İstatistikler
5541
Yazılar
0
Yorumlar
23595
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Danıştay 10. Dairesi E: 2009/374 K: 2013/8792 T: 9.12.2013
2886 sayılı Yasanın 75. maddesine göre, fuzuli şagilden ecrimisil istenebilmesi için Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek veya tüzel kişiler tarafından herhangi bir hukuki ilişki olmaksızın işgal edilmiş olması gerekmektedir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2013/5072 T: 19.3.2014
Dava konusu Bakanlar Kurulu kararı incelendiğinde, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin ortaya konulmadığı, acelelik halinin, üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasını gerektiren hallerin açıklanmadığı görülmektedir. Her ne kadar, dosyada yer alan belgelerden Termik santrali kapsamında yapılacak çalışmalar için acele kamulaştırma kararı alındığı anlaşılmakta ise de, acele kamulaştırmaya ilişkin olarak yukarıda açıklanan özel ve istisnai koşullar bulunmadan ve idarece ortaya konulmadan, salt belirtilen nedenle acele kamulaştırma yapılması hukuken olanaklı değildir. Devamını Oku
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/7092 K: 2002/8738,T: 26.9.2002
Ana taşınmazın mimari projesinde asansörün öngörüldüğü ve yerinin de ayrıldığı, ancak ana yapının inşası sırasında yapılmadığı anlaşılmaktadır. Böyle bir asansörün sonradan inşası Kat Mülkiyeti Yasasının 42. maddesi kapsamında mütalaa edilemez. Çünkü anılan madde, ana taşınmazın ortak yerlerinde -fakat projede öngörülmeyen- yenilik ve ilaveleri kapsamaktadır. Asansör, ana yapıdaki kat sayısına göre İmar Yönetmeliği uyarınca zorunlu değil ise de, inşası onaylı projede öngörülmüş ve bu bağlamda yeri de gösterilmiştir. O halde bağımsız bölüm maliklerinden her biri, mimari projenin olduğu gibi uygulanmasını isteme hakkına sahip olup, projede yer alan bu tesisin yapılmış olması durumunda da yapım giderlerine katılmak ve payına düşeni ödemekle yükümlüdür. Devamını Oku
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2008/4122 K: 2008/5028,T: 28.4.2008
Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu kararlarının iptali ile mimari projede var olan asansörün yaptırılması istenilmiştir. Mimari projede var olan asansör teşkilatının yapılmamış olması da gözetilerek bu eksikliğin giderilmesini isteme hakkı tüm kat maliklerine ayrı ayrı tanınmış bir haktır. Bu eksikliğin giderilmesi için kat maliklerince bir karar alınmasına da gerek yoktur. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/5434 K: 2006/966
Birinci sınıf tarım arazisinin yapılaşmaya açılabilmesi için ilgili kurumdan görüş alınması gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2003/521 K: 2003/609
Uyuşmazlığa konu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan imar planının, 3194 Sayılı Yasa öngörüldüğü biçimde ilan edilmemesi nedeniyle kesin ve davacı yönünden uygulanabilir nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolundaki kararda isabetsizlik görülmediği hakkında. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2004/745 K: 2004/861
1/50.000 ölçekli Ankara Nazım Plan Kısmi Revizyonunun Çayyolu … sayılı parsele ilişkin bölümünün iptali istemiyle açılan davada, üstün kamu yararı gözetilerek verilmiş olan bozma kararından sonra karar düzeltme aşamasında davacının davadan feragatinin kabul edilmeyeceği hakkında. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2004/2182 K: 2007/353
Gömme balkonun alüminyum çerçeve ve cam ile kapatılmak suretiyle yapılan değişikliğin ruhsat gerektirmediği, anılan tadilatın yıktırılmasına ve para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2008/5856 K: 2010/3899 T: 16.4.2010
3194 Sayılı İmar Kanunu'nun arazi ve arsa düzenlemesi başlıklı 18. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, milli eğitim bakanlığı'na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerin oluşturulması amacıyla %40'a varan oranda düzenleme ortaklık payı alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2010/10709 K: 2011/2200 T: 14.6.2011
3194 sayılı Yasa'nın 18. maddesi uyarınca parselasyon işlemleri arsa ve arazilerin malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati alınmaksızın tesis edilebileceğinden bu işlemlere karşı açılan davaların da tapuda kayıtlı malikler veya diğer hak sahipleri tarafından açılabilir. Malik olmayıp ancak taşınmaz üzerinde hak iddia edenlerin ise taşınmazın tapu kaydını adlarına tescil ettirmeleri üzerine dava açabileceği gözetilmelidir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2011/3813 K: 2012/447 T: 6.2.2012
Daha önce yapılan yola terk işlemi parselasyon işlemi olmadığından, ikinci kez düzenleme ortaklık payı kesilemeyeceği gerekçesiyle parselasyon işleminin iptaline karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2011/3367 K: 2012/3902 T: 28.6.2012
Parselasyon planı belediyelerce re'sen yapılan bir işlem niteliğinde olduğundan, parselasyon planının esasının incelenmesi gerekirken, düzenleme sahasındaki arsa payı itibariyle çoğunluğu sağlamayan parsel maliklerinin istemi üzerine parselasyon planının yapıldığından bahisle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde, hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2011/7373 K: 2013/956 T: 18.2.2013
