için getirilen istisna kapsamında, bu alanın hesabında yer almayan, harcın matrahına konu olmayan otopark alanlarına yönelik olarak parselinde karşılanmaması durumunda alınması gerekli otopark bedelinin, Kanun'la belirlenen istisnalar arasında kabul edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2023/1430 K: 2024/986 T: 15.02.2024

Rezerv yapı alanlarında, Kanunun amacı çerçevesinde fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek ve Kanunda öngörülen amaçlar çerçevesinde kullanılmak üzere riskli alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapılarda ikamet edenlerin nakledileceği rezerv konut ve işyerleri veya gelir ve hasılat getirecek her türlü uygulamanın yapılabileceği ve bu alanların yeni yerleşim alanı olarak kullanılabileceği düzenlenmiştir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2023/6445 K: 2024/984 T: 15.02.2024

7471 sayılı Kanunla rezerv yapı alanı tanımında yer alan “yeni yerleşim alanı olarak” ibaresi madde metninden çıkarıldığı, dava konusu parselin rezerv yapı alanının parsel maliklerinin istemi üzerine ilan edildiği, rezerv yapı alanı ilanının Kanunun amacı çerçevesinde fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama alanı oluşturma amacı taşıdığı sonucuna varılmıştır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2023/1709 K: 2024/985 T: 15.02.2024

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği uyarınca gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince Bakanlıktan rezerv yapı alanı belirlenmesi talebinde bulunulabileceği, gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince rezerv yapı alanı belirlenmesi talebinde bulunulabilmesi için bu talebin, talebe konu taşınmazların maliklerinin tamamının muvafakati ile yapılması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Daire E: 2012/9794 K: 2014/2158 T: 13.2.2014

İdarenin işlem ve eylemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu, işleme konu sundurmanın, davalı idarenin hukuka aykırılığı yargılama sonucu ortaya çıkan işlemi nedeniyle davacı tarafından yıkıldığı/söküldüğü, bu nedenle idarenin hukuka aykırı işlemi sonucu ortaya çıkan zararı tazmin yükümlüğü altında bulunduğu, hatalı olarak yapılan yıkımdan dolayı uğranılan zararın tazmini gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2016/3471 K: 2017/1825 T: 14.3.2017

Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 04.06.2013 tarihli, E:2013/465, K:2013/892 Sayılı kararı dahil yerleşmiş görüşüne göre, idarenin davaya konu taşınmazlara kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazmini istemiyle açılan davalarda, idarece fiili olarak el atılan taşınmazlar bakımından, davanın haksız fiillere dair özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde; fiili olarak el atılmayan taşınmaz bakımından ise, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazmini kapsamında ve 2577 Sayılı Kanun uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2012/907 K: 2014/5179 T: 6.5.2014

Pergola ve benzerlerinin yapımının ruhsata, tabi olmadığı, ancak bu nitelikteki imalatların ruhsata tabi olmadığının kabul edilebilmesi için; genel olarak İmar Kanunu'nda düzenlenen, yapı tanımı kapsamında inşa edilmemiş olması, dolayısıyla kapalı alan oluşturmayacak şekilde, güneş ve yağmurdan korunma amacına yönelik olarak ve taşıyıcı unsuru etkilemeyecek, çekme mesafelerine tecavüz etmeyecek şekilde, hafif yapı malzemeleri ile yapılmış olması gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2015/1834 K: 2016/648 T: 3.3.2016

Yapının sahibi ibaresiyle, yukarda sayılan inşai faaliyetleri gerçekleştiren kişiler ifade edilmektedir. Başka bir deyişle “yapının sahibi” ibaresinden ister yapının mülkiyetine sahip kişiler isterse kiracı, yapı malikinin yakını, intifa hakkı sahibi gibi üçüncü kişiler olsun inşai faaliyeti yapan kişiler anlaşılmaktadır. Danıştay'ın istikrar kazanan içtihatlarında da yapının sahibi ibaresinden, mevzuata aykırı yapıyı inşa eden kişinin anlaşılacağı belirtilmiş olup, uygulamada idarelerce gerekli araştırma yapılarak mevzuata aykırı inşai faaliyeti yapan kişi tespit edilmeksizin doğrudan yapının mülkiyet sahibine para cezası verilmesi, Kanun'un amacı ve anlamı ile bağdaşmayan bir sonuç doğurur." Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2011/10527 K: 2011/312 T. 29.6.2011

Olayda; dava konusu işlemin Kıyı Kanunu ile uygulama yönetmeliği ve 3194 sayılı yasaya göre tesis edildiği, idari yaptırım kararında para cezası uygulanacağının belirtilmesinin yanında dava konusu taşınmazdaki engellerin beş gün içinde kaldırılması gerektiği aksi takdirde Limonlu Belediyesince kamu gücü kullanılarak kaldırılacağının belirtildiği yani "idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren karar"ın da verildiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın çözümü, idari yargının görev alanına girdiğinden, Mahkemece uyuşmazlığın esasına girilerek karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2012/4890 K: 2013/1996 T. 21.3.2013

İmar Kanunu’nda da idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği, ancak; idari para cezasına konu yapı ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın yapı tatil tutanağı ile belirlenmesi üzerine verildiği anlaşıldığından; idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği, idari yargı düzeninde ise, yargılama usulü olarak, İdari Yargılama Usulünün uygulanması, 2577 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasının amir hükmünün gereği olup, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda ise; belli parasal miktarın altındaki uyuşmazlıklar hakkında idare mahkemesince verilen kararların kesin olduğuna ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2014/3563 K: 2017/1066 T: 16.2.2017

Davacı tarafından iptali istenilen işlemin hangi hususlardan hukuka aykırı olduğu ve hangi kanun maddesinin ihlal edildiği ortaya konulmasa da İdare Mahkemesince bu hususların resen araştırılması gerektiği gibi davacı tarafından davaya konu parselasyon planının dayanağı olarak gösterilen imar planlarının da bulunduğu yere dair olup olmadığının araştırılarak asıl dayanak imar planlarının ortaya konulması gerekmektedir. Devamını Oku