Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2016/524 K: 2017/9222 T: 7.6.2017
Taraflar arasındaki 0satış vaadi sözleşmesi haricen düzenlenmiştir. TMK 706, TBK 237, TK 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince gayrimenkul mülkiyetinin nakline dair sözleşmeler resmi şekilde yapılmadıkça geçersiz olup, hukuken alıcıya her hangi bir hak bahşetmez. Bu nedenle,…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/17-224 K: 2013/1478 T: 23.10.2013
Somut olayda, taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi haricen düzenlenmiştir. TMK 706, TBK 237 (TK 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince gayrimenkul mülkiyetinin nakline dair sözleşmeler resmi şekilde yapılmadıkça geçersiz olup, hukuken alıcıya her hangi bir hak bahşetmez.…
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2010/14600 K: 2010/27687 T: 25.11.2010
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz. Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi 5 (beş) yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/1164 K: 2015/2654
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/3212 K: 2016/5499 T: 4.5.2016
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/6890 K: 2018/747 T: 5.2.2018
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2011/6312 K: 2011/7489 T: 8.6.2011
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedelin tamamının ödenmiş olması gerekir. Bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.07.2004…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/1410 K: 2015/4749 T: 28.4.2015
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. Bu durumda mahkemece, dava konusu edilen ve…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2008/3661 K: 2008/4795 T: 8.4.2008
Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı mülkiyet aktarımı istemidir. Kural olarak geçersiz olmadıkça veya sözleşme feshedilmedikçe yarışan şahsi haklardan önceki tarihli olanına değer tanınır. Burada satış işleminin yüklenici tarafından üçüncü kişilerden birine veya bir kaçına resmi biçimde (noterde satış vaadi sözleşmesi…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2011/6337 K: 2011/7613 T: 9.6.2011
Satış vaadi sözleşmelerinin Tapu Kanununun 26. maddesi uyarınca tapu kütüğüne şerh edilme olanağı vardır. Sözleşmenin şerh edilmesi ancak taşınmazın şerhten sonraki malikleri üzerinde etkisini gösterir. Aynı taşınmazın değişik kişilere satışının vaadi halinde, kadim tarihli yani önceki tarihli olanına değer verilmelidir.…
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/8243 K: 2013/12094 T: 24.9.2013
Malikin satış vaadi sözleşmesine konu yaptığı taşınmazla ilgili olarak sonradan bir başka kişiye satış vaadinde bulunması mümkündür. Böyle durumlarda şahsi hakların yarışması söz konusudur. Kural olarak da sözleşme geçersiz olmadıkça veya feshedilmedikçe yarışan şahsi haklarda kadimlik ilkesi geçerli olduğundan önceki…
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2013/20865 K: 2014/5278 T: 26.2.2014
Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin avukatlık ücreti karşılığı düzenlendiği ve bu sözleşmenin de Avukatlık Kanunu'nun 164/3 maddesinde belirtilen hasılı davaya iştirak yasağına aykırı ve geçersiz olduğu dosya kapsamı ile sabittir. O halde mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekir…
Tüm Yönleriyle Etkin Pişmanlık
Etkin Pişmanlık Nedir? Türk Ceza Kanunu’nun benimsediği suç teorisi uyarınca, suçun kanuni tanımında yer alan unsurların gerçekleşmesiyle ortaya cezalandırmaya layık bir haksızlık çıkmakta, kusuru kaldıran bir sebebin de bulunmaması hâlinde fail hakkında bir cezaya hükmolunmaktadır. İşledikleri suç nedeniyle kişilerin cezalandırılması…
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/6414 K: 2000/106 T: 17.1.2000
Parselasyon işleminde kişilerin düzenlemeye giren parselleri ile düzenleme sonrası tahsis edilen parselleri arasında değer farkı bulunması durumunda, parselasyon işlemlerinin yasa ve yönetmeliklere aykırılığı öne sürülerek iptalinin istenilmesi gerekmektedir. Söz konusu değer farkı bir iptal nedenidir ve tazminat hukuku kapsamında değildir.…