Planda kamu kullanımına ayrılan alanların, düzenlemeye giren tüm taşınmaz maliklerinden eşit oranda alınacak düzenleme ortaklık payı ile karşılanması gerekirken, Hazine taşınmazlarının düzenleme sınırı dışında bırakılarak kamu kullanımına açılmasına neden olan dava konusu parselasyon işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2016/18748 K: 2017/2819 T: 2.3.2017
Tapu tahsis belgeli taşınmaz üzerindeki bina ve eklentileri karşılığında ödenecek bedelin belirlenmesinde, gerek 2981 Sayılı Kanun'un 13. maddesinin ( b ) fıkrası; gerek Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Yönetmeliğinin 14. maddesi ve gerekse tarafların serbest iradeleri ile imzaladıkları ve kendileri yönünden bağlayıcı sözleşme hükümleri uyarınca tapu tahsis belgeli gecekonduların bulunduğu arsa üzerindeki yapı ve müştemilatlar ile ağaçlara ait bedelin belirlenmesinde enkaz bedelinin esas alınması gerekmektedir. Hukuk Genel Kurulunun 10.06.2015 gün 2014/13-1500 esas, 2015/1519 karar numaralı kararı da bu yöndedir. Devamını Oku
Yargıtay 13 Hukuk Dairesi E: 2016/10724 K: 2017/370 T: 19.1.2017
Hak sahiplerine ait gecekondu, tesis, müştemilat ve ağaçlar için Belediyece oluşturulacak kıymet takdir komisyonunca belirlenecek kıymet takdir bedelinin % 10'u enkaz bedeli olarak hesaplanır. Bu bedel, yapılacak sözleşme ile hak sahiplerine verilecek konuta ait inşaat maliyetinden düşülüp kalan bedel hak sahibi tarafından ödenir. Enkaz bedelinin davacıya ödenmiş olması karşısında davacının başka bir şey talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2018/5127 K: 2018/7330
Mahkeme tüm kanıtları değerlendirerek bağımsız bölümün değeri ile bölüme özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlamaya çalışmalıdır. Söz konusu işlem yapılırken de bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısınma sistemi, aydınlanması, mimari kullanımı ve konumu, cephesi ve manzarası gibi hususlar değerlendirme için esas alınır. Değerlendirmeye esas alınacak tarihten sonraki imar durumu ile cins ve manzara değişiklikleri, bakım ve onarım çalışmaları nedenleriyle meydana gelen değer artış ve eksilmeleri dikkate alınmaz. Devamını Oku
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2015/4664 K: 2015/5506 T: 24.3.2015
6306 sayılı Kanunun yukarıda değinilen açık hükmü karşısında, salt binanın yıkılmış olması, aile konutu şerhinin kaldırılması gerektiren diğer koşullar bulunmadıkça şerhin kaldırılmasını gerektirmez. Dosyada, binanın yıkılmış olması dışında şerhin kaldırılmasını gerektiren başkaca bir sebep iddia ve ispat edilmediğine göre, şerhin kaldırılması isabetli olmayıp hükmün bozulmasını gerektirir. Devamını Oku
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu E: 1996/3 K: 1998/1 T: 17.4.1998
Belediyelerce, yapılıp usulünce onaylanarak yürürlüğe konulan nazım imar planı kapsamındaki taşınmazlar Kamulaştırma hukuku yönünden arsa sayılabilir ise de, bu nitelendirmede; nazım imar planının ait olduğu idari birim (büyükşehir, il, ilçe Köy), belediye ve mücavir alan sınırları içindeki yerleşim ve nüfus yoğunluğu, ulaşım ve altyapı hizmetleri ve yerleşim merkezine olan mesafe ile taşınmazın plandaki konumu ve kullanım biçimi gibi unsurlar da gözönünde bulundurulabilir. Devamını Oku
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1999/8847 K: 1999/12160 T: 6.7.1999
Taşınmaz Belediyece yaptırılan 1/25000 ölçekli imar planı içinde olsa dahi üzerinde yapılaşma olanağı mevcut değilse değerinin arazi olarak tesbiti gerekir. Devamını Oku
Anayasa Mahkemesi E: 1987/21 K: 1988/25 T: 28.6.1988
2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun"un 2., 6., 12., 13., 15. maddeleriyle Geçici Maddesinde yer alan bazı hükümlerin Anayasa'nın 7., 63., 64. ve 128. maddelerine aykırılığı Devamını Oku
Anayasa Mahkemesi E: 2011/36 K: 2011/181 T: 29.12.2011
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9.12.2009 günlü, 5940 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle değiştirilen 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “… 32 …” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığı Devamını Oku
Anayasa Mahkemesi E: 2010/75 K: 2011/150 T: 3.11.2011
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un 1. maddesinin ikinci fıkrasına, 30.6.2004 günlü, 5205 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle eklenen “… ile tek parselde, bodrum katı dışında en çok iki katlı ve toplam ikiyüz metrekareyi geçmeyen müstakil yapılar …” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu Devamını Oku
Anayasa Mahkemesi E: 2012/93 K: 2013/8 T: 10.1.2013
3194 sayılı İmar Kanunu’nun, 9.12.2009 günlü, 5940 sayılı Kanun’la değişen 42. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “... yapının sahibine …” ibaresinin Anayasa’nın 2. ve 38. maddelerine aykırı olmadığı Devamını Oku
Uyuşmazlık Mahkemesi E: 2011/238 K: 2012/63 T: 9.4.2012
Davacılara ait taşınmazların imar planında çocuk bahçesi alanında ve yeşil alanda kalmasından dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği. Devamını Oku