Son Yazılar

Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu E: 2002/2 K: 2002/5 T: 14.11.2002

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun Koruma Amaçlı İmar Planıyla ilgili olarak verdiği 4974 sayılı karar ile 5042 sayılı kararın iptali istemiyle açılan davalarda, Zonguldak İdare Mahkemesince, dava konusu işlemlerde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen iki kararın temyizen incelenmesi sonucunda Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararlar arasındaki aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesine yer yoktur. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1999/1375 K: 2000/706 T: 09.02.2000

İmar plânında genel kullanıma ayrılmış yerlerde yapılan gecekonduların 2981 sayılı yasa uyarınca korunamayacakları, imar plânında ayrıldığı amaç doğrultusunda bulunduğu yerde korunamayacağından başka bir yer gösterilmek ve enkaz bedeli ödenmek suretiyle gecekondunun tahliye ve tasfiyesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/7510 K: 2000/88 T: 17.01.2000

Tescilli türbe binası bulunan parsellerin yol, meydan, otopark ve yeşil saha gibi yerlere giren kısımları ile bitişiğinde düzgün imar parseli teşkil etmek için bahçelerinden gerekli miktar ifraz edilerek düzenleme ortaklık payı olarak alınır. Alınacak miktar düzenleme ortaklık payından fazla ise kamulaştırma ile alınabilir Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/1325 K: 1993/832T: 05.03.1993

Davacıya parselasyon sonucu büyük olan kadastral parselinden daha fazla alanlı müstakil imar parseli verilerek bu şekilde yapılaşma hakkının arttırılması ve kalan kısmı için de teknik zorunluluk nedeniyle başka parsellerden hisselendirilmesi hususları gözetilmeden mahkeme bilirkişi raporuna dayanılarak işlemin iptaline karar verilmesi yanlıştır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/2922 K: 2003/5324 T: 20.09.2001

Davacılara ait taşınmazlar; yapı yapılamayacak olan kıyı ve sahil şeridinin ilk 50 metrelik bölümünde kaldığından ve parselasyon paftasında da buradaki taşınmazlar park olarak gösterildiğinden Eski yerinin daha değerli olması mümkün olmayıp, bulunduğu yer dışında imar parseli verilmesi mevzuata uygundur. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/1233 K: 1999/1112 T: 24.02.1999

3194 sayılı Yasanın 18 inci maddesine göre yapılan parselasyon işleminde hisselerin ferdileştirilmesinin mümkün olmamasına karşın, 2981 sayılı Yasanın EK: 1 madde koşullarının dava konusu olayda mevcut olmadığı halde, hisselerin ferdileştirilmesi amacıyla 2981 sayılı Yasanın EK: 1 maddesinin uygulanması mevzuata aykırıdır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1990/2974 K: 1992/2171 14.05.1992

İfraz sonucu üzerinde imar affı kapsamına giren bir yapı bulunan parselin, yapının sahibine müstakilen tahsis edilmesinde mevzuata aykırılıktan söz edilemeyeceğinden, işlemin dayanağını oluşturan yasa kuralının yanlış yorumu ile iptal kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2003/87 K: 2005/196 T: 31/03/2005

8.5.2003 günlü, 25102 sayılı resmi gazete'de yayımlanan 4856 sayılı çevre ve orman bakanlığı teşkilat ve görevleri hakkında kanunun geçici 6. Maddesi uyarınca 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planları ve bunlara ait değişikliklerle ilgili olarak 8.5.2003 tarihinden önce onaylanmak üzere bayındırlık ve iskan bakanlığına intikal ettirilmiş bulunan planlarla ilgili iş ve işlemlerin, bayındırlık ve iskan bakanlığınca tamamlanarak onaylayacağı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/131 K: 2003/2312 T: 17/04/2003

Birinci derece doğal sit alanı olarak ilan edilen taşınmazın tescil tarihinden günümüze kadar geçen sürede değişen hangi nedenlerle bu özelliğini yitirdiğine ilişkin bir gerekçeye yer verilmeden kesinleşen yargı kararının hukuki sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar verilemeyeceği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1999/3060 K: 2000/2707 T: 09/05/2000

Liman yapımı için yapılan ve 3621 sayılı kıyı kanununun 7. Maddesi uyarınca bayındırlık ve iskan bakanlığınca onaylanan dolgu alanı uygulama imar planında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı ve dolgu suretiyle kazanılan taşınmazın liman şirketine tahsisinin mevzuata uygun olduğu Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/1652 K: 2003/3386 T: 29/05/2003

Deniz, göl ve akarsulardan doldurma ve kurutma yoluyla elde edilen arazilerin sit alanı olarak belirlenemeyeceği, bölgeye özel ve potansiyel bir değer olan dragos tepesinin kentin silüetine pozitif etki yaptığı, 1.derece doğal sit alanı olarak korunmasının zorunlu olduğu, bu alanın güney batısındaki yapılanmış alana ilişkin 3.derece sit kararının ise yapılaşmış olmasına göre değil, sit ilanı kriterlerine göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/6451 K: 2003/3684 T: 13/06/2003

Davanın konusunu, denizden dolgu suretiyle elde edilen ve mülkiyeti hazine adına kayıtlı taşınmazların irtifak hakkı kurulması suretiyle tahsisine ilişkin işlem oluşturulduğundan tahsis edilen taşınmazın kullanımından kaynaklanan olumsuzluklar nedeniyle, mevzuatta öngörülen şekilde yapılan tahsis işleminin iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2007/4056 K: 2009/3367

Boğaziçi etkilenme bölgesinin, metropoliten kentsel gelişmeden, Boğaziçi alanına geçiş bölgesi olarak sayılan Ortaköy vadisinin, metropoliten kentsel alan ile buluştuğu taç noktasında ki tampon bölgede yer alan, Boğaziçi alanına ait özellikleri taşıması ve vadi yeşil alanlar bütünselliğinin ve coğrafi ve doğal yapı sürekliliğinin korunması gereken bir alanda, yukarıda belirtilen nitelikte ve yoğunlukta yapılaşma koşulları öngörülmesinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına da uygunluk bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1996/3616 K: 1997/2366 T: 20/05/1997

2863 sayılı Yasanın 57. maddesinin 2. fıkrasında belediyelerin koruma kurullarının kararlarına uymak zorunda oldukları kurala bağlandığından ve koruma kurulu kararının iptali istemiyle de dava açılmadığından, bu karar uyarınca yapılan imar planı değişikliği işleminde mevzuata aykırılık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/2 K: 2005/5491 T: 15/11/2005

Uyuşmazlık konusu tadilatların mülk sahibi olan davacının muvafakati olmaksızın kiracı tarafından yapıldığı anlaşıldığından, bu tadilatlar nedeniyle taşınmaz maliki olan davacı adına para cezası verilmesine ilişkin işlemde cezaların şahsiliği ilkesi gözönünde bulundurulduğunda mevzuata uyarlık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003 1196 K: 2004 4987 T: 18/10/2004

Yapının mülk sahibi tarafından yapılmayan ruhsatsız tadilatlar için noter kanalıyla mülk sahibince kiracılara ihtarname çekildiği ve kira sözleşmesinde kiralayanın muvafakatı olmadan tadilat yapılamayacağı, yapılacak tadilatlarında mevzuata uygulanarak yapılmasının esas olduğunun belirtildiği dikkate alındığında, cezaların şahsiliği ilkesi gereği kiracının yaptığı ruhsatsız tadilatlar nedeniyle 3194 sayılı imar kanununun 42. Maddesi uyarınca yapının mülk sahibine para cezası verilemeyeceği Devamını Oku