Danıştay 6. Dairesi E: 1999/1445 K: 2000/91 T: 17.1.2000
Üzerinde yapı bulunan taşınmazların parselasyon işlemine tabi tutulması halinde bu parsellerin yol, meydan, otopark ve yeşil alan gibi yerlere giren kısımlarının ve bitişiğinde düzgün imar parseli oluşturmak için bahçesinden gerekli miktar düzenleme ortaklık payı olarak alınabileceğinden, dava konusu parselden belirtilen…
Danıştay 6. Dairesi E: 1999/1215 K: 2000/1847 T: 4.4.2000
Parselasyon işleminin amacı imar planı ile yörenin konut, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarının belirlenmesinden sonra bu ihtiyaçların hayata geçirilmesini sağlamaktır. Bu işlemler bir kez yapıldıktan ve yörenin ihtiyaçları giderildikten sonra gelişmeler sonucunda imar planı değişikliği ile yeni ihtiyaçlar ortaya çıkmadıkça…
Danıştay 6. Dairesi E: 2001/6013 K: 2002/6006 T: 16.12.2002
Dava konusu parselasyon işleminde eşit oranda düzenleme ortaklık payı alınmadığı, imar planı gereği kapanan yollardan ihdas suretiyle oluşan taşınmazların düzenleme ortaklık payından karşılanan yerlere tahsisi gerekirken belediye adına tescil edilerek fazla düzenleme ortaklık payı alınmasına neden olunduğu, Uygulama Yönetmeliğinin 12.maddesi…
Danıştay 6. Dairesi E: 2001/2999 K: 2003/1045 T: 19.2.2003
Parselasyon işlemi imar planında okul alanı olarak ayrılan ve bu amaçlı kullanımı devam eden taşınmazda değer artışı yaratmayacağından, düzenleme ortaklık payı alınamaz. İstemin Özeti: Malatya İdare Mahkemesinin 20.12.2000 günlü E: 2000/359 K: 2000/1371 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu…
Danıştay 6. Dairesi E: 2002/6584 K: 2004/2274 T: 14.4.2004
İmar planında gösterilen spor alanının semt spor alanı olması halinde düzenleme ortaklık payından karşılanması, bölgesel bir spor alanı ve tüm kente hizmet verecek bir kamu tesis alanı olması halinde ise kamu ortaklık payı ile oluşturulması gerektiği sonucuna ulaşıldığından, spor alanının…
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/493 K: 2004/3850 T: 16.6.2004
İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, cami ve karakol gibi umumi hizmetler için düzenleme ortaklık payı alınabilecek olması karşısında yol veya yeşil alan için yapılan terkin amacının…
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/1082 K: 2006/953 T: 8.3.2006
Belediye encümeni kararıyla yapılan parselasyon işleminin yargı kararıyla iptal edilmesinden sonra ilk kadastral parsele (kök parsele) dönülmesi ve yargı kararının gerekçesi dikkate alınarak yeniden parselasyon işlemi yapılması gerekirken iptal edilerek hukuk aleminden kalkmış olan imar parselleri üzerinden yeniden parselasyon yapılmasında…
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/8126 K: 2007/841 T: 13.2.2007
Rekreasyon alanında, yeşil alan yanında lokanta, gazino Kahvehane gibi taşınmazların yapılabileceği, bu alanın düzenleme ortaklık payından karşılanacak alan olarak kabul edilmesi olanağı bulunmamaktadır. İstemin Özeti: İzmir 1. İdare Mahkemesinin 22.9.2004 günlü E:2003/1510 K:2004/1003 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu…
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1982 K: 2007/5267 T: 28.9.2007
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinin tapuda kayıtlı taşınmazlarla ilgili olması ve tapu maliklerini ilgilendirmesi nedeniyle, ancak mülkiyet sahibi olanların dava açabileceği Tapu ile ilişkisi olmayanların, parselasyon işlemini dava konusu edemeyecekleri hakkında. İstemin Özeti: Trabzon İdare…
Danıştay 6. Dairesi E: 2006/991 K: 2008/968 T: 15.2.2008
İmar planı değişikliği suretiyle, yeni bir düzenleme yapılmasını gerektirecek bir neden ortaya konulmaksızın, aynı bölgede üçüncü kez imar uygulaması yapılmasında, hukuka uygunluk bulunmamaktadır. İstemin Özeti: samsun İdare Mahkemesinin 10.11.2005 günlü E:2004/1355 K:2005/1936 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri…